İşte sektörün gözüyle turizmin bugünü ve yarını
Antalya’da her yıl kasım ayında düzenlenen Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nin 8’incisindeyiz. Kongreyi yine AKTOB-Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği ile Ekin Grubu ortaklaşa düzenliyor.
Kongredeki konuşmaları, verilen mesajları geçtiğimiz günlerde gazetemizde de okudunuz. Biz bugün kongrenin çok önemsediğimiz bir yönüne, yapılan elektronik oylamanın sonuçlarına değinmek istiyoruz.
Kongrede herkese konuşma hakkı verilebilmesi söz konusu değil. Böyle bir hak tanınabilse bile siyasilerin, bürokratların önünde gerçek düşüncelerin dile getirilmesi de pek kolay olmayabilir. Ama kimin hangi düşünceyi dile getirdiğinin belli olmadığı bu oylamayla görüşler rahatça ifade edilebiliyor.
Biz bu oylamayı biraz da “etekteki taşların dökülmesi” ya da “dil altındaki baklanın çıkarılması” olarak görüyoruz.
Ama oylamada ortaya konulan tabloya geçmeden önce bir gözlemimizi aktaralım. Kaç yıldır bu kongreyi izliyoruz. Kasım ayları itibarıyla gerek kongrenin yapıldığı, gerek konakladığımız, gerekse başka etkinlikler çerçevesinde bulunduğumuz tatil köylerinin tümünde geçmiş yıllardakinin üstünde bir doluluk gördük. Sezonda doluluk yüksekti, bunu biliyoruz ama bu durumun kasım ayına da yansımış olması önemli. Genellikle belli bir yaşın üstündeki Avrupalılar tatil köylerini doldurmuşlar. Sektör temsilcileri, Avrupalı turistin geri döndüğünü söylüyor.
Bir ara sohbet ettiğimiz AKTOB Başkanı Dr. Erkan Yağcı da, bu duruma dikkat çekerek Antalya’nın yılda 20 milyon turist ağırlayabileceğine ve bu sayıya ancak kasım-nisan dönemi doluluk oranını artırarak ulaşmanın mümkün olduğuna dikkat çekti. Yağcı’nın verdiği bilgiye göre bu yaz sezonunda doluluk zaten yüzde 90-95 gibi bir düzeye ulaşmış. Artık sayıyı artırmak bu doluluğu yaz sezonu dışına yaymakla mümkün.
Dönelim anket sonuçlarına... Ankete katılanların yüzde 84’ü bu yıl doluluk oranlarının arttığını dile getirdi. Aslında şaşılması gereken, doluluğunun yüzde 5 ve daha fazla azaldığını söyleyen yüzde 8’lik kesim.
Gelir ve gider artışında ise birbirine yakın oranlar görmekteyiz. Ama gelir lehine bir miktar fark var.
Kredi kullanımı artacak gibi
Finansal sistemdeki gelişmeler çok doğaldır ki turizm sektörünü yakından ilgilendiriyor. Bu yıl çok pahalı hale gelen para, turizm sektörünün kredi kullanımı da fena halde etkilemiş.
Ankete katılanların yüzde 46’sı kredi kullanmadığını, yüzde 20’si yeniden yapılandırdığını dile getiriyor. Yüzde 17, belli ki kredi kullanmak istemiş ama kredi bulamamış, bu yüzden “Kredi bulmakta zorlandım” diyor. Yine yüzde 17’lik bir kesim de daha az kredi kullandığını söylüyor.
2019’da ise kredi kullanımı artacak, bu açık, en azından niyet bu yönde. Yüzde 38 kredi kullanacağını, yüzde 34 kullanmayacağını ifade ediyor. Yüzde 20’lik bir kesim mevcut borcunu yapılandıracağını söylüyor. Yüzde 8 ise kredi bulmakta zorlandığını belirterek örtülü biçimde aslında kredi kullanmaya niyetli olduğunu dile getiriyor.
Bölgedeki siyaset daha az sorun ediliyor
Geçen yıl yapılan ankette bölgesel sorunlar çok ön plandaydı. Türk turizminin en önemli sorunu bölgedeki gelişmeler olarak görülüyordu. Bu başlık yine ilk sırada ama etkisi çok düşmüş gibi...
Geçen yıl ankete katılanların yüzde 78’i 2017’deki en büyük sorun olarak bölgedeki siyasi gelişmeleri göstermişti. 2018’in en büyük sorununun da yüzde 57’lik oranla bölgesel siyasi gelişmeler olacağı dile getirilmişti.
Bu yıla geldik, “2018’de bölgedeki siyasi gelişmeler sorun oldu” diyenlerin oranı yüzde 38’e indi. 2019 için de bu sorunu ön plana getirenlerin oranı yüzde 39 olarak belirlendi.
2018’de kalifiye personel eksikliğini sorun olarak görenlerin oranının yüzde 36’ya fırlamış olması dikkat çekici.
2019’da ise yine kalifiye personel sorunu olacağı belirtiliyor, enfl asyonun da önemli bir soruna dönüştüğü dikkati çekiyor. 2019 için yaklaşık olarak her dört katılımcıdan biri “Enflasyon sorun olacak” diyor.
Euro tahmininde yelpaze geniş
2017 yılının kasım ayı ve anket yapılıyor. O günlerde euro 4.70, ilk on bir ay ortalaması 4.07. Ankete katılanların yüzde 33’ü 2018 yılı ortalamasını 4.80-5.00 arası, yüzde 47’si 5.00-5.20 arası, yüzde 15’i ise 5.20’nin üstü olarak tahmin ediyor.
İçinde bulunduğumuz günlerde euro 5.90 dolayında, ilk on bir ay ortalaması da 5.63. Ama biliyoruz ki euro yıl içinde 8 lirayı bile zorladı. Şimdi euro tahminlerinde çok yanıldılar diye turizm sektörünü eleştirmek mümkün mü? Döviz kurunu kim doğru tahmin edebildi ki!
Peki turizm sektörü 2019 için ne tahmin ediyor... 6 lira ve daha düşük tahmin edenlerin oranı yalnızca yüzde 8. Tahminler 6 lira ile 7.5 lira arasında yoğunlaşıyor. Her 50 kuruşluk basamakta yaklaşık dörtte birlik bir kesim var.
Yüzde 19’luk bir kesim ise yıl ortalaması bazında 7.5 liranın üstünde bir euro kuru tahmin ediyor.
“Turizmde devlet politikasına ihtiyaç var”
Anketteki en kapsayıcı konu başlığı kuşkusuz “Türk turizminin öncelikli ihtiyacı nedir” sorusu. Bu soruya geçen yıl yüzde 46’lık kesim “devlet politikası ihtiyacı” yanıtını vermişti. Bu yıl oran yüzde 53’e yükseldi.
Sektör bu konuda belli ki bir eksiklik hissediyor. İki yıldır, her iki katılımcıdan birinin devlet politikası ihtiyacına dikkat çekmesi boşuna değil.
Antalya yılda 13 milyon yabancı turist ağırlıyor, 20 milyonluk bir potansiyele sahip... Antalya öylesine bir potansiyel barındırıyor ve ekonomiye öylesine büyük katkı veriyor ki turizmde birçok ülkeden bile büyük... Sezonda havalimanına bazı günler 900 kadar uçak iniş kalkış yapıyor, böylesine yoğun... Sahil şeridinde hayranlıkla izlediğiniz yüzlerce tesis var... Her ne kadar sektör hala kalifiye eleman eksikliğinden yakınıyorsa da, mevcut elemanların güler yüzlü tavırları ve çalışkanlıkları dikkat çekici düzeyde. Peki devlet gerçek anlamda bir turizm politikasına sahip mi? Yanıtı anket sonuçları ortaya koyuyor zaten.
Avrupa’ya daha çok umut bağlanıyor
Ankete katılanların verdikleri yanıtlar, Rus turist sayısında sanki bir doyma noktasına gelindiğine işaret ediyor. 2019’da bu ülkeden geleceklerin sayısında artış bekleyenlerin oranı yüzde 62. Buna karşılık yüzde 21’lik kesim de düşüş beklentisi içinde.
Öte yandan Avrupa'dan geleceklerin sayısında artış bekleyenlerin oranı tam yüzde 95 düzeyinde.
Varsa yoksa dış pazar
Ankete katılanlara yöneltilen sorulardan biri de iç pazar kontenjanını 2019 için artırıp artırmadıkları. Kontenjanı artırdığını söyleyenlerin oranı yüzde 15. Yüzde 31'lik kesim 2018 ile aynı düzeyde tuttuğunu söylüyor.
Ankete katılanların yüzde 55'i ise 2019 için iç pazar kontenjanını azalttığını ifade ediyor.
Bu da gösteriyor ki önümüzdeki yıl yerli turist için tatil köyleri daha pahalı hale gelecek.