İşte tüm şirketlerin The Rolling Stones'dan alacakları yedi ders

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

 

Tüm zamanların en iyi rock gruplarından biri olarak değerlendirilen The Rolling Stones bu sene 50. yıldönümünü kutluyor. 200 milyonun üzerinde albüm satışı gerçekleştiren grubun, bu satışlardan elde etttiği gelir 300 milyon doların üzerinde. Uzmanlara göre Stones'un başarısının temeli, takım üyeleri arasındaki yaratıcı tartışma ortamının yol açtığı enerji.

Tüm zamanların en iyi rock gruplarından biri olarak değerlendirilen The Rolling Stones bu sene 50. yıldönümünü kutluyor.

Grup elemanlarının yaşlarının toplamı 273.

200 milyonun üzerinde albüm satışı gerçekleştiren grubun, bu satışlardan elde etttiği gelir 300 milyon doların üzerinde.

Sektör uzmanlarına göre ekibin bu kadar uzun zamandır birlikte olmasının ve bu derece başarılı bir performans sergilemesinin sırrı "uyum" kelimesinde gizli.
Rolling Stones 1962 yılında, Dartford'da okul arkadaşı olan Mick Jagger ve Keith Richards tarafından kuruldu. Grubun en yeni üyesi Ronnie Wood ise tam 40 yıl önce aralarına katıldı.

İlk başlarda grup üyeleri arasındaki uyum sürekli beraber vakit geçirmelerinden kaynaklanıyordu. Grup üyeleri bir karavanın içinde birlikte yaşadılar, birlikte sahneye çıktılar, birlikte seyahat ettiler. Zaman içinde ortaya çıkan farklılıklarını kontrol etmeyi öğrendiler.

Grubun her bir üyesi kendi entstümanında ustaydı. Grup üyelerinin bu gerçeği kabul etmeleri de, uyumun doruk noktasına ulaşmasına yol açtı.

Takım çalışması uzmanı Khoi Tu, British Airways tarafından çıkartılan Business Life dergisinde, hem Rolling Stones'un kendine has kimyasını hem de şirketlerin Rolling Stones modelini nasıl örnek alabileceklerini anlatıyor.

Grubun kimyasını oluşturan temel unsurlardan birisi, farklı kişilikleri ve tutkuları bir araya getirmesi. Örneğin Mick Jagger ile Keith Richards arasındaki dinamik, grubun müzikal motoru olarak değerlendiriliyor. Hatta davulcu Charlie Watts, Richards ve Jagger'ın sürekli birbirleri ile kavga eden kardeşler olduklarını söylüyor.

Jagger CEO, Richards müzikal ruh

Superteams (Süper takımlar) adlı kitabın yazarı Khoi Tu, Stones organizasyonunu ve grubun yarattığı iş hacmini Jagger'ın yönettiğini söylüyor.

Bu arada Jagger'ın London School of Economics mezunu olduğunu söylemekte yarar var. Bugün Rolling Stones için çalışan sayısız yatırım uzmanı, avukat, bilişimci çalışıyor.

Grubun 1960'ların sonlarından bu yana tüm ticari işleri ile ilgilenen isim ise İngiliz bankacı Prens Rupert Zu Loewenstein. Loewenstein'ı gruba getiren isim yine Mick Jagger.

Mick Jagger'ın vizyon ve net plan ihtiyacı karşısında, Richards'ın albüm yapma tutkusu hakim. Herşeyi günü gününe yaşayan Richards, sadece beste yapmakla ilgileniyor.

Yani Jagger grubun CEO'su, Richards ise müzikal ruhu olarak değerlendiriliyor.
Khoi Tu, Jagger ve Richards arasındaki yaratıcı tartışmaların, Charlie Watts'ın dobralığı ve Ronnie Wood'un diplomatik yaklaşımı ile dengelendiğini de ifade ediyor.

Yetenek kadar uyum da  önemli

Her ne kadar bir takımı oluştururken, yetenek en önemli unsurlardan biri olarak ortaya çıksa da, yaratıcılık ve süreklilik açısından, üyeler arasında oluşacak kimya çok büyük bir önem taşıyor. Stones'un gerek sahne gerekse albümlerdeki başarısı, bu farklılıkların uyum içinde varolabilmesinin bir sonucu. Tabii ki 50 yıl uzun bir süre ve grup içinde çok kez çatlak yaşandı. Ama her defasında uyum yeniden sağlandı ve grup çalmaya devam etti.  

Khoi Tu'ya göre, Rolling Stones'u birlikte tutan ve zorlukları aşmasını sağlayan unsurlar tüm takımlara uyarlanabilir.

Müzik tutkusu ve en iyi olma hedefi

Bu unsurlardan en önemlisi grubun dört üyesinin de müzik tutkularına ve dünyanın en iyi rock and roll grubu olma hedeflerine son derece güçlü bir şekilde bağlı olmaları.

Grubun uyumlu bir şekilde yoluna devam etmesinin ardındaki bir diğer güç ise, kendi yeteneklerini koruyacak ve geliştirecek güçlü bir destek ekibi oluşturmaları. Örneğin yatırımcı bankacı Loewenstein ile çalışmaları sayesinde, dört farklı iş alanı yaratmayı başardılar. Bunlar, albümler ve filmler; yayıncılık; ürün satışı ve turneler. Grup, 1989 yılında rock gruplarına konserler organize eden ve "turne" kavramını geliştiren Kanadalı Michael Cohl ile anlaştı.

Telepatik iletişim

Khoi Tu, grubun 50 yıllık beraberliği süresinde her zaman yüksek performans sergilemesini sağlayan uygulamalar gerçekleştirdiğini söylüyor. Örneğin kendi içlerinde işleyen bir karar verme mekanizması oluşturdular. Bu kapsamda, Jagger genellikle idareyi üstlendi; Richards ise her zaman veto hakkına sahip oldu.
Tabi ki her grup gibi, her zaman çok çalıştılar. Her bir turne öncesinde, iki ay prova yaptılar. Hatta bu provalar sayesinde "telepatik iletişim" kurmayı başardılar. Örneğin Keith Richards, Charlie Watts'ın sağ eline bakarak sahnede ne olup bittiğini anlayabilir hale geldi.  

Grup dinamikleri teorisyeni Bruce Tuckman'a göre Rooling Stones deneyimi, bir grubun sahnede etkili olmak için geçmesi gereken dört aşamayı son derece başarılı bir şekilde yansıtıyor. Bu aşamalar şöyle:
1. Oluşum: Üyelerin takıma katılması ve ortak hedef belirlenmesi.
2. Fırtına:  Birincil heyecan ve umudun yerini farklı düşünceler ve yaklaşımlara bırakması ve bunu sonucunda tartışmalar yaşanması.
3. Norm oluşturmak: Tartışmaları çözüme ulaştıracak ve birlikte çalışmanın kapılarını açacak yolların bulunması.
4. Performans: Takımın bir bütün olarak etkili olmaya başlaması.

Yaratıcı tartışma
 
Khoi Tu, Stones hikayesinde görüldüğü gibi, en iyi takımların bu aşamalardan tekrar tekrar geçebileceklerini söylüyor.

"Rolling Stones'un başarısının temeli, takım üyeleri arasındaki yaratıcı tartışma ortamının yol açtığı enerji. Farklı yetenekleri arasında uyum sağlamayı başardılar, fakat hiçbir zaman ortalama olmadılar" diyen Khoi Tu'nun şu sözleri oldukça anlamlı: "Rolling Stones bugün beraber olmaya devam ediyor, çünkü bunu başarabiliyor; çünkü bunu hala istiyor. Hayranları onları seyretmek istedikçe, onlar da çalmaya devam edecekler. Performans anı tek ve benzersiz bir tatmin."

Rolling Stones kuralları

1. Ortak bir hedef belirlemek

Doğru yeteneği çekmek ve bu kişilerin birlikte başarılı işlere imza atmasını sağlamak için açık ve zorlayıcı bir hedef belirlemek gerekir.

2. Takımı yönetmek

Tüm takımların liderliğe ihtiyaçları vardır ve en iyi takımlar, iyi yönetilen takımlardır. Bir takıma liderlik etmek, başarılı sonuçlara ulaşmak için şart olan unsurlardan biridir. Başlangıç noktası normal bir takım lideridir. Hedef ise bir liderler takımı oluşturmaktır.

3. En iyiyi aramak

Daha iyi takımlar kurmak,doğru yeteneğe odaklanmak ve takım üyelerini daha iyi oluşturmak anlamına gelir.

4. Başarı için gerekli olan çevreyi yaratmak

Başarı için doğru çevreyi oluşturmak, bir takımı boyutu ve rolü açısından etkin bir şekilde  yapılandırmak ve takımın ihtiyacı olan kaynakları ve ilişkileri yönetmek anlamına geliyor.

5. Uyum inşaa etmek

Uyum, bir takımı birlikte tutan ve bir bütün olarak etkili şekilde hareket etmesini sağlayan manyetik güçtür. Güven ise birlikte olmak ve birlikte hareket etmek isteyen bir takımın para birimidir.

6. Çatışmayı kontrol altına almak

Yaratıcı tartışma inovasyon için gereklidir, fakat üyeler arasında çok fazla sürtüşme ilerlemeyi etkileyebilir. Tartışmayı engellemek yerine, kontrol altına alma ve bu enerjiyi doğru yönlendirme becerisi, daha iyi bir takım olmanın vazgeçilmezlerinden biridir.

7. Ya uyum sağla, ya öl

Mükemmellik harekete geçiren bir hedeftir ve takımların önde kalmak için sürekli olarak yaklaşımlarını yenilemeleri; değişime uyum sağlamaları gerekir. Değişme ve gelişme yeteneği daha iyi takımlar kurmanın temelidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar