İştirak satış kazançları istisnası ve kâr payı stopajı
Son bir aylık dönemde vergiye ilişkin temel iki düzenleme yapıldı. Bunlardan ilki iştirak satış kazançları istisna oranının %75’ten %50’ye indirilmesi, ikincisi, kâr dağıtımı stopaj oranının %15’e yükseltilmesi oldu.
İştirak satış kazançları istisnası daraltıldı
İştirak satış kazançlarına ilişkin, 2023 yılı ortalarında kamuoyuna yansıyan bir kanun teklifinde istisnanın daraltılmasına yönelik bir hüküm vardı. Bu daraltmanın yürürlük tarihi de takip eden yılbaşı olarak öngörülmüştü. TBMM’ne sevk aşamasında bu maddenin teklifte olmadığı görülmüştü.
Böylece iştirak satış kazançları istisna oranı aynı şekilde kalmıştı. TBMM den geçerek kanunlaşan 7456 sayılı yasanın 19’uncu maddesi ile Kurumlar vergisi Kanunu'nun 5. Maddesinde yapılan değişiklikle; kurumlarca iki yıldan fazla süreyle elde tutulan gayrimenkul satış kazançlarında daha önce %75’ten %50’ye düşürülen istisna tamamen kaldırılmıştı.
Ancak aynı Kanunun 22’ci maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununa bir geçici madde eklenerek bu kaldırılma işleminin kanunun yayından sonra edinilen taşınmazlar için geçerli olacağı, mevcut taşınmazlar için ise istisna oranının %25 olarak uygulanmaya devam edileceği belirtilmiştir. Aradan bunca zaman geçtikten sonra yayınlanan bir Cumhurbaşkanı Kararı ile kurumların iki yıldan fazla ellerinde tuttukları iştirak hisselerinin satışlarına ilişkin istisna oranı %75’ten %50’ye düşürülmüştür. Cumhurbaşkanı Kararı yayınlandığı gün yürürlüğe girmiştir.
Daha açık deyimiyle yasal düzenlemede öngörülen geçiş dönemi kararda öngörülmemiştir. Bu konuyla ilgili belki idare tarafından kapsama yönelik açıklama yapılması ihtimali olabileceği, en azından tarafımızca düşünülmüşse de bugüne kadar böyle bir gelişme olmamıştır. Hal böyle olunca mevcut durumda kurumların iki yıldan fazla aktiflerinde bulundurdukları iştiraklerinin satışında istisna 25 puan azaltılmış bir diğer deyişle de iştirak satış kazançlarından vergiye tabi tutulacak kısım %100 artırılmış oldu.
Bizim konuyu değerlendirmeye alma nedenimiz uzun yıllardır uygulanan böyle bir istisnanın bu derece önemli ölçüde daraltılmasında bir geçiş düzenlemesi olmamasının vergi güvenliği açısından çok yerinde olmadığına dikkat çekmekten ibarettir. Bu şekilde düzenlemeler için bir geçiş hükmü uygulanması vergide öngörülebilirlik ve vergi güvenliği açısından önemlidir. Buna yönelik bir düzenleme yapılabilmesi için elbette henüz zaman geçmiş değildir.
Kâr payı stopajı esasen zaten uzun yıllar
%15 olarak uygulanmaktaydı. Üç yıl önce bu oran %10’a düşürülmüştü. Aslında Bu oran indirimi ile bir anlamda başlangıçta konulan sistematik de bozmuştu. Başlangıçta konulan sistematik, kurumların gerçek kişi ortaklarına dağıtılan kâr payının toplamda yaklaşık olarak maksimum en yüksek gelir vergisi oranı kadar vergi yükü taşıması esasına dayanıyordu.
Fiilen de kar dağıtımı stopajı sonrasında kâr payını elde eden gerçek kişi ortak tarafından alınan kar payının yarısı beyan edildiği için, ek bir vergi ödemeksizin veya çok sembolik bir vergi ödenmesi ile bu kar payının elde edilmesine imkân sağlanıyordu. Sonuçta kâr payı stopaj oranının tekrar %15’e çıkarılması kar payı elde eden gerçek kişi ortak açısından vergi yükünde bir değişikliğe neden olmamakla beraber sadece paranın zaman değeri anlamında bir farklılık yaratabilecektir. Özünde bu düzenleme ile daha önce bozulan sistematik de tekrar normale dönmüş oldu.
Gayrimenkul yatırım fon ve ortaklıklarına etkisi
Bu düzenleme gayrimenkul yatırım fon ve ortaklıkları bakımından ise daha anlamlıdır. Bu fon ve ortaklıkların kazançlarına yönelik kurumlar vergisi istisnasından yararlanmaya devam edebilmeleri için gayrimenkule dayalı kazançlarının yarısını kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi gereken ikinci ayın sonuna kadar dağıtmaları gerekmektedir. Oran artışını bu hükümle birlikte değerlendirdiğimizde yatırım fon ve ortaklıkları bakımından bu oran artışı daha bir anlamlı olacaktır.