İşte konuttaki sıkıntıyı ortaya koyan detaylar...
Bu köşede dün, geçen yılki 1.4 milyon adetlik konut satışının yanıltıcı olduğunu, aslında sektörün büyük bir sıkıntı içinde bulunduğunu yazmıştık. Bu sıkıntıya işaret ederken öncelikle ilk satışların istenilen düzeyde olmadığına, ikinci el satışlara bakarak sektörün canlılığından dem vurulamayacağına ve konut sektörünü canlandıracak ipotekli satışların artmak şöyle dursun, giderek gerilediğine dikkat çekmiştik. Gelin bugün bu verilere biraz daha yakından bakalım.
Ama önce şu gerçeğin altını da çizelim. Aslında sektörün içinde bulunduğu durumu görmek için öyle uzun uzadıya verilere bakmak da gerekmiyor ki. Gidin bir emlakçıyla konuşun; satılık konut ilanlarının ne kadar arttığına dikkat edin, yeter...
İlk satışların payı sabit
Biz yine de soyut değerlendirme yapmaktansa somut verilerle hareket edelim.
Türkiye konutta ilk satışların payını bir türlü yüzde 46-47 bandının üstüne çıkaramıyor. İlk satışların toplamdaki payı 2013 yılında yüzde 45.7, 2014'te yüzde 46.5, 2015'te yüzde 46.4, 2016'da yüzde 47.1, geçen yıl ise yüzde 46.8 oldu. Görülüyor ki pay anlamında beş yılda bir arpa boyu yol gidememişiz.
Bu arada konut satışına ilişkin verilerde neden hep 2013 ve sonrasını dikkate aldığımızı bir kez daha vurgulamakta yarar var. 2013 yılından önceki dönemin konut satış istatistikleri yalnızca il ve merkez ilçeleri kapsayacak şekilde tutuluyordu; 2013 ile birlikte tüm ilçeler kapsama alındı. Dolayısıyla tüm Türkiye'yi kapsayacak veriler ancak beş yıllık.
İşte bu beş yıla bakıyoruz, ilk satışları bir türlü ikinci el satışların önüne geçirememişiz.
Bu durum, sıkıntı ve darboğaz işaretidir. Altını her seferinde kalın kalın çizmekte yarar var. İkinci el satış ülke ekonomisi için öyle kayda değer bir yarar sağlamaz, sektörü canlı tutacak, giderek daha da canlandıracak ilk satışlardır. Ama işte ilk satışlarda da pek bir ilerleme sağlayamıyoruz.
Aralıkta ilk satış daha fazla ama...
Son beş yıl itibarıyla ikinci el satışlar ilk satışların üstündeyse de, geçen yılın aralık ayında ilk satış "burun farkıyla" da olsa ikinci el satışı geride bıraktı.
Aralık ayında 66 bin 311 ikinci el satışa karşılık 66 bin 661 ilk satış gerçekleşti. Ama bir aydaki bu öne geçiş, bir süreklilik işareti sayılamaz. Aralık ayına bakılarak, bundan sonra ilk satışların daha fazla olacağı yargısına elbette varılamaz.
Çünkü aralık ayındaki bu durumun bir eğilime dönüşebileceğini gösteren hiçbir işaret yok. Hatta ters yönde işaretler daha ağır basıyor.
İpotekli satışlardaki gerileme
Sözünü ettiğimiz işaret, ipotekli satışlarda giderek belirginleşmekte olan düşüş.
İpotekli ilk satışlar geçen yılın tümünde 2016'ya göre yalnızca yüzde 3.2 arttı. Üstelik bu artış, yılın ilk dokuz ayındaki artış sayesinde sağlandı; çünkü son üç ayda ipotekli ilk satışların 2016'nın altında kaldığı görüldü.
İpotekli ilk satışlar geçen yıl 2016'ya göre ekimde yüzde 21, kasımda yüzde 25, aralıkta yüzde 30 azaldı.
2016'nın son çeyreğinde 67 bin adet ipotekli ilk satış gerçekleşmişti. Geçen yılın aynı dönemindeki satış ise yüzde 25 oranında 17 bin azalarak 50 binde kaldı.
İpotekli satışlar yalnızca ilk satışlarda geriliyor değil. İpotek tesisi yoluyla gerçekleştirilen ikinci el satışlarda da giderek belirginleşen bir gerileme var.
İpotekli ikinci el satışlar geçen yıl 2016'ya göre eylülde yüzde 7, ekimde yüzde 19, kasımda yüzde 23, aralıkta ise yüzde 31 azaldı.
Toplam ipotekli satışta da zaten son dört aydır giderek büyüyen oranda bir azalma söz konusu.
Şimdi, bu verilerden "konut sektöründe işlerin iyi gittiği gibi bir sonuç çıkarmak" mümkün mü?