İstanbul için 2010 yaklaşımı - 1

Güventürk GÖRGÜLÜ
Güventürk GÖRGÜLÜ PAZARLAMA 3.0 [email protected]

Yarın (16 Ocak) İstanbul'un dört bir yanında büyük kutlamalar var. İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti (AKB) resmi açılış kutlamaları bunlar! Cumartesi akşamı, ses, ışık, müzik, tiyatro, İstanbul'un pek çok semtinde ayrı ayrı gösteriler düzenlenecek, AKB Ajansı'nın deyişiyle "2010 enerjisi İstanbul'a yayılacak..."

Başvurusu 2000 yılında gerçekleştirilen Avrupa Kültür Başkenti çalışmaları, 13 Kasım 2006'da İstanbul'un, Almanya'nın Essen ve Macaristan'ın Peç kentiyle birlikte kültür başkenti olarak resmen seçilmesiyle hız kazandı. 1980'lerde ve 90'larda Atina, Amsterdam, Floransa, Berlin, Paris, Madrid, Lizbon gibi büyük ve tarihi kentlerin ardından 2000'lerde görece daha küçük ve birden fazla sayıda kent Avrupa kültür başkenti olarak seçilmeye başlandı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın da İstanbul gibi önemli ve tarihi bir kent için pek de içine sindiremediğini ifade ettiği "Kültür Başkenti" unvanı zaman zaman eleştirilse de, İstanbul için olumlu bir hareketlilik yaratacağı beklentisiyle pek çok çevreden yine de destek gördü.

Yerel ve merkezi yönetim düzeyinde ciddi olarak "iş edinilen" kültür başkenti organizasyonları için ciddi bir kamusal kaynak da ayrıldı. Ayrılan kaynağın kullanımı ve etkinliklerin organizasyonu için de sivil toplum kuruluşlarının ve bürokratların birlikte çalışacağı bir AKB Ajansı oluşturuldu. Ancak 2 Kasım 2007'den beri gerek ajans bünyesinde yaşananlar, peş peşe gelen istifalar, gerekse İstanbul'daki uygulamalar, Avrupa Kültür Başkenti unvanının İstanbul kenti ve İstanbullular için umulan faydayı sağlamaktan uzak olduğu izlenimi yarattı.

Önceleri 1 milyar lira civarında olacağı söylenen AKB Ajansı'nın gelirleri, açıklanan rakamlara göre 2008 ve 2009 (10 aylık) yıllarında toplam 172 milyon lira olarak gerçekleşti ve bunun 98,7 milyon lirası harcandı. Yine AKB Ajansı'nın açıkladığı verilere göre 2010 Kültür Başkenti kapsamında 467 proje kabul edildi ve bunlar için toplam 374,5 milyon liralık bütçe harcaması öngörüldü. 2008-2009 döneminde projelere aktarılan kaynak ise 29,4 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. Buna göre gelir-gider farkı olarak kasada bulunan 73,3 milyon lirayı da sayarsak, 2010 sonuna kadar yaklaşık 345 milyon lirası projeler için harcanmak üzere yönetim ve Kültür Bakanlığı'na yapılan aktarmalar da dahil 400 milyon lira civarında bir giderin finansmanı için yaklaşık 330 milyon liralık bir kaynağın daha AKB Ajansı'na aktarılması gerekiyor. Böylece 2008, 2009 ve 2010 yıllarında İstanbul Avrupa Kültür Başkenti projesi için harcanacak kaynak, hemen hemen 500 milyon liraya ulaşıyor. 2008-2009 yıllarındaki gerçekleşmelere bakacak olursak AKB Ajansı'nın kullandığı kaynağın yüzde 3'ünü faiz gelirleri, 1,9'unu AB tahsisleri, 0,8'ini sponsorluk gelirleri, 0,6'sını İTO ve İSO, 0,6'sını İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İl Özel İdaresi karşılamış. Bu kaynağın geri kalan yüzde 93'ünü ise Maliye Bakanlığı; bir başka deyişle bütün Türkiye'deki vergi mükellefleri sağlamış. (Hesaplamalar www.istanbul2010.org <http://www.istanbul2010.org/> adresindeki finansal tablolara ve proje bilgilerine dayanarak yapıldı)

Bu verilerden sonra AKB Ajansı'nın web sitesinden 2010 projesinin ne olduğuna ilişkin birkaç satırbaşını da sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu sitede "Avrupa Kültür Başkenti nedir?" başlığının altında şu ifadelere yer veriliyor:

- Genç ve dinamik nüfusu, yaratıcı bir enerji oluşturarak, Türkiye'nin bir aynası olan İstanbul'u dünyanın en dinamik kentlerinden biri haline getirmektedir. İstanbul'da özellikle son yirmi yılda gelişen kültür bilinci, kültür yaşamına da yansımaktadır.

- İstanbul, her geçen gün, yalnız İstanbullular için değil, tüm dünya için bir çekim alanı, bir kültür ve sanat merkezi niteliği kazanmaktadır.

- İstanbul'un başarılı bir Avrupa Kültür Başkenti olması, İstanbulluların bu projeyi benimsemeleri ve en geniş katılımla desteklemeleriyle gerçekleşecektir.

"İstanbul'a katkıları" başlığı altında ise şu ifadelere yer veriliyor:

- İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti, daha şimdiden dünyanın ilgiyle izlediği bir kültür sanat merkezi olan İstanbul'un tüm potansiyelinin ortaya çıkacağı, her kesimden İstanbullunun katılacağı, sahipleneceği, kültür ve sanatın tüm görkemiyle yaşanacağı büyük bir katılım projesidir.

- İstanbul'un eşsiz kültürel mirası ve yaratıcı kültür kapasitesinin turizme yansıtılması, yurtiçi ve yurtdışında İstanbul'a ilişkin var olan algıların güçlendirilmesi ve zenginleştirilmesi, turizm açısından gerekli kentsel altyapının iyileştirilmesi, hizmet kalitesinin yükseltilmesi çalışmaları ile İstanbul'un önemli bir kültür turizmi destinasyonu olmasına da katkıda bulunulması hedeflenmektedir.

- İstanbul'un sadece tarihi birikimi ile değil, kültür sanat etkinlikleri ile de uluslararası arenada etkin tanıtımın yapılması sayesinde, gerçek bir kültürel deneyim yaşamak isteyen ziyaretçilerin İstanbul'a yönlendirilmesi ve ziyaretçilerin kentteki ortalama kalış sürelerinin uzatılması, hem İstanbul'un tanıtımına katkıda bulunacak hem de çeşitli ticari faaliyet kollarında daha fazla gelir elde edilmesini sağlayacaktır.

Yarın, eğer İstanbul'daysanız kutlamalara katılın, İstanbul'da değilseniz televizyonlardan izleyin; haftaya bu resmin içinde neler olduğunu konuşacağız...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Orta vadeli temenniler 21 Eylül 2018