İstanbul, geçmişle geleceği buluşturan bir esere kavuştu

Fatoş KARAHASAN
Fatoş KARAHASAN Markalar & İçgörüler [email protected]

Dev beton binalar İstanbul’un siluetini bozmaya, denizden gelen rüzgarı kesmeye ve trafiği tıkamaya devam ederken, kentimiz nihayet yakında hizmete girecek olan Galataport’la örnek bir yeni nesil projeye kavuştu. 

26 Ağustos 2019’da, Galataport’ta düzenlenen basın buluşmasında tanıtılan 1.7 milyar dolar değerindeki proje, 200 yıldır gümrük işlemleri için kapatılmış olan Karaköy sahil şeridini İstanbul halkıyla buluşturuyor.

Bölgedeki tüm eserleri koruyarak ve geniş bir park alanı oluşturarak tasarlanan Galataport, İstanbul Modern, İstanbul Resim Heykel Müzesi gibi iki önemli müze, lüks segmentte dünyanın en önemli isimlerinden Peninsula oteli, alışveriş ve yeme-içme alanları, 14 bin m2’ lik rekreasyon alanı ve 1.2 km’lik sahil şeridiyle Karaköy’e muazzam bir canlılık kazandıracak.

İstanbul ana liman olacak

Galataport İstanbul, Kruvaziyer Limanı, ana liman ve transit sefer olarak İstanbul’u ziyaret eden kruvaziyer gemilerini ağırlayacak. Ana liman yolculuğun başladığı ve sona erdiği liman anlamına geliyor. Dolayısıyla, kruvaziyer yolcuları İstanbul’da konaklayacak vakit bulacaklar. Bu da kent ekonomisine büyük bir canlılık getirecek.

Galataport esnek bir yapıyla tasarlanmış. Projeyi üstlenen Doğuş Grubu’nun teknoloji alanındaki bilgi birikimi sayesinde, dev yolcu gemilerinin limana giriş ve ayrılıştaki gümrük işlemleri, 29bin m2lik terminal alanında zeminin altında inşa edilen salonlarda yapılabilecek.. Limanda gemi olmadığında, gümrüklü alanı ve güvenlik (ISPS) alanını ayıran kapak sistemi sayesinde, üst zemindeki bölümün tümü halkın hizmetine sunulacak.

(Dünyadaki ilk ve tek olan bu esnek çözüm, yurt dışındaki limanların da dikkatini çekti. Doğuş Grubu, bu çözümü başka kentlere de taşıyacak )
Galataport yeni nesil bir yaklaşım.

Galataport İstanbul tanıtım toplantısının açılış konuşmasını Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hüsnü Akhan yaptı. Akhan 2014 yılında başlayan çalışmaların 2020’nin ikinci çeyreğinde tamamlanacağını açıkladı.

Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Ferit F. Şahenk’in verdiği bilgiye göre, “Galataport yılda 7 milyonu yabancı olmak üzere 25 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak Ferit Şahenk, prpjeyi şu cümlelerle tanımladı:

“Şehrin en tarihi ve kültürel açıdan zengin kısmında mürettebat dahil yılda 1.5 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak bir kruvaziyer limanı inşa ettik. Bir ‘ana liman’ olarak konumlanan Galataport İstanbul; Akdeniz çanağından Karadeniz’e kadar geniş bir coğrafyada da kruvaziyer turizmine hareketlilik getirecek. Yılda 7 milyonu yabancı turist olmak üzere 25 milyon kişiyi ağırlayacak. Sonuç olarak İstanbul’un yeni ve modern yüzü, geçmişle bağını koparmadan dünyada eşi benzeri olmayan bir görsellik üzerinde bir araya geliyor.”

Bilgili Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Bilgili ise “Galataport İstanbul’un şehrin sosyal yaşamını değiştirecek bir yatırım olduğunu vurguladı. “Projemiz açıldığında 200 yıldır erişime kapalı olan sahil şeridi, buraya gelen yerli ve yabancı turistlere adeta bir zamanda yolculuk deneyimi yaşatacak. İşte bu yüzden Galataport İstanbul bir liman projesi olmanın ötesinde anlamlar taşıyor” yorumunu yaptı.

Rakamlarla Galataport:

• Liman, 3 geminin bağlanmasıyla günde 15 bin yolcu ve mürettebata hizmet verebilecek kapasiteye göre planlandı.
• Proje tamamlandıktan sonra yılda mürettebat dahil yaklaşık 1,5 milyon kruvaziyer yolcusunun İstanbul’u ziyaret edeceği öngörülüyor.
• Galataport İstanbul, 7 milyonu yabancı olmak üzere yılda toplam 25 milyon ziyaretçiyi ağırlayacak.
• Bu ziyaretçilerin Türkiye’nin turizm gelirine tahmini katkısının 1 milyar ABD Doları civarında olacağı hesaplanıyor.
• Projede yaklaşık 250 adet perakende ve yeme-içme noktası planlanıyor. Mağaza ve yeme-içme birimleri için ayrılan kiralanabilir alan toplamı yaklaşık 52 bin metrekare, kiralanabilir ofis alanı ise yaklaşık 43 bin metrekareden oluşuyor.
• Galataport 2300 araçlık yer altı otoparkına sahip olacak
• Proje kapsamında peyzaj düzenlemesi hayata geçirilen tarihi Tophane Meydanı yeniden İstanbul’un en önemli meydanlarından biri haline gelecek.
• Galataport İstanbul, sahasında barındırdığı 2 müze ve ortalarında yer alan 14 bin m2’lik rekreasyon alanı ile kültür-sanat hayatı için de yeni bir merkez haline gelecek. Bu alan İstanbul’un ilk müze meydanı olmakla birlikte, sene boyunca özel bir etkinlik planlamasıyla sürekli yaşayan bir alan olacak.
• Meydanın tam ortasında çok özel bir teknikle mevcut yerinde Galataport tarafından restore edilen tarihi Tophane Saat Kulesi yer alacak.
• Galataport İstanbul, 5000 kişiye istihdam imkânı ağlayacak
• Proje planlaması kapsamında düzenlenen 30 bin m2’lik peyzaj alanında yüzlerce ağaç yer alacak.

15. Bodrum Müzik Festivali’nde sahne ışıkları gençlere ve Türk sanatçılara yöneldi

15 yıl önce, Doğuş Grubu’nun ‘Doğuş’tan İyi Bir Gelecek Doğuş ile Gelecek’ sosyal sorumluluk çatısı altında Turgutreis’te başlatılan Bodrum Müzik Festivali bu yıl da bölgeye büyük bir canlılık getirdi.

Sanat Danışmanlığını Tuğçe Tez’in üstlendiği Bodrum Müzik Festivali dört gün boyunca, Fazıl Say, Pablo Ferrández, Ksenija Sidorova, Karsu, Elvin Hoxha Ganiyev, Vassilis Varvaresos, Sara Ferrández, Umut Sağlam, Kerem Tunçer, Orkun Pala ve Barok Bostancı’nın kurduğu Quartet Parantez, Faruk Kalaycı, Francesco Tristano, Korhan Futacı, Jess Gillam, Zeynep Özsuca ve Mert Fırat gibi sanatçıları ağırladı.

Döviz kurlarındaki artış yüzünden, yabancı sanatçılardan çok yerli yeteneklere ağırlık verilen Festival’de, Bilkent Senfoni Orkestrası ve Olten Filarmoni Orkestrası yabancı orkestraları aratmayan harika performanslarıyla büyük beğeni topladı.

Fazıl Say’ın Umut’u

15. Bodrum Müzik Festivali, 22 Ağustos’ta genç şef Nil Venditti yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası’nın Fazıl Say’a Beethoven’ın 3. Piyano Konçertosu’nda eşlik ettiği ve 4 bini aşkın kişinin izlediği açılış konseriyle başladı.

Festivalin ikinci gününde D-Marin Turgutreis’te gerçekleşen akşam konserinde Şef İbrahim Yazıcı yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası İspanyol çellist Pablo Ferrández’e repertuvarın en önemli yapıtlarından biri olan Dvořák’ın Çello Konçertosu’nda eşlik etti.

Fazıl Say’ın 4. Senfonisi “Umut”, bu konserle ilk defa Türkiye’de seslendirildi. Aydınlık bir geleceğe dair umudu yansıtan Umut Senfonisi ayakta alkışlandı

Bodrumlulardan isteğimiz, Festivale daha fazla sahip çıkmaları

Bodrum’da Doğuş Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere ve Festivalin Sanat Danışmanlığını üstlenen Tuğçe Tez’le sohbet ettik.

Festivalin Bodrum’a ve ülkeye katkısının her yıl arttığına dikkat çeken Tuğçe Tez, bu yılki etkinlik için şunları söyledi:

“Festival 15 yıl içinde büyüdü. Hem içerik, hem yapısal olarak çok gelişti. Sadece Turgutreis Marina’da yapılan bir etkinlikken, Türkiye’de ve dünyada tanınan bir festivale dönüştü. Çok önemli sanatçları ve orkestraları ağırladık bugüne kadar.

Geçen yaz oluşan kur farkı yabancı sanatçıları etkiledi. Festivalin bütçesi olduğu yerde eridi. Yurt dışından orkestra getiremedik.

Bütün bunlara rağmen içeriği yenilikçi hale getirmeyi başardık. Farklı isimlere yer açıldı. Örneğin, Karsu, Hollandalı Türk anne-babanın çocuğu, Nil venditti’nin annesi Türk babası İtalyan. Onların haricinde pek çok genç saantçıya müzikseverlerle buluşma imkanı sunduk. “

Festivalin tüm geliri çocukların eğitimi için bağışlanıyor

Doğuş Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Karadere sorularımıza şu yanıtları verdi:

Festivalin Bodrum’a katkısı ne?

Bodrum Türkiye ve Avrupa için çok özel bir yer. Bodrum Müzik Festivali’ni her seferinde yerli, yabancı on binlerce kişi izliyor. Bodrum’da beklenen bir festival haline geldi. Bizi “Tarihleri belirleyin, iznimizi ona göre ayarlayalım” diye arayanlar oluyor.

Bodrum Müzik Festivali, Bodrum’un kültür-sanat hayatına ve turizmine canlılık katıyor. Süreklilik çok önemli. Toplamda on binlerce kişi izliyor. Yarımada’ya yayma fikri de çok başarılı oldu. Üç yıldır giderek yaygınlaşıyor.

Festival zaman içinde kendisini buldu. Dilerim nice 15 yıllara gideriz.

Bu sene yabancı sanatçı sayısı azaldı, bu ilgiyi azalttı mı?

Hayır, açılışta 4 bin kişi vardı. Belki, bütçenin daralması yerli sanatçılara daha fazla imkan tanıdı. Yurt içinden ve yurt dışından genç sanatçılar, kendilerini tanıtma imkanı buldu. Müzikseverler gençlerle tanıştı.

Festival gençleşti. Örneğin, Nil Venditti 24 yaşında bir yönetmen.

Bizim orkestralarmızla da geçmişteki seyirci rakamlarına ulaştık. Sanatçımız Fazıl Say, Bilkent Orkestrası’nın Umut Senfonisi’ni çok iyi çaldığını söyledi. Kendi eserini emanet etti, izledi ve çok beğendi.

Sponsorluk için bu yıl ne kadar yatırım yaptınız?

Malum bu dönemde sponsorluk büyük bir fedakarlık. Ant Yapı’ya, Doğuş Grubu markalarımıza, Audi’ye ve the Marmara’ya teşekkür ediyoruz. Festival ne kadar desteklenirse o kadar büyür.
Bodrum’da bir festival yapmak zor. Prodüksiyon sıfırdan yapılıyor. Her sahne sıfırdan kuruluyor. İnsanların daha fazla sahip çıkması gerekiyor.

Bu yıl Festival 4.5-5 milyon TL’ye mal oldu. Biliyorsunuz, biz bilet geliri elde etmiyoruz. Büyük şehirlerle karşılaştırıldığında rakamlar çok düşük. Örneğin, Fazıl Say’ı 90 TL’ye izlediler.

Belediye ve Kültür Bakanlığı’nın desteği nasıl?

Bodrum Belediyesi bize her zaman katkıda bulundu. Bize çok büyük destek verdi. Örneğin, otopark yerlerine ihtiyacımız oluyor. Konsere gelen dört-beş bin kişinin giriş –çıkışlarıı yönetmek hiç kolay değil. Belediye’ye çok teşekkür ediyoruz.

Sabah ve günbatımı konserlerini düzenlediğimiz parkların bir kısmı Kültür Bakanlığına ait. Onlar da her zaman destek oluyor.

Gelecek yıl için planlarınız ne?

Turgutreis bizim için çok önemli, ancak farklı mekanlar eklenebilir. Anfitiyatrıyu, Bodrum Kalesi’ni kullanabiliriz.

Biz bu Festivali çok önemsiyoruz. Türkiye’nin bu tip organizasyonlara ihtiyacı var. Festivaller büyük emek ve fedakarlıkla yapılıyor, ancak sayıları hala çok az. ABD’de Avrupa’da bir hafta, hatta iki hafta süren festivaller var. 30- 40 yıllık geçmiş

olan festivaller. Bizde de sayıları artmalı. Sosyal gelişim için bu çok önemli.

Devlet başta olmak üzere bütün büyük kurumların Türk insanın kültür düzeyini artıracak sanatsal etkinlikere destek vermesi lazım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar