İsveç, neden “İsveç”?
Avrupa Birliği’nde inovasyonun durumu, ülkelerin bu konudaki üstünlük ve yetersizlikleri her yıl AB İnovasyon Birliği Göstergesi’nde yayınlanıyor (EU Innovation Union Scoreboard 2015). Bu yıl da İsveç, yine 1 numara. Son 7 yıldır yenilikçilik ölçütlerinde birinci olduğu gibi. Yanında, her zaman yanyana görmeye alıştığımız İskandinav dostlarımız Danimarka, Finlandiya ve elbette Almanya var. İsveç’le birlikte bu dörtlüye AB İnovasyon Liderleri deniliyor. Aynı coğrafyadaki diğer İskandinav, AB üyesi olmayan Norveç daha geride. Onun muazzam petrol ve diğer doğal kaynakları yüzünden yenilikçilik “derdi” daha az çünkü. Herkesten zengin. Ama bunu yenilikçiliğe borçlu değil.
İsveç, neden “İsveç”? Bu sorunun kültürel ve tarihi nedenlerine değil bu sütun, bu sayfa yetmez. Sadece söylenebilecek şey şu: Vizyoner iktisatçımız Güven Sak’ın deyimiyle, “Yap bir inovasyon da parası neyse verelim canım kardeşim” zihniyeti yok İsveç’te.
INSEAD liderliğinde hazırlanan 2013 Küresel Yenilikçilik Endeksi’nde İsveç 2’inci sırada (Hatırlatmak gibi olsun: Türkiye 68’inci). 2013-14 Dünya Ekonomik Forumu Rekabetçilik Endeksi’nde İsveç, 6’ıncı sırada (Türkiye 44). Yine DEF kaynaklı 2015 Küresel Bilgi Teknolojileri Endeksi’nde İsveç, 3’üncü. İnternet kullanımında dünyada 1’inci sırada. Genişbantın aslında “ne kadar geniş” bir bant olabildiğini, bununla neler yapılabildiğini görmek için İsveç’e gitmek, yerinde görmek öğretici: Ortalama bağlantı hızı 14.6 Mbps (Türkiye 5.8). En yüksek bağlantı hızı 57.3 Mbps (Türkiye 33.7). 15 Mbps üzeri kullanım oranı yüzde 31 (Türkiye yüzde 3.5). 10 Mbps üzeri kullanım oranı yüzde 47 (Türkiye yüzde 9). 4 Mbps üzeri kullanım oranı yüzde 87 (Türkiye yüzde 63). Bu veriler, Akamai’nin 2014 Son Çeyrek Raporu’ndan...
Sadece bu kuşbakışı makro göstergelerde dahi, durumu bunca iyi olan bir bilgi toplumunda elbette girişimcilik ve onunla birlikte var olan girişim sermayesi, genç şirket kuruculuğu (start-up), yaratıcılık, yenilikçilik, buluşçuluk da doğal olarak yeşeriyor.
Merkez nüfusu sadece 800 bincik Stockholm, birey başına en çok ve en kârlı bilişim şirketi “üreten” ikinci adres dünyada. Silikon Vadisi’nden kaynaklanan iş değeri 6.9 milyar USD, ama Stockholm bilişimde tek başına 6.3 milyar USD değer üretiyor. Yenilikçi ürünleriyle dünyaca tanınan şirketleri var: Skype, Spotify, King Digital, Mojang, Klarna hepsi milyar USD üzerinde değere sahip.
Bunlardan Skype, internet üzerinden görüntülü iletişimi sağladı. Spotify, az bir ücret karşılığında müzik indirme ve paylaşma sorununa yeni iş modeli getirdi. King Digital, gençlerin sevdiği oyunlardan Candy Crush’ı icat etti. Mojang, ülkemizde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın “şiddet içerdiği” gerekçesiyle yasaklamaya giriştiği, ama dünyada 100 milyon gencin vazgeçilmezi, ve hatta bilgisayar kodlama ders materyali olarak kullanılmaya başlanan Minecraft’i yarattı. Microsoft, hop diye Mojang’ı 2.5 milyar dolara alıverdi. Klarna, 1.4 milyar USD değerinde, web tabanlı bir ödeme sistemi. Başkaları da var, listeyi uzatmak gereksiz.
4 İskandinav ülkesindeki bilişim şirketlerinin yılda yarattığı 3 milyar dolar, değerin yarıdan fazlası İsveç’ten.
Bütün bu hareketliliğin temelinde, devletin bu konulardaki stratejik bilinci yatıyor tabii. Örneğin, İsveç’te gelir vergisi ve ticari vergilerde büyük indirim yapıldığı gibi, veraset ve intikal vergisi tamamen kaldırıldı. Kurumlar vergisi yüzde 22 ile AB ve OECD içinde düşük. Devlet, yenilikçiliği Girişimcilik, Enerji ve İletişim Bakanlığı ve Vinnova adlı İnovasyon Ajansı ve başka kurumlarla destekliyor. Devlet, “bu işlerin” işe yaradığının farkında.