İstanbul'un çiçekleri
İstanbul'un lale zamanı geldi. Marttan mayıs sonuna dek laleler açarken İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Lale Festivali, müzik, spor, sanatla bizlerle olacak. Yerli lale soğanı ve lale yetiştiriciliği yanı sıra bir hammadde olarak da lale giderek önem kazanıyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı hibesi ile Erciyes Üniversitesi ile İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş.'nin yürüttüğü projede, lale soğanı üretimindeki atık lale çiçeklerinden gıda boyası elde edildi. Ardından Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı hibe desteğinde, Yıldız Teknik Üniversitesi ile İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. pilot ölçekli üretim tesisini kurdu. Lale yaprağının gıda ve kumaş boyası olarak kullanımı KOBİ'ler için yepyeni bir seçenek.Yeşil bir iş alanı.Lalenin yanı sıra çok sayıda çiçek ve atıkları da değişik amaçlarla kullanılabilir.
Erguvanın farkı
İstanbul'da çiçek ve çiçekleri güzel ağaçlarımız çok. Gül, mor salkım, leylak, mimoza, akasya,hanımeli diye sayabiliriz. Kırların papatya ve gelincikleri de darılmasın. Hepsi mükemmeldir. Lakin İstanbul'umuzun tarihine damga vuran erguvan bence birincidir.
Birinci Konstantin 330 yılında İstanbul (Byzantium) surlarını tamamladığında açan erguvan ağaçları kentin sembolü oldu. Hristiyan kültüründe çeşitli rivayetleri bulunan erguvan ağacı çiçeği rengi (erguvani), doğal bir boya olarak sadece asillerin giyebildiği bir renk olup İmparatorluk moru adı ile bilinirdi. Sümerlerden bu yana Akdeniz ve Ege'de yaşayan kabuklu yumuşakçalardan üretilen mor boya az bulunan bir kıymetti. Lübnan'da bulunan Antik Tiros (Sour, Tyre) kenti adını bu mordan almaktadır. Sur Fırfırı (Tyrian Purple, Tyrian Red, Royal Purple) keşfini Sur sahilinde Tireli Herakles'in M.Ö.1600 yıllarında yapması sonrasında Girit, Mısır, Suriye'de mor ipek, yün, pamuklu kumaş üretimi gelişti. Yaklaşık 10 bin tane kabukludan 1 gram boyar madde elde edilebilmesi boyayı erişilmez yaptı.
Baharın rengi
Jüstinyen ve Büyük İskender'in mor elbise ilişkisi güçlerinin sembollerinden biridir. İmparatorluk Moru üretiminin kimya endüstrisi tarihinde ciddi yeri vardır. Günümüzde boyanın gramı 2500- 3000 euro ve gün geldi. Laboratuvarda mor renk üretildi. Sir W.H. Perkin'in 17 yaşında, 1856'da ilk sentetik boyar maddeyi keşfi (Mauveine) ile geniş bir yelpazedeki mor tonları, aristokrat, ruhban sınıfı rengi hepimizin oldu. Feminizm sembol rengi mor. İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü'nde bizlerin cübbe şal rengimiz de açık mor, lila. İşte erguvani rengin öyküsü bu. Erguvan ağacı için İBB 2004 yılında büyük atak yaptı. 40 bine yakın ağaç dikildi. Her yıl Erguvan Şenlikleri yapılıyor. Sultangazi’den Alibeyköy'e uzanan alanda "Erguvan Park" inşasını duydum. Coştum. Varsın nisan lalenin, mayıs da erguvanın olsun. İETT otobüsleri rengi erguvani boğazın, adaların üçüncü rengi, mavi ile yeşilin arkadaşı, gönlümüzün gölgesi olsun. Çünkü İstanbul'a baharın geldiğini erguvanlar çiçek açınca tam anlarız.
Sizleri önlem almaya davet ediyoruz
Haftaya biz de Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) olarak İTÜ Yeşil Yerleşkesinde çiçek güzelliğini çocuk sesi ile renklendirerek III. İstanbul Karbon Zirvesi'ni 14-15 Nisan tarihlerinde gerçekleştireceğiz. Sizleri ilkim değişikliğini, karbonumuzu azaltmayı tüm paydaşları ile görüşmeye davet ediyoruz. Minik sürprizimiz de var. Buyurunuz. Önlemleri almaz isek, baharlar değişirse çiçeklerimize, bizlere ne olur? Çocuklarımızın geleceği nasıl olur?
İTÜ Öğretim Üyesi Prof.Dr.Filiz Karaosmanoğlu tarafından kaleme alınan Sürdürülebilir Yaşam köşesi, SÜT-D işbirliği ile hazırlanmıştır.