İşte size Beşiktaş'ın ve Türk futbolunun gerçekleri

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

İnönü Stadı'nda oynanan ve 0-0'lık eşitlikle sonuçlanan Beşiktaş-Bursaspor maçı, zirve yarışına önemli derecede etki etmesi bir yana Beşiktaş'ın ve Türk futbolunun kimi gerçeklerini de yeniden su yüzüne çıkardı. İki temel noktada irdeleyebileceğimiz bu gerçeklerden birincisi; haftalardan bu yana kendi takımlarının şampiyonluk stresine çare bulamayan Sivasspor cephesinin çözümü, zirveyi ateşe vermekte bulması ve ilginç biçimde bundan netice alması. Önce Bülent Uygun'un durduk yerde yedek kulübesini parçalayıp, Beşiktaş-Bursaspor maçının hakemi Deniz Çoban'ın üzerine yürümesi var. Ardından Mecnun Odyakmaz'ın "Bizi şampiyon yapmayacaklar" cümlesiyle başlayıp "Beşiktaş-Bursaspor maçına Deniz Çoban neden verildi?" sorusuyla devam ederek, Konyaspor maçı sonrası "Şike kokuları alıyoruz" şeklinde nahoşlaşan demeç bombardımanı. Eğer bir tanımı yapılacaksa "Savaşı rakip cepheye taşımak" bu olsa gerek. Şüphesiz ki, bir takımı idari ve teknik anlamda yönetenlerin o takımı koruyup kollamaları asli görevleridir. Ancak her fırsatta "Biz de büyük takımız" diye naralar atanların unuttuğu gerçek, büyük takımların en sert açıklamaları bile naif bir ambalajla sunmak zorunda olmaları ve bunu toplumsal bir sorumluluk saymalarıdır. "Ahan da şike var!" seviyesindeki açıklamalarla bir milim öte gitmek mümkün olmadığı gibi, centilmence bir yarış çıkarmak da olası değildir. Beşiktaş - Bursaspor maçını yöneten Deniz Çoban'ın yüzündeki "Ben Beşiktaş'a kıyak yapmak için gönderilmedim" ifadesi o kadar belirgindi ki, İbrahim Toraman'ın kırmızı kartı için "Hatalıydı" demesek bile, geri kalan yönetimi için rahatlıkla "facia" kelimesini kullanabiliriz. Cem Papila'dan bu yana Beşiktaş'ın 30 bin seyircisi önünde bu kadar ezildiğini görmemiştim, Deniz Çoban sayesinde onu da gördüm.

Madalyonun diğer yüzüne bakınca Beşiktaş'a özel gerçekleri görüyoruz: Benim bildiğim ve bugüne kadar tanıdığım Mustafa Denizli sezon sonunda Bobo ile Delgado'yu kol kola takıp Beşiktaş'tan gönderir, bence doğrusunu da yapar. Sezonlar boyunca şampiyonluk hasreti çeken camia bu payeye ilk kez bu kadar yaklaşmışken, bu ikilinin sahada "Laurel - Hardy" modunda takılması hatta takımları 10 kişiyken bile sahada sadece "jogging" yapması elbet Denizli'nin kara kaplısındaki yerini almıştır. Son birkaç maç özelinde Tello'ya düşen rol "Charlie Chaplin" olsa da Şilili oyuncunun bu sezon kurtardığı maçlar topun ağzına gelmesini engelliyor. Beşiktaş bu sezonu şampiyonlukla kapatır ya da kapatamaz orasını zaman gösterecek. Benim bugünden yapmak istediğim tespit; siyah-beyazlıların olası bir Şampiyonlar Ligi periyodundan alınlarının akıyla çıkmak için yabancı kalitesini en az bir çıta daha yükseltmek zorunda olduğudur. "En önemli vasfı Türk olması" denilen Nobre'nin bile savaşçılığıyla takımına nasıl katkı yaptığı yokluğunda çok daha iyi anlaşıldı. Özellikle maçın ilk yarısında Bursaspor dönem dönem Beşiktaş'ı baskı altında tuttuysa bunda hakemin ters kararları kadar yeşil-beyazlı savunmanın rahatlıkla orta sahaya kadar çıkıp hücumlara katılmasının etkisi büyük. Bu sırada Beşiktaş hücum hattı ne yapıyordu derseniz Bobo, Holosko ve Tello'dan kurulu üçlü muhtemelen okeye dördüncü arıyorlardı, çünkü hiç ortalıkta gözükmediler.

Bu maç sonrası eminim bütün bir hafta "Helal olsun Deniz Çoban'a seyirci baskısından etkilenmedi" mealinden yorumları okuyup dinleyeceksiniz. Bence kulak asmayın. Rüzgârın yönüne göre eğilenler yeri gelir "Seyirci baskısından etkilenmedi." diye överler yeri gelir "Ucuz kahramanlık yaptı" diyerek ipe çekerler.

TEKNİK ANALİZ

(Ankaraspor - Fenerbahçe)

Game over

"Gelinen noktada sarı-lacivertli taraftarlar üzülerek gördüler ki, Fenerbahçe artık yumuşak ve mücadele gücünden çok şey kaybetmiş bir takım. Hatta orta saha dışında santrfor mevkinin yeni ismi Güiza'nın bile ligimizde epey hırpalanacağını düşünüyorum. Fenerbahçe hakkında yazdıklarım sarı-lacivertli renklere gönül vermiş pek çoklarına "iğneli" gelebilir. Ancak camianın artık "dokuz köyden kovmak" yerine bir onuncu köy olmadığını idrak etmesi gerekiyor. Mevcut kadro yapısı ve oyun şablonu içerisinde Fenerbahçe'nin sonuca gitmesi rakibi kendi yarı sahasına kapatmasıyla mümkün olabilir. Çünkü Semih olsun, Güiza olsun baskın ataklarda başrole soyunabilecek yapıda değiller." Yukarıdaki alıntıyı 27 hafta öncesinden, ligin birinci haftasında Gaziantepspor'un Fenerbahçe'yi 1-0 yendiği maç yazısından yaptım. Lütfen okuyun ve söyleyin 23 Ağustos 2008'den bu yana aradan geçen yaklaşık 8 ayda Fenerbahçe'de olumlu bir değişikliğe şahit oldunuz mu? Hal böyleyken problemi sistemde ve rakamlarda aramak çok da mantıklı değil. 10 maçtır kazanamayan Ankaraspor'un Fenerbahçe'yi yenerek nefes alması ya da ligde 3 galibiyeti olan Hacettepe'nin 3 puan aldığı takımlardan birinin Fenerbahçe olması anlayana çok şey anlatıyor.

Trabzon gözünü zirveye dikti

28. haftanın açılış maçında Trabzonspor ile Gençlerbirliği karşı karşıya geldi. Trabzon Avni Aker Stadı'nda oynanan karşılaşmayı ev sahibi takım 2-0 kazandı. Bordo mavili takıma galibiyeti getiren golleri 28. dakikada İbrahim Yattara ve 90. dakikada Gökhan Ünal kaydederken, Trabzonspor bu sonuçla önemli bir 3 puanı hanesine yazdırmış oldu. Sahasındaki son 4 maçında galibiyet yüzü göremeyen Karadeniz temsilcisi, böylelikle evinde oynadığı maçlardaki galibiyet hasretine son verdi ve gözünü 29. haftadaki Sivasspor maçına dikti. Gençlerbirliği ise maç içinde yakaladığı net pozisyonlardan yararlanamayınca maça ortak olamadı.

Sivasspor'da beklenen kayıp

Haftalardır oynadığı futbolla göz doldurmamasına rağmen maçlarını kazanmayı başaran Sivasspor, düşme hattının ateşini yakından hisseden Konyaspor'u geçemedi. Bu maçta Sivasspor adına Herve Tum ve Balili'nin şutları direkten dönerken, Konyaspor'da Cihan Haspolatlı 88. dakikada ceza alanı içinde yerde kaldığı pozisyonda hakemden penaltı bekledi. Sonuçta son 15 dakikası hareketli geçen maçta gol sesi çıkmadı ve Sivasspor önemli iki puanı Konya'da bıraktı. 0-0'lık beraberliğin ardından Sivasspor puanını 57'ye yükseltirken, Konyaspor'un puanı ise 31 oldu.

Son gülen Denizlispor oldu

Turkcell Süper Lig'de düşme hattından uzaklaşmak isteyen iki takımın mücadelesinde gülen taraf Denizlispor oldu. Kendisi gibi 2 haftadır mağlup olan Kocaelispor'u konuk eden Ege temsilcisi, golcü oyuncusu Angelov ve Güray'la sonuca gitti; Murat Hacıoğlu'nun golü ise Kocaelispor'a yetmedi. 90. dakikada gelişen Kocaelispor atağında Burak'ın ceza alanı içinde rakibine yaptığı müdahale sonrasında hakem penaltı noktasını gösterdi. Kazanılan penaltı atışını kullanan Zinko'nun vuruşunu kaleci Özden kornere çeldi ve belki de Kocaelispor'un kaderini tayin eden kurtarışı yaptı.

Suskun golcülerin maçı

28. hafta mücadelesinde Antalyaspor, konumu itibariyle rahat olan Kayserispor'u mağlup etmeyi başarırken, her iki takımın suskun golcüleri Djiehoua ve Aghahowa bu karşılaşmada birer gol attılar. İki takımın da 10 kişi tamamladığı karşılaşmada galibiyete uzanan kırmızı beyazlılar, puanlarını 35 yaparak rahat bir nefes aldılar. 68. dakikada gergin anların yaşandığı maçta Antalyaspor'dan Sedat ve Kayserispor'dan Aghahowa kırmızı kart gördü ve oyun dışında kaldı. Antalyaspor bu galibiyetle puanını 35'e yükseltirken, Kayserispor 40 puanda kaldı. Kırmızı-beyazlılar 29. haftada Kocaelispor'a konuk olacaklar.

Gaziantep sınıfta kaldı

Gaziantepspor yeni hocasıyla çıktığı ilk maçta ligden düşmesi neredeyse kesinleşen rakibi Hacettepe'ye gol atamayarak karşılaşmadan 0-0'lık beraberlikle ayrıldı. Bu sonuçla Gaziantepsor puanını 39'a, Hacettepe ise 16'ya yükseltti. Kırmızı-siyahlı takımın yeni teknik direktörü Jose Coucerio maç sonunda yaptığı açıklamada takımın sadece bir taktik kurguyu uygulamaya alıştığını maç içinde değişiklik yapılamadığını söyleyerek bu sorunu çözmeye çalışacaklarını söyledi. Bu açıklamalardan sonra Gaziantepspor'da ne gibi değişimler yaşanacak hep birlikte göreceğiz.

Düellonun galibi Ankaragücü

Turkcell Süper Lig'de oynanan 28. hafta karşılaşmasında Ankaragücü, Ankara 19 Mayıs Stadı'nda Eskişehirspor'u konuk etti ve maçtan 3-2'lik skorla galip ayrıldı. Hakem Tolga Özkalfa'nın yönettiği mücadelede Ankaragücü'nün gollerini 6. dakikada Barbaros Barut, 58. dakikada Mehmet Yılmaz ve 62. dakikada Leonardo Iglesias kaydederken, Eskişehirspor'un sayıları 42. dakikada El Saka ve 57. dakikada Anderson Dos Santos'tan geldi. Eskişehirspor'un ilk golünü kaydeden El Saka, maçın 86. dakikasında bir penaltıya sebebiyet verirken, kırmızı kart gördü. Kazanılan penaltı atışını Ankaragücünden Iglesias gole çeviremedi.

Galatasaray pes etmiyor

Ligin 28. haftasında Galatasaray Atatürk Olimpiyat Stadı'nda karşılaştığı İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u 1-0 mağlup etti. Maçın tek golünü 66. dakikada Baros kaydetti. Bu sonuçla Galatasaray puanını 51'e yükselterek, şampiyonluk şansını ve iddiasını sürdürdü. İstanbul Büyükşehir Belediyespor ise 30 puanda kalarak küme düşme hattında sıkıntıyı daha fazla hissetmeye başladı. Fikstür avantajına sahip sarı-kırmızılı takım, kalan haftalarda seri galibiyetler alarak rakiplerinin puan kaybetmesini bekleyecek. Bu bakımdan serinin ilk maçı ise hafta sonundaki Ankaraspor karşılaşması olacak.

Haftanın Takımı: Ankaragücü

Haftanın İncisi: "Beşiktaş'ı 10 kişi yenmek biraz değil, çok zor." Mustafa DENİZLİ

Kare As: İbrahima Yattara (Trabzonspor)

     Gökhan Zan (Beşiktaş)

    Silvinho Jaba (Ankaragücü)

Emil Angelov (Denizlispor)

Gol Krallığı: 19 Gol - Milan Baros (Galatasaray)

16 Gol - Taner Gülleri (Kocaelispor)

13 Gol - Mehmet Yıldız (Sivasspor)

11 Gol - Rodrigo Tabata (Gaziantepspor)

11 Gol - Souleymane Youla (Eskişehirspor)

11 Gol - Gökhan Ünal (Trabzonspor)

10 Gol - Alex De Souza (Fenerbahçe)

10 Gol - Mert Nobre (Beşiktaş) 

       10 Gol - Umut Bulut (Trabzonspor)

                  9 Gol - Mehmet Topuz (Kayserispor)

HAFTANIN MAÇI

(Beşiktaş - Bursaspor)

Kadro değeri       Yaş ortalaması

Beşiktaş :    78.550.000 Euro (24 Futbolcu)  Beşiktaş : 26,6

Bursaspor:    24.750.000 Euro (29 Futbolcu)  Bursaspor: 25,6

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016