'İstanbul’un bedelini tüm Türkiye öder'
Emel YİĞİT
Aksigorta, ‘Hayata Devam Türkiye – Deprem Risk Transfer Projesi’ni hayata geçirdi. Proje, depreme karşı alınabilecek önlemler ve risklerin bir sigorta kurumuna transferinin gerekliliğini topluma anlatmayı hedefliyor.
Deprem bölgesinde yapılan pek çok yanlış olduğunu kaydeden Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “Birçok acı noktayı tespit ettik. Teminatlar doğru alınmamış. DASK poliçelerinde sadece elektrik su bağlatmak için 250 metrekarelik yer 50 metrekare alınmış.
Muazzam bir eksik sigorta karşımıza çıkmış durumda. Kasko sigortalarının içinde deprem teminatı olmadığı için yıkıntıların altında kalan araçların tazminat ödemeleri yapılamıyor. Sağlık sigortalarında deprem teminatlarının olmadığını fark ettik. Aslında eksiklerle dolu bir modelin üzerinde faylar ülkesinde yaşıyoruz” dedi.
Bölgede toplam ekonomik kaybın 100 milyar dolara ulaştığını belirten Uğur Gülen sigorta sektörünün ödediği payın toplam kaybın yüzde 5’i olduğunu söyledi. Gülen şöyle devam etti: “Tamamı mümkün olmasa da gelişmiş ülkelerde görüyoruz ki bu tip afetlerde sigorta toplam hasarın yüzde 40-50’sine kadar ödeyebiliyor. Aslında Kahramanmaraş depremi beklenmedik bir zamanda beklenenin çok üzerinde bir hasarla sonuçlandı. Beklenen deprem riskinin 1 milyar dolar olduğu düşünülüyordu.
Fakat 5 milyar dolar ödeyince şu anda herkes gözünü kulağını Marmara’daki faya dikti. İstanbul’daki bir depremdeki hasarın 500-600 milyar doları bulması işten bile değil.” Bu noktadan hareket eden şirketin bunu sosyal sorumluluk projesi haline getirdiğini ifade eden Gülen, ‘Hayata Devam Türkiye’ projesi kapsamında bir yardım fonu mekanizması kurduklarını söyledi.
Bu proje kapsamında satın alınan her yeni konut ürünü için deprem bölgesine yardım fonu oluşturuluyor. İhtiyaç haritası desteği ile 20 konteyner ev ile oluşturulan yardım fonu, her yeni konut poliçesinden 80 TL katkı ile depremzedelere düzenli yardım olarak devam edecek.
Gülen, İTÜ Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü Mikdat Kadıoğlu’nun da projenin bir parçası olduğunu kaydetti. Afet yönetimini bir bilim dalı olarak oturtmaya çalıştıklarını kaydeden Profesör Mikdat Kadıoğlu “Bizim kriz yönetiminden risk yönetimine dönmemiz gerek. Afetten önce 1 lira harcamazsanız afetten sonra 4 lira harcarsınız” dedi.
Evlere pratik iyileştirme yöntemi
Mikdat Kadıoğlu, İstanbul için çok vakit harcandığını belirterek kentsel dönüşüm ve güçlendirme için çok vakit olmadığını kaydetti. Konutlara pratik iyileştirme yapılması gerektiğini belirten Kadıoğlu şöyle devam etti: “Konutları dışarıdan çelik çerçeveye alınıp depremde göçmemesini sağlamamız gerekiyor. Bizim de İstanbul’da yıkılacak 100 bin binaya tarihi eser gibi dışarıdan basit pratik tedbirleri almamız gerek."
Kaybın tamamı sigortalı olabilirdi
“Bölgede kasko, yangın, DASK ve hayat-ferdi kaza sigortası toplam poliçe sayısı yaklaşık 5,8 milyon adettir. Bu poliçelerle sektörümüzün 11 ilimize verdiği teminat tutarı ise (DASK hariç) 1,8 trilyon TL’nin üstündedir. Toplam teminatın içinde en yüksek tutar 1,2 trilyon TL ile yangın poliçeleri içinde yer almaktadır. 11 ilimizdeki muallak hasar tutarı yaklaşık 46 milyar TL (DASK hariç) seviyesindedir.
Ödenen hasar tutarı ise yaklaşık 8,7 milyar TL (DASK hariç) civarındadır. DASK tarafından da yaklaşık 21 milyar TL hasar ödemesi yapılmıştır. Toplam kayıp neredeyse 2 trilyon TL, sigortadan geri aldığımız kısım ise yalnızca 97.3 milyar TL. Oysa bunun tamamı sigortalı olabilirdi.”