İstanbul Finans Merkezi projesinde olumsuzluk
Arkadaşımız Leyla İlhan’ın haberinden 2009 yılında 2012 yılını hedefleyerek yola çıktığımız sonra art arda erteleyerek 2021 yılını yeni hedef yaptığımız İstanbul Finans Merkezi'nde inşaatların durma noktasına geldiği bilgisini alıyoruz.
2009 yılında İstanbul’da dünya finans merkezlerine bir proje ile eklemlenme konusu gündeme geldiğinde coşku ile karşılanmıştı. Yer seçimi, kentin Anadolu yakasında çok geniş alanda yapılmıştı. TCMB, BİST gibi kamu kurumları, Ziraat Bankası, Halk Bankası gibi kamu bankaları ve özel bankalar ile ilgili finans kurumlarının bu bölgede toplanması kararlaştırılmıştı. 50 bin kişinin çalışmasının öngörüldüğü bu proje ile Dubai Franfurt arasında İstanbul Finans Merkezi’nin yerleştirilmesi düşünülmüştü.
Başlangıçta ilk etabının 2012 yılında tamamlanacağına ilişkin açıklamalar yapılıyordu. Ardından ertelemeler başladı. Önce 2016’ya, ardından 2017’ye 2018’e ertelendiği açıklandı. Son erteleme tarihi ise 2021’di.
Arkadaşımız Leyla İlhan’ın haberinden Finans Merkezi inşaatlarının alarm verdiğini öğreniyoruz. Haberde yer alan bilgiye göre 2021'de açılması gereken finans merkezinde sadece üç kamu bankasının Ziraat, Halk ve Vakıflar bankalarının inşaatlarının devam ettiğini, diğer inşaatların durduğu bilgisini alıyoruz.
Haberde bu konuda bilgi veren İSO Meclis Üyesi Adem Genç, ekonomik durumdan ilk etkilenen sektörün inşaat olduğunun altını çizerek, “Sektörün daralması ve bankaların sektöre krediyi kesmesi, birden 200 km hızla giden aracının, hızını 20 kilometreye indirmesi gibi bir etki yarattı" bilgisini veriyor. Adem Genç, bölgede inşaatlara hazır beton veren bir firma olarak merkezde sadece üç kamu bankası inşaatının devam ettiğini açıklıyor. Genç, “Bunlar da yavaş devam ediyor. Ağaoğlu bölgedeki finans merkezi inşaatını durdurdu. Gelir paylaşımı işi olan BDDK, SPK ve İş Bankası inşaatları da durdu. Merkez Bankası inşaatı ise başlamadı. Halbu ki bu inşaatların eşgüdümlü olarak yürütülüp eşzamanlı tamamlanması çok önemliydi” açıklamasını da yapıyor.
Oysa İstanbul Finans Merkezi ülkemize yabancı fon girişi açısından önemsenen bir projeydi.
Arkadaşımız Jülide Yiğittürk Gürdamar’ın haberinden 47 milyar büyüklüğündeki fonların Avrupalılar tarafından Türk bankalarının aracılığı olmadan alım satımının yapılacağı bilgisi yer alıyor. Haberde 2015 yılında hizmet vermeye başlayan Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu TEFAS’ın 2019 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'na göre yabancı yatırımcıların kullanımına açılmasının mevzuatı ve altyapı çalışmaları devreye alınacak. Buna uygun düzenlemeler yapılarak uygulama başlayacak.
Bugüne kadarki uygulamada fon almak isteyen yabancı bir Türk bankası aracılığıyla işlemi gerçekleştirebiliyordu. Yeni uygulama ile kendi bankası aracılığıyla alım yapma imkanına sahip olabilecek.
Bu konuyu haberde değerlendiren bir üst düzey yönetici, “Bu, çok önemli bir adım, Türk fonları, Avrupa fon altyapısının bir parçası haline gelecek. Avrupalı marketlerin rafına çıkmış olacak. Fakat fonlar peynir ekmek gibi satılmıyor. Market rafına koymak kadar zamana yayılan pazarlama gerekiyor” diyor.
Bugün gazetemizde yer alan iki haberi yazımda değerlendirdim. İstanbul Finans Merkezi’nde inşaatların durması haberinin olumsuzluğunu bir nebze olsun gidermek için Avrupalıların kendi bankaları aracılığıyla Türk fonlarını alabilecekleri düzenlemeye de değindim.