İstanbul sokaklarından seçim izlenimleri; ”seçimi geçim derdi belirleyec
Seçime yaklaşık bir ay kaldı. Bu seçim herkes açısından farklı bir anlam ifade ediyor. Kimine göre bu bir karar seçimi, Türkiye daha çok muhafazakarlaşmayla, laik cumhuriyet arasında bir seçime gidecek, kimine göre özgürlüklerin tamamen kaybı ya da en azından korunması arasında bir yol ayrımında. Bu seçimin benim için ifadesi ise tamamen farklı, ben hayatımda ilk kez bir seçimi dışarıdan değil, alandan izliyorum. Bu seçime zamanımın önemli bir bölümünü ayırarak, halk ve siyasi partiler açısından seçim kavramının nasıl algılandığını anlamak için doğrudan sokaklarda dolaştım. Seçim zamanı yaklaşınca bayrakları kim asar, seçim merkezlerinde bekleyenler kimlerdir, vatandaş önüne getirilen seçeneklere nasıl yaklaşır sizinle de paylaşmak istiyorum.
Siyasi partileri ayakta tutan, sokakta var olduklarını gösteren onların örgütleridir. İstediğiniz kadar medya üzerinden seçim faaliyetinde bulunun, sokaktaki varlık doğrudan parti için çalışan gönüllülere bağlıdır. Bu gönüllüler partilerine "taraftarlık" düzeyinde bağlı, ama en önemlisi yaptıkları işi çok seven partililerden oluşur. Partileriyle bir çıkar ilişkileri yoktur, ama partinin örgütlenmesini sağlamak onlar için çok ciddi bir uğraşıdır. İşte bu ekip bayrakları asar, miting alanlarına insan çeker, bulundukları bölgede hemen herkesi tanıdığından partinin milletvekili adaylarını da onlar vatandaşa götürür. Böyle bir ekibi olmayan parti seçime nüfuz edemez. İşte bu seçimin önemli sıkıntılarından biri partilerin dışının kalabalık görünmesine karşılık, içlerinin ciddi anlamda boşalmış olması (bu değerlendirmeye bütün partiler dahildir). Örneğin sokak aralarına açılan seçim bürolarına giren çıkan yok, sadece diğer dolaşan partililere çay ikram ediyorlar, başarılar diliyorlar. Bu görüntüye göre, televizyonlar ne anlatırsa anlatsın, seçim sokakta yok. Seçim pazarda da yok, dükkanda da, peki nerede bu seçim? Ben size söyleyeyim, vatandaşın gündeminde olan bir tek şey var, o da seçim değil, geçim
Gençler seçime tamamen kayıtsız
Dolayısıyla da sokaklar ıssız, ama kahvehaneler kalabalık. Vatandaş ya okey ya da kağıt oynamakta. Siz bakmayın ana caddelerde yaşanan tantanaya, seçim kahvedeki vatandaşın da gündeminde yok. Kimsenin bir şey dinlemeye zaten hevesi yok. Oy verilip milletvekili seçilenler, sonrasında bir kez bile hatırlamamışlar seçildikleri bölgeyi. O nedenle ister miting kalabalıkları deyin, isterseniz seçim otobüsleri; benim saptamam şudur ki seçim halkın gündemine girmemiş, yeni anayasa kimseyi ilgilendirmiyor. Vatandaş ya bir şey değişeceğinden umudunu kesmiş, ya da herkes sonuçtan son derece emin. Seçim turlamalarının en üzücü sonucu, konunun esas dışında kalan kesimi özellikle gençlerin oluşturması. Kaldırımda dolanıp vatandaşla konuşmaya çalışmanın en kötü yanı reddedilmek değil, karşınızdaki kişinin tamamen kayıtsız kalması. Ortalama bir partiden uzatılan bir broşüre karşı herkes ya bir yüz buruşturma, ya bir gülümseme tepkide bulunuyor. Siyasi partilerin yüzünüze bile bakmayan tek kesim gençler. Ya gençler de ülkenin geleceğine dair bütün ilgilerini ve güvenlerini yitirmişler, ya da bu seçim onların seçimi de olamamış.
Sokağın nabzı anket sonuçlarıyla örtüşmüyor
Bir de seçim dışındaki izlenimlerimden bahsedeyim. Biz istediğimiz kadar kentsel dönüşüm projelerinden bahsedelim, modern şehircilik anlayışıyla bakıldığında İstanbul daha şimdiden kaybedilmiş görünüyor. Kentin son on beş yılda kurulan mahalleleri bırakınız parkı, bahçeyi, ağaç bile barındırmıyor. "Oy deposu" olarak düşünülen bu dış mahalleler, dertlerini anladıklarını düşündükleri bir diğer partiye oylarını kaydırmak konusunda da etkin rol oynayabilirler. Yüzlerce sokağı dolaşıp on binlerce kişiyle konuştuğunuza ister istemez küçük ölçekli bir anketi de gerçekleştirmiş oluyorsunuz. Mevcut yapılmış anketlerin hiçbiri sokaktaki izlenimlerimi doğrulamıyor. Benim gördüğüm (artı eksi 2) AKP yüzde 40, CHP 28 seviyesinde. MHP'nin seçimde barajı sorunu yok, ama en büyük sürprize açık olan da MHP'nin oy oranı olacak. Seçim sürecinde yaşananlar MHP'nin oylarını düşürmek şöyle dursun, ciddi anlamda artırdı, ama daha önemlisi gençlerin oyları, gençler oylarını MHP'ye kullanmak eğilimindeler.