İşte dövizin TL'ye yenildiğinin resmi!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

 

Birikimini dövize bağlayarak değerlendirenlerin ya da değerlendirdiğini zannedenlerin, aslında biraz da kendini kandırdığı, bu birikimlerin reel olarak kazanç sağlamadığı hep söylendi, yazıldı. Dövizdeki kısa süreli çıkışlar, kar algısı yarattı kuşkusuz. Ancak, biraz uzun bir zaman dilimi dikkate alınarak hesaplama yapıldığında ve o zaman diliminde diğer tasarruf araçlarında ne gibi gelişmeler olduğu göz önünde bulundurulduğunda, dövizde aslında reel kazanç bir yana, çok ciddi kayıpların olduğu da ortaya çıktı.
 
TÜİK dün finansal yatırım araçlarının 2012 yılındaki reel getiri ya da kayıp durumunu açıkladı. Bir ya da birkaç yıl çok önemli olmayabilir, kısa sayılabilecek dönemlerde ön plana çıkan bir tasarruf aracı yanlış değerlendirmelere yol açabilir. O yüzden biz gidebildiğimiz ölçüde geri gittik ve TÜİK verilerinden yola çıkarak son dokuz yılın reel getiri oranlarına baktık. Reel getiri hesaplamasında tüketici fiyat endeksindeki artışın esas alındığını belirtelim.
 
Altında rekor!
 
2004 yılından başlayan seride tasarruf araçlarının birikimli olarak 2012 sonuna kadar ne oranda getiri sağladığını ya da kayba yol açtığını hesapladık. Hesaplamanın birikimli olduğunun altını bir kez daha çizelim.
 
Hesaplama mevduat, hisse senedi, külçe altın, dolar ve euroyu kapsıyor. Bu tasarruf araçları içinde dokuz yılda en yüksek getiri yüzde 172.47 ile külçe altında elde edilmiş durumda. Yani 2003 yılının aralık ayında 100 liralık külçe altını bulunanlar, şimdi 272.47 liralık altına sahip durumdalar.
 
Getiride ikinci sırayı yüzde 58.32'lik oranla hisse senedi alıyor. 
 
Üçüncü sırada yüzde 58.28 ile mevduat var. Ancak, mevduattaki yüzde 58.28'lik getirinin brüt oranı gösterdiğini, bundan stopaj kesildiğini ve reel getirinin yüzde 50 dolayına indiğini belirtelim.
 
Dövizde üçte bir zarar
 
Beş finansal yatırım aracından üçü, yani "Türk Lirası"na bağlı olan altın, hisse senedi ve mevduat söz konusu dokuz yılda enflasyonun üstünde getiri sağlarken, dolar ve
euro yatırımcısı enflasyona yenik düştü.
 
Dokuz yıllık dönemde tasarrufunu dolar olarak değerlendirenler tam yüzde 32.29 oranında zarar etti. Euronun yol açtığı zarar ise yüzde 27.50 olarak bulundu.
Dolar, hesaplamaya konu dokuz yılın yedisinde tasarruf sahibinin zarar etmesine yol açtı. Doların reel getiri sağladığı iki yıl yalnızca 2008 ve 2011.
 
Euro ise 2006, 2008 ve 2011 yıllarında reel olarak kar sağladı, ama bu kar dokuz yılın toplamında zarar edilmesini engelleyemedi.
 
En istikrarlısı mevduat
 
2011'de yüzde 2.79 reel zarara yol açmış ve 2012'de yüzde 0.89 ile dokuz yılın en düşük reel getirisini sağlamış olsa da mevduat söz konusu finansal yatırım araçları içinde en istikrarlı araç olma özelliğini taşıyor. Tasarrufunu mevduatta değerlendirenler, en azından nominal olarak ne miktarda kazanç sağlayacağını biliyor, reel getiriyi de kuşku yok ki enflasyonun düzeyi belirliyor.
 
Hisse senedi, küçük tasarruf sahibinin haklı olarak pek itibar etmediği bir yatırım seçeneği. Hisse senedinde 2009'da olduğu gibi yüzde 84 oranında müthiş bir reel getiri de sağlanabiliyor, ama 2008'de olduğu gibi yüzde 58 gibi bir zarar da ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla hisse senedindeki bu keskin dalgalanmalar, küçük tasarruf sahibinin borsadan uzak durmayı tercih etmesine yol açıyor. 
 
Altın ise en gözde yatırım araçlarından biri olmayı sürdürüyor. Kazancın çok iyi olması ve ayrıca her an nakde dönme olanağı vermesi, vatandaşın altını tercih etmesini sağlıyor.
 
aaktas15012013.jpg
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar