İşsizliğin altılı koşusunun kazananı yok

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN [email protected]

Ekonomimiz durgun, işgücü istatistiklerimizse yorgun argın gidiyor. Nereye olduğu bilinmese de, uzun süreceği her gün bir yenisi gelen ulusal ve küresel veri yığını içinden çıkartılabiliyor. İşsizlikte ilk kalıcı eğilimleri mayısta almış olduk. Yurt içinde belirsizliğin hızla artan boyu, küreselde oynaklıkta yükselen dalga boyuyla yüz yüze kalıyor. 

levent-alkan-tablo-001.jpg

1) Aklımıza gelen ilk soru; işgücüne katılım oranı, istihdam oranı gibi tüm parametrelerde artış kaydediliyor olmasına rağmen, işsizlik oranı almış başını nereye gidiyor. Bunun yanıtı her birinde ayrı ayrı ölçülerde artış elde ediliyor olmasında saklanıyor. Sırasıyla işgücü ve istihdamda %2.7 ve %2 gibi artışlar kaydediyor. İşsizlikse %9.3. Bu şu anlama geliyor; işgücü ve istihdam sadece birer adım atarlarken işsizlik 3.5 ya da 4.5 adım atıyor.
2) İstihdam oranları ve işgücüne katılma oranları her yıl haziran, temmuz, ağustos aylarında 'pik' yaparlar. Mayıs ve eylül aylarıysa bu zirve aylarının yamacında gelişen etkinlikte bir mevsimsellik barındırır.
3) 2014 yılı işsizlik verisi için bir milattır. Bu tarihten itibaren AB’ye uyumlu hale gelen seri, %1 gibi daha düşük bir rakamı ölçüyor. Çünkü yeni Eurostat 4 haftayı, eski ulusal hesaplarsa 3 ayı işsizlikle ilgili anketinde soru olarak yöneltiyordu. Azalan işsiz kalma süresi araştırması ortalama işsizlik oranını da küçültmüştür. Eğer önceki yıllarla kıyaslayacak olursanız son gerçekleşmelere %1 ihtiyatlılık marjı eklemeniz gerekecektir. 
4) İşsizlik tarım ve tarım dışı işsizlik alt kollarından oluşur. Mevsimlikten arıtılmışa bakarsak %6, arındırılmamışa bakarsak %6.5 luk işsizlik oranı artışının kaynağını tarım dışı işsizlik oluşturur. 
5) İşsizlikteki referans artışımız manşetteki %6 ya da %6.5 olursa, bu düzeyli bir artışı da sıfır ekseni olarak kabul edebiliriz. Bu durumda genç işsizlik %8 ile, sıfır eksenli referans artış ölçütümüze göre %2 ya da %2.5 daha fazla bir artışı yaşamaktadır. Terörün ekonomik dayanağını oluşturan gelir dağılımı eşitsizliğidir. Anlaşılan bizdeki genç işgücü yoğun bir işsizlikle karşı karşıyadır. O zaman teröre şehit düşmüş gencecik evlatlarımıza mı ağlayalım, yoksa terörist grupların kadrolarına dahil olmuş gençlerimize mi?
6). İşsizlik tanımı her zaman tartışma konusudur. İşgücüne dahil olmayanlar içinde iş aramayıp çalışamaya hazırlar da işsizlere eklenince ordu büyür. O zaman geniş tanımlı işsizlik oranı %16.9 olur.

İşsizlik ülkeler için şok dalgalara stres testi gibidir. Siyaset, seçim, FED faiz artışı her biri ayrı telden çalmaktadır sazımızı. Gelişen ülkelerden alışanlar alışmıştır. Alışamayanlarsa her geçen gün sorunlarına bir yenisini ekleyip devam etmiştir yoluna. İşte bu yolda işsizliğimiz altılı koşmaktadır ama, koşusu Veli Efendi’den farklıdır. Zira bu koşunun hiç bir kazananı yoktur, altılının hep bir kazananı olmasına rağmen. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar