İşsizlik rakamlarını iyi okuyalım
TÜİK tarafından işsizlik rakamları yayınlandığında genelde sadece işsizlik oranı hatırda kalır. İşsizlik konusundaki diğer rakamların değerlendirmesi yapılmaz.
2008 yılı Ocak ayı istihdam rakamlarında dikkati çeken işsizlik oranının yüzde 15.5'a ulaştığı ve geçen 2008 Ocak ayından bu yana işsiz sayısının 1 milyon 59 bin artması oldu.
Geliniz, istihdam ile ilgili bilgileri farklı açılardan inceleyelim.
- 2008 yılının Ocak ayında işi olanların sayısı 19.788 bin iken bu yıl Ocak ayında 19.873 bin olarak belirlenmiş. Demek ki çalışan sayısında (krize rağmen) azalış yok. Az da olsa artış var.
- O halde işsiz sayısı nasıl artıyor?
- Geçen yıl işgücü (çalışmaya hazır insan sayısı 22.388 iken bu yıl Ocak ayında 23.523 olmuş. Demek ki çalışabilir nüfusta 1 yılda artış 1.135 bin artmış. Biz bu kadar insana iş bulmak zorunda kalmışız.
- Bir yılda 2008 Ocak ayından 2009 Ocak ayına 1.059 bin artmış.
- Bu 3 rakam gösteriyor ki, (a) Çalışan sayısında azalma yok. (b) İş arayanların sayısı hızla artıyor. (c) İşsiz sayısının artmasında sorun işgücüne yeni katılımların büyüklüğü.
Buraya kadarki rakamlar gösteriyor ki, bizde işsiz sayısının artmasının nedeni krizden çok, hızlı nüfus artışı.
Batı ülkelerinde nüfus artmıyor. Bizde hızlı artıyor. Genç nüfus var. Tarımdan şehre göç var. Bütün bunlar nedeniyle biz mevcut nüfusun işsiz kalmamasına ek olarak arkadan gelenlere iş bulma sorunu ile karşı karşıyayız.
İyi de… Acaba krizin etkisi ne kadar? TÜİK verilerine göre 1 yılda sanayi kesiminde (toplamda değil sadece sanayi kesiminde) istihdam azalışı 300 bin dolayında.
Bu rakam sanayide iş kayıpları hakkında resmi bir gösterge olabilir mi? Bunu destekleyecek bir başka gösterge İŞKUR'un işsizlik fonun ile ilgili göstergesi. 2008 Ağustos ayından mart ayı sonuna kadar işsizlik maaşı için başvuranların sayısı 189.811 olmuş. Bunlar sigortalı çalışırken işsiz kalanlar. Bir o kadar da sigortasız işçiyi ekleyelim. Demek ki kriz sonucu 300-400 bin işçi işini kaybetmiştir.
Gelelim olumsuz bir gelişmeye… Eskiden beri çok kişinin gözü İŞKUR'daki İşsizlik Fonu'nda biriken paradadır. Burada 40 milyar TL para var.
Bu para işçilerden kesilen ve işçiler adına devlet tarafından eklenen aidatlardan oluşuyor. Açık anlatımıyla paranın sahibi işçiler.
İşsiz kalanlara bu fondan destek sağlamak mümkün ilen, hükümetin bu fondan 6 milyar TL para çeken memur maaşlarını ve memur zamlarını ödeme hazırlığı yaptığı belirtiliyor.
Bu bir cinayettir. Kamu çalışanları krizden etkilenmiyor. İşten çıkarılma korkusu, maaş kesintisi, aylık ödeme gecikmesi yok. Tam tersine enflasyon kadar zam garantisi var.
İşini kaybeden sokakta aç dolaşan işçiye kendi birikimi ile oluşan fondan para verilmez iken, buradan memurlara para aktarılması yanlıştır.
Sosyal olarak sorumluluk işini kaybedenlerin yaşamlarını sürdürmelerine yardım etmektir. Bu amaç ile fondan yararlanma imkanlarını araştırmaktır.