İstihdam da umulanlar ve bulunanlar..
İşsizlik sorunun çözümünde kullanılan enstrümanlardan biri de insanlarımızı meslek sahibi yapmak.
Bunun için birinci yol mesleki eğitim, ikinci yol ise başta İŞKUR olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlarca düzenlenmekte olan meslek edindirme kursları.
Ülkemizde işgücü piyasasının ihtiyaçlarının, sorun alanlarının ve mevcut dinamiklerinin sağlıklı bir şekilde analiz edilmesi gerekiyor.
Bu amaçla bir çok kurum ve kuruluşlarca, ülkemizde işgücü piyasasının mevcut durum tesbiti sorunlar ve geleceğe yönelik çözümlerin yer aldığı çalışmalar yapıldı.
2004 yılından günümüze kadar bu konuda hazırlanarak kamuoyuna sunulan raporlara kısaca bakarsak; TÜSİAD, tarafından 2004 yılı sonlarında kamuoyuna sunulan Prof. Dr. Seyfettin Gürsel'in koordinatörlüğündeki "Türkiye'de işgücü piyasasının kurumsal yapısı ve işsizlik" başlıklı raporu, Avrupa Komisyonu'na sunulmak üzere 2004 yılında Türkiye İş Kurumu'nca Doç. Dr. İnsan Tunalı başkanlığında, İngilizce olarak hazırlanan Türkiye'de işgücü piyasası ve istihdam araştırması raporu, Dünya Bankası tarafından 2006 yılında yayınlanan Türkiye işgücü piyasası raporu, Maliye Bakanlığı ,Strateji Geliştirme Başkanlığı'nca Mayıs 2011 yılında yayınlanan "Türkiye'de işgücü piyasası sorunları ve çözüm önerileri " araştırma raporu, Uluslar arası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 2011 yılında Doç. Hakan Ercan' a hazırlatılan "Türkiye'de mesleki görünüm" raporu gibi bu alanda öne çıkan raporlardı.
Bu raporların bir kısmı kağıt üzerinde kaldı, bir kısmı da uzmanlara karar vericilere ve siyasi iktidara sornunu çözümünde yararlanacağı kaynaklar oldu.
Örneğin, Hükümetçe 2010'da yürürlüğe sokulan "İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı , Ulusal İstihdam Stratejisi ve Türkiye Sanayi Strateji Belgesi" işgücü piyasasını ilgilendiren önemli çalışmalar da bu raporlardan yararlanıldığını düşünüyorum.
Geçtiğimiz günlerde işgücü piyasasının ihtiyaçlarını, sorun alanlarını ve mevcut dinamiklerini saha çalışmalarıyla ortaya koyan yeni bir rapor yayınlandı.
Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı adına gerçekleştirilen "Türkiye'nin İnsan Kaynağının Belirlenmesi'' başlıklı projenin sonuç raporunu inceleme olanağını buldum.
Araştırma kapsamında görüşülen firma sayısı 2 bin 18, bunların ölçeklere göre dağılımı ise %18.2'si mikro, %37'si küçük, %27.2'si orta ve %17.6'sı ise büyük ölçekliden oluşuyor.
Ankete katılan firmaların %51.7'si mavi yaka işgücü için, %47.1'i ise beyaz yaka işgücü için diğer kaynağın yanında mevcut çalışanların veya tanıdıkların tavsiye ve referanslarını kullandıklarını belirtmişlerdir.
Eleman alımında insan kaynakları biriminin oluşmamaış olması veya bu konuda profesyonel hizmet almamaları kurumsallaşmadan ne kadar uzak olulunduğunun tipik bir göstergesi Mikro ölçekli firmaların %90.1'i, büyük firmaların ise %94.1'i mesleki ve teknik becerilere önem vermekte.
İşe alımlarda kişilerin iletişim, analitik düşünme, ekip çalışması vb. temel becerilere sahip olmasının önemli olduğunu söyleyenlerin oranları, hem mavi (%90.8) hem de beyaz (%91.4) yaka pozisyonlarda oldukça yüksek.
Firmaların %84.6'sı işe alınacak mavi yaka, %88.3'ü ise beyaz yaka pozisyonlarda çalışacak kişilerden tecrübeye sahip olmasını önemsemekte.
Firmaların yarısından fazlası (%59.5), başvuranların talep ettiği ücreti yüksek bulmamaktadır.
Buna karşın, iş karşılığında verilen ücretlerin düşük olmadığını söyleyen firmaların oranı oldukça yüksektir (%77,3). Firmaların oldukça önemli bir kısmı (%82.8) adaylarda rahat ya da kolay iş beklentisi olduğunu düşünmektedir.
Ayrıca, adaylarda iş beğenmeme olduğunu belirten firmaların oranı %70.7'dir.
Bu raporda özellikle imalat sanayinde konuşlanan firmaların istihdama yönelik beklentileri ve uygulamaları bu verilerde daha net görülmekte.
Karar vericilere, araştırmacılara, faydası olacak iyi bir saha çalışması, yaptırana ve yapanlara teşekkürler.
Yazara Ait Diğer Yazılar
Tüm Yazılar