İşsizlikle mücadelede Güney Kore
Aralık dönemine ait olan işsizlik oranı ise bir yıl öncesinin aynı dönemine göre 0.5 puanlık bir azalma gösterdi. Bu, uzun bir süredir ilk defa oluyor; elbette olumlu bir gelişme olarak kaydetmek gerekiyor. Daha ılımlı olmakla birlikte, tarım dışı işsizlik oranında da düşüş var.
Bu gelişme öte yandan işsizlik oranında bir düzey sıçraması olduğu gerçeğini de maskelememeli. İşsizlik oranımız 1995-2000 döneminde yüzde 6.5-7.7 aralığında salınmış. 2001 krizi ile birlikte işsizlik oranı bir üst platoya sıçrıyor. 2002-2007 ortalaması yüzde 10.5 oluyor. Üstelik bu dönemde işsizlik oranı nerdeyse oynamıyor. En fazla yüzde 10.8, en düşük yüzde 10.2 düzeyinde gerçekleşmiş (Grafik 1).
Kriz dönemlerinde tarım dışından tarıma kayış oluyor. Bu nedenle, tarım dışı işsizlik oranları gelişmeleri daha belirgin ortaya koyuyor. Bu ölçüt de benzer bir hikaye anlatıyor bize: 2001 krizi sonrası tarım dışı işsizlik oranında çok büyük bir sıçrama var ancak beklendiği gibi tarım dışı işsizlik verileri daha az katılık gösteriyor (Grafik 2).
2009 yılının tümü için açıklanan işsizlik oranı ise bir yıl öncesine kıyasla 3 puan artış gösteriyor: Yüzde 14. 2009'da ortaya çıkan işsizlik oranı geride bıraktığımız ve 1995-2000 dönemine kıyasla daha yüksek olan platodan da yüksek bir düzeyi ifade ediyor.
Küresel krizle birlikte sıçrayan işsizlik oranımız sıçradığı düzeyde ne kadar kalacak? 2001 krizi sonrası deneyimimiz bu açıdan ne yazık ki fazla bir umut vermiyor. Krizle birlikte çaresiz biçimde tarıma kaçan, orada 'istihdam edilmiş' görünen işgücü tekrar sanayi ve hizmetlere dönünce genel işsizlik oranı olduğu yerde kalıyor.
Elbette bu bir kader değil. 2001 krizinden sonra işsizlik oranı sıçradığı platoda uzun süre çakılı kaldı diye, 2010 ve sonrasında da bir üst platoda çakılı kalması gerekmiyor. Ama yeni üst platonun bir kader olmaması için bizim bir şeyler yapmamız gerekiyor. Güney Kore örneği bu açıdan öğretici.
1997'de yaşadığı derin krizden sonra Güney Kore'de de işsizlik oranında sıçrama oldu. 1996'da yüzde 2.5 civarında olan bu oran 1998'de yüzde 7'ye yükseldi. Kore bu tarihten sonra uyguladığı politikalarla işsizlik oranını 2002'de yüzde 3.3 düzeyine indirdi. 1997 krizinin etkilerini azaltmak için bir yandan küçük işletmelere kredi desteği verildi ve işsizlik sigortası olanakları kullanılarak işçilerin işlerinde kalmaları sağlanmaya çalışıldı. Öte yandan, yaygın biçimde mesleki eğitim kursları açıldı; işgücünün beceri düzeyi geliştirildi. Bu kurslardan yararlanan sayısının 700 bini geçtiği belirtiliyor. Aynı zamanda işsizlik sigortasından yararlanma koşulları kolaylaştırıldı. Bir de önemli bir altyapı iyileştirme hamlesine girişildiğini vurgulamak gerekiyor.