İşsizlikte bir iyi, bir kötü haber

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

İyi haber; geçen yılki eğilimin, yani işsizlik oranında hazirandan itibaren yaşanan artışın bu yıl görülmemiş olmasıdır. TÜİK tarafından dün açıklanan verilere göre, mayıs ayında yüzde 13.6 olan işsizlik oranı, haziranda yüzde 13'e inmiştir. 2008 hariç, genel eğilim de zaten bu yöndeydi. Ancak geçen yıl işsizlikte yıllardan beri süregelen eğilim değişmişti. Neydi bu eğilim; yaz aylarında işsizlik oranı genellikle yatay seyreder, tarım ve inşaattaki istihdam daralmasının etkisiyle sonbaharla birlikte artış başlardı. Oysa geçen yıl mayısta yüzde 9.2 ile dip noktaya inen işsizlik oranı, daha sonra artışa geçti ve soluksuz bir şekilde artmaya başladı ve aralık ayında yüzde 14'e, bu yılın şubat ayında da yüzde 16.1'e yükseldi. Şubattan sonra yine dönemsel olarak gerileme eğilimine giren işsizlik oranı mayısta yüzde 13.6'ya indi. Mayıs sonrası önemliydi; geçen yıl olduğu gibi haziranla birlikte yeniden artış mı başlayacaktı, yoksa daha önceki yıllardaki gibi gerileme mi yaşanacaktı.

İşte Türkiye İstatistik Kurumu tarafından dün açıklanan veriler bu yönden önem taşıyordu. Mayısta yüzde 13.6 olan işsizlik oranı haziranda yüzde 13'e indi. Bu yıl mayıstan hazirana yüzde 13.6'dan yüzde 13'e gerileyen işsizlik oranı, geçen yıl yüzde 9.2'den yüzde 9.4'e çıkmıştı. Yani makas daraldı, yön değişti. Aslında normale dönüldü, zaten normal olmayan geçen yılki eğilimdi.

İyi haber bu, ya kötü haber?

Mayıstan hazirana istihdam edilenlerin sayısı geçen yıl 269 bin kişi arttı, bu yılki artış ise 492 bin kişi. Bu da iyi haber gibi görülebilir; zaten bu yıl işsizlik oranının gerilemesini sağlayan en önemli etken bu. Ancak, klasik ifadeyle "şeytan ayrıntıda gizli". İstihdamda geçen yılın üstüne hangi sektörler sayesinde çıkıldığı önemli.

Geçen yıl haziranda tarım istihdamı 195 bin kişi artmıştı, bu yılki artış 379 bini buldu.

İnşaat sektöründeki istihdam artışı geçen yıl 48 bindi, bu yıl 87 bin kişilik artış oldu.

Hizmetler sektöründeki istihdam geçen yıl haziranda 23 bin azalmıştı, bu yılki azalma 16 bin olarak gerçekleşti.

Ve en önemli sektör olan sanayideki istihdam geçen yıl haziranda 47 bin, bu yıl ise 46 bin arttı.

Yani, bu yıl istihdamın daha fazla artması ve işsizlik oranının gerilemesini sağlayan tarım ve inşaat. Sanayi yerinde saymaya devam ediyor.

Kaynağı tarım ve inşaat olsa da istihdamın artması, işsizlik oranının azalması önemli. Ancak, oranın geriliyor olması, işsizliğin Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında geldiği gerçeğini değiştirmiyor. 

Son bir yılda işsiz sayısı tam bir milyon arttı. Tarım dışı işsizlik oranı yüzde 16.4, kentlerdeki işsizlik yüzde 16 düzeyinde bulunuyor. 15-24 yaş arası genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 23.4; kentlerde ise genç nüfus işsizliğinin oranı yüzde 28.1 düzeyinde. Yani kentlerde neredeyse her üç gençten biri işsiz. Dolayısıyla, işsizlik oranının haziran ayında artışa geçmemiş olmasına sevinelim sevinmesine ama, mevcut tablonun halen pek de iç açıcı olmadığını bilelim. Ayrıca, işsizliğin artmamış oluşunun tarım ve inşaattan kaynaklandığını, bunun da genç nüfustaki, özellikle de eğitimli genç nüfustaki işsizlik oranına fazla bir katkısı olamayacağını gözden uzak tutmayalım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar