İstihdam ve büyüme enflasyona dönüşebilir mi?
Çarşamba günü açıklanan 190 binlik ADP sonrası bugün açıklanacak veriye (NFP) kısaca değinmek istiyorum. ADP-NFP ilişkisi zannedilenden çok daha zayıf olsa da piyasa beklentisi 195b gibi bir rakam, kasırga etkisinden iyice arındırılmış olacağından, son derece pozitif karşılanacaktır. 190b gibi bir rakam 2018 yılı boyunca işsizlik oranı yüzde 3.5’e gerileyecek. Yüzde 4.1’de sabit kalması için ise 110,152 gibi çok daha düşük bir rakam yeterli olacaktır.
Bu durumda 190B’i baz alırsak 2 alternatif söz konusu olabilir.
1- Kriz kaynaklı işsiz kalan iş gücü fazlası artık tamamen piyasadan çekilmiş durumda ve bu seviyede bir NFP istihdam piyasasının ısınması demek..
2- Potansiyel iş gücü halen kenarda durduğu için içeri akım devam edecek ve iş gücü piyasası yüksek NFP rakamlarına rağmen bu girişleri ücret baskısı olmadan karşılayabilecek...
İş gücü katılım oranındaki gerileme konusunda ilk yıllarda FED ve Yellen dahil herkes şaşırmış gibi davransa da daha 2000’li yılların başında katılım oranında bu yıllar için düşüş bekleyen FED araştırma raporlarını çok önceden paylaşmıştım. Yani olan biten önemli ölçüde var olan dinamiklerle anlaşılabiliyor. Ancak yine de ikinci alternatifin doğru olduğu var sayımına da göz atmakta fayda var. Istihdam akımı = İşsizken iş sahibi olan - İşsizken iş gücünden çıkan şeklinde tanımlanabilir. Bu açıdan baktığımızda akım geçen yılın ortasında artıya geçti ve bu yıl itibarı ile kriz önceki ortalama seviyelere ulaştı. Biraz daha yolu olsa da sona geldiğimizi düşünüyorum.
Buradan vergi paketine bağlamakta fayda var. Doğal olarak bu tip bir adım 2010 yılında atılsa farklı bir etki yaratırdı, şu anda da farklı bir etki yaratacak. Dolar bazında karlar zaten rekor seviyelerde seyrediyor ve 2017 yatırımların artmaya başladığı bir dönem oldu, 4. çeyrek verileri de yatırımların devam ettiğini gösteriyor. Vergi indirimi ister 2018 başında isterse sonunda gelsin bu resim çok büyük bir değişikliğe uğramayacaktır. Şirketler bir süre daha yatırımlarını artıracak (2.26 trilyon dolar likit varlık var şirketlerde) ancak sadece vergi paketi geldi diye kararlarını değiştirmeyecek. ABD reel büyümesi potansiyel büyümesini yakalamış durumda yani çıktı açığı söz konusu değil. 1998-00 ve 2006-07 dönemlerinde çıktı açığı ortadan kalktığında ekonomi ısındığından biraz gecikmeli olarak enflasyon da yukarı hareketleniyor. O halde 2010 yılında açıklansa sağlıklı bir şekilde toparlanmanın hızlanmasına neden olacak olan vergi paketi bu kez sadece ekonominin daha ısınmasına neden olacak zira zaten potansiyellerine kendi dinamikleri ile ulaşan bir büyüme görüyoruz (bu arada Trump’ın yüzde 6 büyüme açıklaması dün açıklanan verimlilik rakamları ile imkânsızın da ötesinde) . İstihdam piyasasında azalan veya bitmiş olan atıl iş gücü + ekonominin potansiyelinde azalan veya bitmiş olan atıl kapasite bir araya geldiğinde paketli veya paketsiz enflasyon riskinin piyasada en hafife alınan risk olduğunu düşünüyorum.