İşsizlik gerçeği: Okuyan çalışmak istiyor, çalışmak isteyen iş bulamıyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

İşsizlik oranı yüzde 10'da adeta kemikleşti. Mevsimsel etkenlerle belli dönemlerde tek haneye insek bile ortalama olarak bu düzeyin altında kalamıyoruz. Üstelik bu yıl işsizlik oranını daha da yukarı itmesi muhtemel gelişmeler bizi bekliyor. 

Suriyelilere çalışma izni verilmesi gibi... Gerçi Suriyelilerin bir kısmı zaten çalışıyor ve Türk vatandaşlarının işini bir anlamda ellerinden alıyor ve bu da işsizliği büyüten bir faktör olarak karşımıza çıkıyordu. Ama artık Suriyeli mülteciler bu kez mevzuata uygun bir şekilde istihdam edilecek. Bu da işsizlik oranını yukarı itecek bir risk faktörü. Suriyeli istihdamı en çok eğitim düzeyi düşük olanları etkileyecek. Yani lise altı eğitime sahip kesimi. Bu kesimde işsizlik oranı görece daha düşüktü, şimdi o oranın arttığına tanık olacağız. 

TÜİK'in geçen hafta açıkladığı ekim ayına ilişkin verilere göre toplamda işsizlik oranı yüzde 10.5 düzeyinde. İşsizlik, eğitim düzeyi arttıkça artış gösteriyor; çünkü insanlar eğitim gördükçe doğal olarak daha çok çalışmak istiyor, işgücüne katılma oranındaki artışla da işsizlik doğru orantılı olarak büyüyor. 

Toplamda işgücüne katılma oranı yüzde 51.6 ve işsizlik oranı da biraz önce belirttik yüzde 10.5. Okur yazar olmayanlarda işgücüne katılma oranı yalnızca yüzde 18.2, ama bu kesimdeki işsizlik de en düşük düzeyde, yalnızca yüzde 5.9. Lise altı eğitimlilerde işgücüne katılma oranı yüzde 48.3, işsizlik oranı ise yüzde 9.8. Bu iki kesimdeki işgücüne katılma oranı da, işsizlik oranı da genel ortalamayı aşağı çekiyor. 

Çünkü eğitim düzeyindeki artışla birlikte insanlar daha çok çalışmak istiyor, yani işgücüne daha çok katılıyor, ama iş bulma olanakları aynı ölçüde artmadığı için işsizlik oranı büyüme gösteriyor. 

Lise mezunu olanlarda işgücüne katılma oranı yüzde 53.8, işsizlik oranı yüzde 13.1 düzeyinde bulunuyor. İşsizlik en fazla bu kesimde yoğunlaşıyor. Hiçbir nitelik kazandırmayan bir eğitim ve mezunların yarından biraz fazlası çalışmak istiyor, bunların da erkeklerde yüzde 10.4'üne, kadınlarda yüzde 20'sine, toplamda yüzde 13.1'ine iş bulunamıyor. Zaten bu kesimde işgücüne katılma oranı biraz yüksek olsa, işsizlik fırlayıp gidecek. 

Mesleki ve teknik lise mezunlarının yüzde 65.8'i işgücüne katılıyor, oran büyümüş olmasına rağmen işsizlik yüzde 10.7'de kalıyor. Ancak, mesleki ve teknik lise mezunlarında erkeklerde yüzde 7.7 olan işsizlik oranının kadınlarda yüzde 19.8'e ulaşmış olması dikkati çekiyor. 

Ve geliyoruz üniversite mezunlarına... Üniversite mezunlarında işgücüne katılma oranı yüzde 80.2 gibi oldukça yüksek bir düzeyde. Söz konusu oran erkeklerde yüzde 86.6'ya ulaşıyor, kadınlarda ise yüzde 71.9'da kalıyor. İşsizlik oranı ise toplamda yüzde 11.7, erkeklerde yüzde 8.3, kadınlarda yüzde 16.9 düzeyinde bulunuyor. 

Üniversiteli 768 bin işsiz var 

Üniversite mezunu işsizlerin sayısı aydan aya 750 bin ile 800 bin kişi arasında salınıyor. Eylül ayında 790 bin olan işsiz sayısı, ekimde 768 bine indi. Ama nasıl toplamdaki işsizlik oranı yüzde 10 dolayında kemikleşmişse, üniversite mezunlarındaki işsiz sayısı da 750 bin dolayında kemikleşmiş görünüyor. 

768 bin işsizin 330 bini erkek, 438 bini kadın. Ve bu 768 bin üniversiteli işsizin 536 bininin yaşı 30'un altında. Yani üniversiteyi bitirmiş her 100 gençten 70'i, yaşları 30'u bulduğu halde bir iş edinememiş durumdalar. 

Bu oran kadınlarda çok daha yüksek. Üniversite mezunu işsiz 438 bin kadının 325 bini 30 yaşın altında. Yani yüzde 86'sı... Erkeklerde ise bu oran yüzde 64 düzeyinde. 

Nerede hata yaptık ve yapıyoruz? 

Üniversite mezunu işsiz sayısı 750 binin altına inmiyor. Kadınlardaki işsizlik oranı yüzde 17 düzeyinde. Ve öyle görünüyor ki işsiz sayısı da, işsizlik oranı da her geçen yıl artmaya devam edecek. 

Acaba düşünenimiz var mıdır; "Biz nerede hata yapıyoruz" diye. Amaç üniversite mezunu işsiz ordusu yaratmak olmayacağına, olamayacağına göre, bölüm ismi vermeyelim, bazı bölümler gereksiz yere mi açılıyor, buralardan mezun olanları istihdam edecek bir ekonomiye sahip değil miyiz, öyleyse bu bölümlere neden her yıl binlerce öğrenci dolduruyoruz? Bunları birileri düşünüyor mudur acaba? 

Bir gün üniversiteli işsizlerin hangi bölümlerden mezun olduğuna ilişkin bir veri setine erişme şansımız olursa, belki bu soruların yanıtını biz verebiliriz.

32423423-b.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar