İstihdamda yol haritası sahibi olmak
İşçi-işveren ve kamu temsilcilerinin aynı masa etrafında yaptıkları Ulusal İstihdam Stratejisi çalışması, hem sektörlerin çalışmalarını doğru temellere oturtmaları, hem de yüzde 10'lar seviyesine oturmuş olan işsizliğin aşağıya çekilmesi açısından çok önemlidir. Bu çalışma ile çizilecek istihdamın yol haritası ve buna bağlı hayata geçirilecek projeler, çok önemli bir sorunla ilgili önemli iyileştirici adımların emek sektörünün taraflarının ortak kararı içersinde atılmasını sağlayacaktır.
İşsizlik ve istihdam sorunları ülkemizin en önemli sorunlarından birisi. O nedenle bu alanda konunun taraflarının kamu-işçi ve işverenlerin bir araya gelerek çözüm arayışına girmeleri ve projeler geliştirmeleri, zamana bağlı hedeflerle yol haritaları çizmeleri büyük önem taşıyor.
Çalışma yaşamının içersinde yer alan işçi ve işveren temsilcilerinin kamuda Çalışma Bakanlığı temsilcileriyle birlikte birlikte üzerinde çalıştıkları "Ulusal İstihdam Staratejisi" istihdamımızın sorunları ve işsizliğin azaltılmasına yardım edebilecek sonuçlar ortaya çıkarabilir.
Üzerinde çalışılan Ulusal İstihdam Stratejisi haberinde bilişim, finans, inşaat, tarım, tekstil ve turizm sektörlerin öne çıktığı belirtilerek, bu sektörlerde 2015, 2017 ve 2023 yılları istihdam hedefleriyle ilgili çalışmalarla ilgili bilgiler veriliyor. Atılması düşünülen adımlardan bazıları sıralanıyor. Ancak, çalışmalarda önemli adımlar atılmasına, bazı sonuçlara ulaşılmasına karşın henüz tamamlanmadığı ve sektörlere göre programların tam olarak hazırlanmasının önümüzdeki aylarda tamamlanacağı belirtiliyor.
Ulusal İstihdam Stratejisi çalışmalarında çalışma dünyasının sorunlarından tümünü esnek çalışmadan, yarı zamanlı çalışmaya, ev hizmetleri yapan kadınların sigorta priminin kamu tarafından ödenmesine , özürlü istihdamına, işsizlik parasının tahsiline kadar birçok konu yanında tek tek sektörlere özel sorunlarına birçok konu ele alınıyor. Sektörlerin eğitim, iletişim ve teknolojik çalışmalarına desteklerin neler olabileceği araştırılıyor.
Edinilen bilgiye göre, tartışmaların en çok yoğunlaştığı alan Kıdem Tazminatı Fonu olacak. İşverenler bunun yük olarak kendi üzerlerinde olmasına karşı çıkarlarken, işçi sendikaları ise bu alanda kazanılmış hakların kaybedilmeyeceği bir formülün hayata geçirilebilmesini talep ediyorlar.
Türkiye son on yılda zaman zaman yüzde 7-8'lere varan yıllık büyüme oranlarına ulaşmasına karşın, işsizliği makul seviyelere indirici bir orana ulaşılamadı. İşsizlik yaklaşık yüzde 10'lar seviyesinde sabitlendi. Ayrıca, hem genç işsizlik oranları yüzde 20'ler seviyesinde dolanmayı sürdürdü. Hem de "Aile reisi işsizliği" diye tanımlanan 35-54 yaş işsizlerinin oranı, toplam işsizler içersinde son 15 yılda yüzde 19'lardan yüzde 35'lere yükseldi. Nüfusumuzun yüzde 50'den fazlasını oluşturan Kadın emeğinin "Ücretli" alandaki oranları da yüzde 30'ların altında kaldı.
İstihdam ve işsizlik verilerinin tümü bu alanda yapılanların yeterli olmadığını, yapılabilecek çok şey, hayata geçirilecek çok proje ve atılabilecek çok adım olduğunu gösteriyor. Bunun doğru projelendirmesi ise sosyal tarafların ve kamunun ortak bir paydada buluşmasını gerektiriyor.
Bu açıdan emek piyasasının iki ayağı işçi-işveren temsilcileri ile kamu yetkililerinin Ulusal İstihdam Stratejisinin hazırlığı için aynı masa etrafında buluşmaları ve ortak payda arayışında olmaları çok doğru ve önemli adımdır. Bu yolda israrla, yılmadan yola devam edilmesi ve ulaşılan sonuçlara bağlı projeler geliştirilerek bunlarla zaman bağlı yol haritaları çizilmesi en doğru tavırdır. Ulusal İstihdam Strateji çalışmasında yapılan bu olmalıdır…