İşsizlikte beklenmeyen düşüş
İşsizlik oranı ağustos ayında yüzde 10.6 olarak gerçekleşti ve 2011 yılından bu yana ilk kez bir ağustosta temmuza göre gerileme yaşanmış oldu.
İşsizlik oranı yaz aylarına girilmesiyle birlikte yönünü yukarı çevirir ve bu eğilim bir sonraki yılın ocak ayında zirvenin görülmesiyle sona erer, ardından mayıs-haziran aylarına kadar sürecek gerileme dönemi başlardı.
Dolayısıyla bu yıl genel eğilimin tersine bir gelişme ortaya çıktı. Zaten işsizlik oranının 2008 yılından bu yana olan aylık gerçekleşmesine ilişkin yazımız ekindeki tabloda da bu eğilimin çok belirgin olduğu gözleniyor. 2008-2017 döneminde yalnızca iki yıl ağustos ayındaki işsizlik temmuzun altında kaldı. Bu durum ilk olarak 2011 yılında yaşandı, ikinci kez de bu yıl...
Aslında işsizlik oranının bir önceki aya göre kıyaslanmasının (mevsim etkilerinden arındırılmadığı takdirde) doğru olmadığı herkes tarafından bilinen bir gerçek. İlk bakışta bu gerçeğe ters bir değerlendirme yaptığımız düşünülebilir. Ne var ki, biz temmuzdan ağustosa geçişi, diğer yılların yine temmuzdan ağustosa geçişiyle kıyaslayarak bir gerileme yaşandığını vurgulamaya çalışıyoruz.
Geçen yıla göre de gerileme var
Gerçi geçen yılın ağustos ayındaki yüzde 11.3'lük işsizlik oranına göre de bir gerileme var. Hem zaten bu yılın ilk beş ayında geçen yılın üstünde seyreden işsizlik oranı, haziranla birlikte geçen yılki düzeyde kalmaya başlamıştı. İşsizlik geçen yıl ve bu yıl haziran aylarında yüzde 10.2, temmuz aylarında ise yüzde 10.7 düzeyinde gerçekleşmişti.
Ağustosa geldik; bu yılki işsizlik 0.1 puan da olsa geriledi, oysa geçen yıl temmuzdan ağustosa geçişte 0.6 puanlık bir artış vardı.
İşsizlik geriledi ama...
Herhangi bir göstergeyi kıyasladığımız dönemin özelliklerine iyi bakmak, o dönemi iyi değerlendirmek durumundayız.
Türkiye geçen yıl temmuzda büyük bir badire atlattı, hepimiz biliyoruz. Bunun ekonomiye yansıması da çok belirgin oldu. Üstelik ekonomik yansımalar suya atılan taş gibi halka halka yayıldı, giderek büyüdü.
Ekonomideki etkilerin başında sanayi üretiminin azalması ve bağlı olarak istihdamın düşmesi geliyordu. Zaten bu etkiyle birlikte geçen yıl ağustostan itibaren işsizlik oranı tırmanmaya başladı ve bu yılın ocak ayında yüzde 13 ile son yılların en yüksek düzeyi görüldü.
Bir yandan, istihdamı teşvik eden seferberliğin etkisi, diğer yandan geçen yılki durumun çok olumsuz olması, bu yılki işsizliğin küçük görünmesi sonucunu doğurdu.
Kaldı ki yılın üçüncü çeyreğinde geçen yıla kıyasla yüzde 13.7'yi bulan sanayi üretimi artışının istihdama bir katkısı da zaten olmalıydı. Ağustos ayı işsizlik verisinde eylül ayının da üçte bir oranında etkisi bulunduğunu, dolayısıyla sanayideki üçüncü çeyrekle olan kıyaslamanın yanlış olmadığını özellikle belirtelim. Çünkü istihdama ilişkin ağustos verisi, temmuz-ağustos-eylül ortalamasını gösteriyor.
İşsizlik oranında gerileme olmasını memnuniyetle karşılayalım. Ancak bu yıl ağustostaki yüzde 10.6'nın hem bir önceki aya göre az da olsa azalmış, hem geçen yılın yüzde 11.3'ünün epeyce altında kalmış olmakla birlikte hala ağustos ayları için genel anlamda yüksek bir oran olduğunu da gözden uzak tutmayalım.