İşsizlikte normale dönüş sürüyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

İşsizlik oranı, 2009 yılının şubat ayında ulaştığı yüzde 16.1'lik rekor düzeyden sonra genel olarak düşüş eğiliminde. Ama bu düşüşe bakarak çok olumlu bir gelişme sağlandığı, gidişatın çok çok olumlu olduğu sonucuna varmak, kabul edelim ki kendimizi kandırmak olur. Ne yani, işsizlik oranı hala krizde çıkılan yüzde 15'ler, 16'lar düzeyinde seyredecek değildi ya…

TÜİK'in dün açıkladığı verilere göre haziran ayındaki işsizlik oranı yüzde 9.2'ye indi. Yüzde 9.2, 2008 yılının mayıs ayındaki oranla birlikte son otuz sekiz ayın en düşük oranı. Ama başlıkta da vurguladığımız gibi, yüzde 9.2'ye inmek, normale dönüş işareti yalnızca.

Yüzde 9.2, aynı zamanda bizi etkilemediğini savunduğumuz 2008 krizinin işsizlik yönüyle bıraktığı tortuyu yeni yeni atmakta olduğumuzun bir göstergesi.

Geçen ay, yüzde 9.4'lük mayıs verisi açıklandığında bu oranın dip olabileceğini belirtmiştik, ama işsizlikte gerileme sürdü ve haziranda yüzde 9.2'ye inildi. Umarız ki bu oran daha da geriler; ama, gerçekçi olalım, artık aşağıda pek marjımız kalmadı. Aslında işsizliğin daha da gerileyeceğini bekleyen de pek yok ya… Biliniyor ki, Türkiye için yüzde 9 dolayında bir işsizlik, zaten kemikleşmiş bir oran niteliğinde. Dolayısıyla, işsizlik belki çok küçük oynamalarla biraz daha iner, hepsi hepsi o…

Bu arada mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı ilk altı ayda yüzde 10'da dalgalandı. Ocak ayında yüzde 10.6 olan mevsim etkisinden arındırılmış oran, şubatta yüzde 10.2'ye, martta yüzde 10'a indi. Arındırılmış işsizlik oranı daha sonra çok az da olsa arttı. Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı nisanda yüzde 10.1'e, mayısta yüzde 10.3'e çıktı, hazirandaki oran da mayısa göre değişmedi ve yine yüzde 10.3 oldu.

İşgücüne katılma oranındaki artış

TÜİK verilerine göre, ilk kez mayıs ayında yüzde 50'nin üstüne çıkarak yüzde 50.5 düzeyinde gerçekleşen işgücüne katılma oranı, haziranda biraz daha yükseldi ve yüzde 51.2 oldu.

İşgücüne katılma oranı, haziran ayında erkeklerde yüzde 72.7 olarak gerçekleşirken, kadınlardaki oran ilk kez yüzde 30'u aştı ve yüzde 30.5 düzeyinde oluştu.

Bu arada son dönemde işgücüne katılma oranındaki artışla birlikte işsizlik oranının ters yönde geliştiği dikkati çekiyor. İşgücüne katılma oranı artıyor, işsizlik oranı ise geriliyor.

Bu durumun, iş bulma olanaklarının çoğaldığını gözeterek işgücü piyasasına girenlerdeki artıştan kaynaklandığı belirtiliyor. Yapılan değerlendirmelerde, geçmişe göre iş bulma şansının arttığını düşünenler, iş aramaya başlıyor ve işgücüne katılma oranı yükseliyor. İşgücü piyasasına girenler iş buluyor ve böylece işgücüne katılma oranıyla işsizlik oranı zıt yönde gelişiyor.

Zaman zaman tersi de gözleniyor. İşini yitirenler bir süreliğine iş bulma umudunu da yitirince işgücü piyasasından çıkıyor. O dönemlerde de işsizlik oranı artıyor, işgücüne katılma oranı ise ters yönde gelişip azalıyor.

Gözden kaçırılmaması gerekenler

Başta da vurguladık; işsizliğin yüzde 9.2'ye inmesi olumlu ve önemli bir gelişme. Ancak oranın bu düzeye gerilemesi, bazı önemli detayları unutturmamalı.

Genel işsizlik oranı yüzde 9.2; ancak tarım dışı işsizlik yüzde 11.9, 15-24 yaş arasındaki genç nüfustaki işsizlik oranı yüzde 18 düzeyinde…

Kentlerdeki işsizlik yüzde 11.6. Kentlerde tarım dışı işsizlik yüzde 12.1, genç nüfustaki işsizlik yüzde 21.4.

Kırsal kesimdeki işsizlik oranı yüzde 4.9 düzeyinde bulunuyor. Ama biliniyor ki, kırsal kesimde ücretsiz aile işçiliği çok yaygın.

Yani yüzde 9.2'ye inmiş olsak bile, bizdeki işsizlik "kentlerde, genç nüfusta ve tarım dışı sektörlerde" yüksek olması yüzünden hala önemli bir sorun oluşturmaya devam ediyor.  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar