İşte bugün; o geleceğin ilk günü...
Değerli DÜNYA Gazetesi okurları, Ekonomik krizlerden nasibini almış bir ekonomi gazetesi olarak hiçbir zaman kendimizi haber yapmadık.
Bir ekonomi gazetesinin ekonominin bütün dalgalarından etkilenen ve yaşadığı bütün fırtınalara dayanmasından daha iyi ne anlatabilir ki ekonomiyi. Evet, son birkaç yıl zor geçti. Kimin kolay geçti ki? Buna rağmen Nezih Demirkent’ten aldığımız emanete ve ilkelere sahip çıktık. Olabildiğince dik durduk ve işimizi yaptık.
Bugün de aynı noktadayız. Size ait olan bu sayfaları kendi gündemimizle işgal etmek istemiyoruz. Ama bugün DÜNYA Gazetesi ile ilgili yaşanan bir gelişme ekonomi açısından dolu dolu bir haber değeri taşıyor. Bugün dünya için sıradan bir gün.
Ama Dünya Gazetesi için durum biraz farklı. DÜNYA Gazetesi’nin değerli çalışanları dün yeni bir güne uyandılar. Bu daha aydınlık, daha umutlu daha enerjik bir gündü. Bugün bütün okurlarımız, abonelerimiz ve takipçilerimiz de bizim bu yeni günümüze uyanacaklar.
Değerli iş insanı Umut Güner DÜNYA Gazetesi markasını satın alarak bir süredir verdiğimiz var oluş mücadelemizi “Başarı” ile sonlandırdı. Bize ve markaya inandığı, ilkeleri ve hedeflerimizi paylaştığı, ortaya koyduğu kararlılıkla önümüzü açtığı için kendisine teşekkür ediyorum.
Habercilik bir enerji işi. Bulup çıkardığınız haberin okunması, birilerine yön gösterip, ufuk açması müthiş bir enerji ve keyif işi. İnanıyorum ki daha ilk günden enerjimizi, inancımızı, keyfimizi hissedecek ve bu duyguyu bizimle paylaşacaksınız. Bundan sonrası için konuşacağımız başlıklar ekonomi gazeteciliği adına atılacak yeni adımlar, yapılacak yeni yatırımlar olacaktır.
Varlığımızı ve hakkımızı korumak için ortaya koyduğumuz inat ve iradeyi şimdi işimizin standartlarını yükseltmek için sergileyeceğiz. İsimler, pozisyonlar, adresler, odalar ve mobilyalar değişebilir. Fakat asla değişmeyecek bir şey var ki; o da Nezih Demirkent’in yayıncılık ilkeleridir.
O ilkeler ki yere düşürmemek, çiğnetmemek için gerçek gazetecilerle birlikte büyük bedeller ödedik. Artık tebrikleri kabul etme, yeni hedefleri belirleme ve yola koyulma zamanı. İyimserlik, uzlaşma ve ilerleme üzerine yeni bir vizyon belirledik kendimize. İyimser olmak için birçok neden olduğunun en iyi örneklerinden biri biziz.
Kendimize, birikimlerimize, yeteneklerimize ve en önemlisi de ülkemize güveniyoruz. Uzlaşmacıyız. Hatta tam karşımızda duranla bile. Kavga ederek, reddederek değil, sindirerek, öğrenerek yol almamız gerektiğini biliyor ve öyle ilerliyoruz. Kısır çekişmelerin cenderesinden ve fasit dairelerin çekiminden kurtularak gerçek haberciliğe devam edeceğiz.
DÜNYA Gazetesi olarak bir süredir bizi kabuğumuza hapseden baskıdan kurtulduk. Artık ajandamıza kaydettiğimiz, hayalini kurduğumuz o güzel işleri yapmanın zamanı geldi. DÜNYA Gazetesi’ni bir kolektife çevirmenin, böylece yepyeni görüşlerin önünü açmanın, “Zamanın Ruhu”nu ekonomiye taşımanın derdine düşeceğiz artık.
Teknoloji alt yapımızı güçlendirmenin, insan varlığımızı çeşitlendirmenin ve okuyucuyla temas ettiğimiz mecraları genişletmenin yatırımlarını yapacağız. Yeni kavramlar ve trendlerin peşinde koşacağız. Ekonomiye yön veren insanların ekonomi dışında kalan zevklerine ilham olacağız. Yapılacak çok şey var. Başarmayı, rekabet etmeyi, kazanmayı çok seviyoruz. Son olarak ifade etmeliyim ki; Dünya Gazetesi’nin asıl sahibi okuyucusudur. Okuyucunun rolünü çalmayacak, sayfasını boşa harcamayacağız.
Nezih Demirkent’ten öğrendiğimiz gibi haberin önüne çıkmayacak, konuşmayacak, konuşturacağız. Hedeflerimiz var ama daha önemlisi heyecanımız var. İşte bugün o geleceğin ilk günü. Bütün okurlarımızı, abonelerimizi ve takipçilerimizi DÜNYA Gazetesi’nin bu yeni yolculuğuna davet ediyorum.