İşte yaşınız, işte kalan zamanınız!
Türkiye İstatistik Kurumu’nun dün açıkladığı 2015-2017 dönemine ilişkin hayat tabloları aslında herkesi derinden sarsacak nitelikte. Bir gün mutlaka gerçekleşeceğini bildiğimiz, ama hala çok uzağımızda olduğunu sandığımız, düşündüğümüz, özellikle de umduğumuz yaşamın sona ereceği gerçeği, hayat tablolarında tüm açıklığıyla önümüze seriliyor.
Bu alandaki klasik istatistik doğuşta beklenen yaşam süresinin ne olduğudur. 2015-2017 yıllarının nüfus ve ölüm verileri kullanılarak yapılan hesaplamaya göre doğuşta beklenen yaşam süresi toplamda 78, erkeklerde 75.3, kadınlarda 80.8 yıl.
Bize çarpıcı gelen ise belli yaşlarda ne kadar sürenin kaldığı... Politikacıları, iş alemini düşünüyoruz. Büyük hırs gerektiren alanlar bunlar. Bu alanlarda çalışanların ortalama yaşları herhalde 50 civarındadır. Elbette daha küçükler de vardır, büyükler de...
50 yaşına bakıyoruz, kalan ömür erkeklerde yaklaşık 28, kadınlarda 33 yıl. Bugün 50 yaşında olan bir erkek 78 yaşına geldiğinde, aynı yaştaki kadın 83 yaşına ulaştığında bu dünyadan göçecek.
60 yaşındaki birisi için erkekse 20 yılı, kadınsa 23 yılı kalmış, böyle hesaplanıyor.
Ama bazı insanlarda inanılmaz bir hırs göze çarpıyor; inanılmaz bir mevki sahibi olma, para kazanma çabası gözleniyor.
Hatta hatta 70’i devirmiş bir erkek şu tabloyu incelese ve acaba normal gidişatta yalnızca 13 yıl ömrü kaldığını görse, aynı yaştaki bir kadın 15 yılının kaldığını fark etse, edebilse hayatı daha farklı mı yaşar ki...
Muhtemelen öyle olur. Olur ama başta da vurguladığımız gibi hiçbirimiz o sevimsiz bitişe koşar adım yaklaşmakta olduğumuzu kabullenmeyiz.
İşte o yüzden de özellikle ülkelerin siyasetinde ve ekonomisinde yönü belirleyen, gidişata hükmeden insanlar hırslarına kurban oldukları için genellikle yanlış kararlar alıyorlar. Oysa kabullenebilseler zaten pek fazla zamanları kalmadı, hem kendileri, hem yönettikleri toplumlar için daha doğru kararlar alabilirler.
Dolar ve GSYH tahmini
Bu köşede dün yıl sonu için dolar tahmini yapılamayacağını yazarken yılbaşındaki kur ile yıllık ortalama kur tahmininden yola çıkılıp bir değere ulaşılamayacağını vurguladık. Yoksa herkes herhangi bir tarih için tahmin yapabilir. Kaldı ki bu yıl sonu için yapılan tahmin de gerçekleşebilir. Ama bu sağlıklı bir hesaplamaya dayandığı için iyi bir tahmin yapıldığını göstermez, büyük bir tesadüf olduğunu gösterir.
Yine dünkü yazımızda yılın ikinci yarısındaki büyümenin yüzde 1.3 ve yüzde 1.4 tahmin edilmesinin yanlış olduğunu belirttik. Bu görüşümüz de bu oranların YEP’te yer alan yıllık yüzde 3.8’e ulaşma anlamında yanlış olduğuydu. Yoksa ikinci yarıda tabii ki bu oranlar gerçekleşebilir, ama o zaman yıllık yüzde 3.8 olmaz.