İstanbul’un yeni nesil OSB ihtiyacı

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ [email protected]

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, kentin iki yakasında iki yeni nesil OSB’ye ihtiyaç olduğunu kamuoyuyla paylaştı. DÜNYA gazetesi İSO Başkanı'nın bu talebine yarım sayfalık yer ayırdı. Haber üzerine görece gelişmiş yörelerde iş insanlarıyla görüşmeler yaptık. Yeni nesil OSB’lerin had safhada bir ihtiyaç olduğunu gözledik. OSB sorunlarının çözümüne katkı yapabilmek için bir düzine yazıyla düşündüklerimizi paylaştık:

- Türkiye’nin “yeni nesil OSB’ler gündemi”/ 5 Ocak 18
- “Yenileşme etkisi” ve yeni nesil OSB’ler/ 12 Ocak 18
- Yeni nesil OSB’ler ve “yeniliklere farklı açıdan bakmak”/19 Ocak 18
- Yeni nesil OSB’ler ve “patates cipsi”/26 Ocak 18
- Yeni nesil OSB’ler ve “Dijital dönüşüm yatırımları”/1Şubat 18
- “Kentleşme bağlamı” yeni nesil OSB’lerin hayati sorunudur/8 Şubat 18
- Yeni nesil OSB’ler ve “kümelenme bilinci” /15 Şubat 18
- “Korumacılık eğilimleri” ve yeni nesil OSB’ler/ 22 Şubat 18
- Yeni nesil OSB’lerde “ne yapmalıyız?”1 Mart 18

Akademik çevrelerin, medya mensuplarının, STK yöneticilerinin, bürokrasideki görevlilerin ve siyasi irade temsilcilerinin sahadaki somut sorunları irdeleyen düşünce yazılarına tepki verme gelenekleri oluşmadı, olgunlaşmadı.Yazılarla ilgili olarak değişik platformlarda sözlü olarak çok sayıda soruya muhatap olduğumuz halde, yazılı olarak düşüncelerini paylaşanların sayısı bir elin parmak sayısını aşmazdı.

İSO için sınavdır

İstanbul’un iki yakasında, kapsamlı ve uzun soluklu yatırımların önünü açacak olan yeni nesil OSB’leri bir ortak irade çerçevesinde ele almanın zamanıdır. Kimse abarttığımızı sanmasın, yeni nesil OSB’ler ve onları bütünleyen Yeni Nesil Teşvik Sistemi, Kanal İstanbul ve Çanakkale Köprüsü kadar ivedi ve öncelikli, kaldıraç etkisi daha yüksek ve yarattığı ekonomik etkileriyle geri dönüşü çok daha kısa projelerdir.

Siyasi iradeden katılımcı ve kapsayıcı bir anlayışla güven yaratarak yatırım iklimi oluşturmasını isteyen STK yöneticileri, Yeni Nesil OSB Projeleri konusundaki tutum ve davranışlarıyla ciddi bir sınavdan geçecektir. Sınavın ilk ve önemli muhatabı da İstanbul Sanayi Odası olacaktır.
İSO yetkililerinin öncelikli sorumluluğu, bütün sivil inisiyatif temsilcileriyle bir çalıştay düzenleyerek, “İstanbul Yeni Nesil OSB’lerinin hayata taşınması nasıl bir yol izlenmeli?” sorusunun yanıtını arama olmalı.Yeni nesil OSB projesini hayata taşımanın metodunu belirlemeli.

Toplumumuzun büyük eksikliklerinden biri, üretilen fikirlerin nasıl hayata taşınacağını metotlarıyla birlikte projelendirme olgunluğuna erişilememiş olmasıdır. Çok ciddi fikirler halinde ortaya konan çok sayıda projenin hayata taşınmasındaki aksamaların kök nedeni, metottan yoksun olmadır. Metot özeni açığını kapatmadan yola çıkılırsa, İstanbul Yeni Nesil OSB’leri Projeleri de felsefeden yoksun, strateji ,taktik ve operasyonları tutarsız ve sonuçları etkisiz çaba olarak tarihe intikal edebilir.

Denemek için neyimiz eksik?

İSO yöneticileri seçimleri geride bıraktı. Ülkemiz genelinde seçimler yapılarak yeni bir dönem başladı. Sahadaki gözlemlerim bana, bu yeni dönemde ülkemizde bir numaralı yapısal reform konusunun “veri yeterliliği ve veri güvenirliliği” olduğunu söyletiyor. Reform önceliklerinin ikincisi, “hukuk devleti ve hukukun işlerliği”dir. Üçüncüsü, “Proje-Odaklı Teşvik Sisteminin Bütünselliği”. Dördüncüsü, “OSB’ler gibi mekan sorunlarının çözülmesi” ve beşinci de “ Ödünsüz gözetim ve denetim yapabilecek bağımsız kurumların” işletilmesi.

Nereden bakarsak bakalım, ister geleneksel yatırımlarımızı ileri-teknoloji donanımlı hale getirerek “katma değerli” ürünlere yöneltip “cari açığı” kapatmak isteyelim; isterse sayısal teknolojinin değişim dönüşümünü yakalayarak “yeni gelişmelere uyum sorumuzu” çözmeye uğraşalım; OSB’ler hayati öneme sahiptir altyapılardır.

İSO ve diğer kuruluş ve kurumlar Sümer Rahibi’nin sözünü unutmamalı: “Şimdi değilse, ne zaman?”

Bütün içtenliğimizle, elimizden geldiği kadar geniş ufuklardan bakarak değerlendirme yapmaya çabalalamalıyız. Önce, konunun ele alınma şeklini, ilerlemenin yol ve yöntemini belirleyen katılımcı ve kapsayıcı bir çalıştay yapmalıyız. Sonra, yeni nesil OSB projesini izleyecek, sistemli biçimde herkesi bilgilendirecek bir “merkezi yapı” oluşturmalıyız. Üçüncüsü, doğrudan ve dolaylı etkisi olabilecek bütün yapılarla ilişkiye geçmeliyiz; ilişki sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmalıyız. Dördüncüsü, çalışmanın önündeki engelleri, aşılabilecek ve aşılamaz olanlarını en küçük bir kaprise kurban etmeden herkesin bilgisine sunmalıyız. Beşincisi de, Finlandiya’ adet olduğu gibi her üç ayda “başarısızlık günü” düzenleyerek, neyi, neden başaramadığımızı sorgulamalıyız.

İstanbul’un Yeni Nesil OSB’ler Projesi İSO liderliğinde bütün STK yönetimlerinin mihengi olacaktır. Kimlerin gerçek anlamda katılımcı oldukları anlaşılacaktır. Kimlerin neden, hangi küçük ya da büyük hesapların peşinde olduğu açığa çıkacaktır. STK’ların bürokrasi ve siyasi iradeden uzlaşma talebinin, kendi içinde ne ölçüde başarılabildiği kanıtlanacaktır.
“Ülkenin bekasını” anlatımının “kötülükleri saklayan kutsal şal” olmaktan çıkarılarak, “samimi ve bilgili bir tutum” olması, somut projelerle ölçülür.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar