İşsizlikte olumlu katkısı olan turizm, 2018 yılına daha iyimser bakıyor
Dr. Ali Topçubaşı - Topçubaşı Group Yön. Krl. Bşk.
2017 yılında Rusya ile sorunların giderilmesiyle, bu ülkeden gelen turist sayısının geçen yıla göre yaklaşık 7 kat artış göstermesi ve sorunlu olduğumuz Almanya ve Hollanda'dan gelen iyimser açıklamalar, 2018 yılı için iyimser olmamıza yol açmaktadır. 2017 yılı için beklenen 29.5 milyon turist, 25 milyar dolarlık gelir, 2015 yılında gerçekleşen 36 milyon 240 bin turist sayısı, 34 milyar 310 milyon doların gelirin çok gerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, 2015 yılında turizm gelirimizin milli gelirimiz içinde yüzde 4.8 olan payının, 2017 yılında yüzde 4'ün de aşağıya ineceğini göstermektedir. Bundan daha önemlisi, istihdam dostu olan bu sektörün, 2017 yılında kayıplarının yaşadığı bir yıl olduğu açıktır.
Dünyada milli gelirdeki payına göre toplam istihdama en fazla katkıda bulunun sektörün turizm sektörü olduğu bilinmektedir. Turizme çok bağımlı olan ülkelerde, toplam iş gücünün yüzde 50’den fazlası turizm ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkili bulunan ekonomik faaliyet alanlarında istihdam edilmektedir. OECD verilerine göre, bazı Avrupa Birliği ülkelerinde istihdamın önemli bir bölümü turizm sektöründe çalışmaktadır. Dünyada istihdam edilen 2 milyar 989 milyon kişinin yüzde 8.9’u olan 266 milyon kişi bu sektörde çalışmaktadır. Komşumuz Yunanistan’da toplam çalışanların yüzde 10'u turizm sektöründe yer alırken, Avusturya’da bu oran yüzde 14, İspanya’da 9, İsviçre’de 8, Almanya'da 7’dir. Bir bölge; turizm ile ne kadar iç içe ise, istihdama katkısı da o derece fazla olmaktadır. Herhangi bir ekonomik, siyasi veya güvenlik sorunu içermediği takdirde istihdamda keskin hareketler olmamaktadır. Turizmin daha yoğun olduğu ülkemizdeki Antalya, İtalya’nın Beliza, Mısır'ın Şarm El Şeyh gibi bölgeleri, global kriz gibi ekonomik sorunların yanı sıra, terör tehdidi gibi sorunlardan olumsuz şekilde etkilenmektedir. Global kriz sırasında Belize'de işçilerin yüzde 14'ü işini kaybetmiştir. Daha önce Mısır'da, 2007 yılında turizm sektörü yüzde 38.3 oranında artarken, bu gelirler 2008 yılında yüzde 7.8 oranında daralmıştır..
2015 yılı Kasım’ın da Rus uçağının düşürülmesi ve takip eden zamanlarda artan terör olayları neticesinde turizmdeki gerilemesine neden olmuştur. Turizmin artan önemi ve istihdam dostu olması neticesinde, bu sektördeki gerilemenin tüm istihdamı olumsuz etkilediği anlaşılmaktadır.. Turizmin doğrudan ve dolaylı olarak 55 sektörü etkilemesi, bu sektördeki olumsuzlukların tüm istihdam üzerinde etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Ülkemizde, turizme yönelik doğrudan ve dolaylı çalışan sayısı 2014 yılı itibariyle 2 milyon 130 bin iken, 2015 yılında önemli bir değişiklik göstermeyerek 2 milyon 210 bin kişi olmuştur. Ancak, 2016 yılında turizm gelirlerindeki yüzde 30’un üzerindeki gerileme, bu sektörde çalışan sayısını hızla azalttığı anlaşılmaktadır. Aşağıdaki tablo’ dan anlaşılacağı gibi, turizmindeki çalışan sayısı, ülkemizdeki toplam çalışan sayısının yaklaşık yüzde 8’ini oluşturduğu için, bu sektördeki gerileme, milli geliri azaltıcı etkide bulunacağı gibi, toplam işsizlik rakamlarının da artışına neden olmaktadır...
2017 yılının 3. çeyreğinde milli gelirin yüzde 11.1 büyümesine karşın, işsizlik oranının geçen yıla göre düşmemesinde, turizm de istenenen büyümenin yakalanmamasını etkisi vardır. Toplam istihdama yüzde 8 katkısı olan bu sektörün önünün açılması, işsizliğe olumlu etkisi olacaktır.
Son 2 yılda turizm sektörüne yönelik doğrudan veya dolaylı iş yapan firmalardan yaklaşık 400 bin kişinin işini kaybettiği tahmin edilmektedir. Ülkemizde 2016 yılında yalnızca 228 bin kişinin istihdama katıldığını düşünürsek, son 2 yılda turizmdeki yaklaşık 400 bin kişilik istihdam kaybını yaşadığını göstermektedir.
Ülkemizdeki turizmimin milli gelirdeki payının yüzde 4’e yakın olması ve istihdama doğrudan ve dolaylı olarak yaptığı ortalama olarak yüzde 8’lik katkı, bu sektörün olumsuz etkilenmesinde milli gelirimizin azalmasına yaptığı etkinin yanı sıra, işsizliğin de tırmanmasında etkili olduğu anlaşılmaktadır. Turizmimizdeki 2010-2014 yılları arasındaki olumlu seyrin 2018 ve 2019 yıllarında sürdürmüş olursak, hem milli gelir artışımızın bugünkünden yukarıya taşımakla beraber, işsizlik rakamlarımızı da aşağıya indireceğimiz şüphesizdir.