İşsizliğe 'Eğitim Şehri Kayseri' formülü
TÜİK verilerine göre Mayıs döneminde işsizlik yüzde 8.2'ye geriledi. Bu rakamın 11 aydan bu tarafa görülen en düşük işsizlik oranı olduğu ifade ediliyor. Ama ilginçtir iş veren halen işçi, işsizlerde iş bulamıyor. Kayseri'deki işsizlik rakamları ve sorunu da ülke genelinden çok farklı değil.
Kayseri'de iş verenlerin eleman bulmak için her türlü yola başvurduğunu söylemek mümkün.
Önce fabrika duvarlarına 'eleman aranıyor' yazdılar baktılar gelen giden yok, gazetelere, internete ilan verdiler yine sonuç alamadılar.
Kentin dörtbir yanındaki bilbordara 'kalifiyesiz eleman aranıyor' yazdırttılar yine gelen olmadı.
Cuma namazlarında imamlara sıkıntılarını anlattılar. İmamlar devreye girdi, çalışmanın öneminden bahsederek işsizlere firmalarda eleman açığı olduğunu ve başvuru yapmaları konusunda çağrıda bulundular ama yine olmadı.
En son ziyaretlerimizde firmaların organizede işçi avına çıktığını öğrendik. Nasıl mı? Şirket araçları her gün organizede sokak sokak dolaşarak işine yarar mı yaramaz mı sormayarak iş aramak için gezenleri, firmalarına çay içmeye davet ediyorlar.
Diğer taraftan işverenler üniversitelerden, liselerden hatta ilk okullardan öğrenci gruplarını ağırlayıp firmalarını gezdirdikten sonra 'ileride sizlerle çalışmak isteriz' mesajını veriyorlar.
Ama bütün bu çabalar çözüm olmamamış ki sanayici ve işadamlarımız biraraya geldiklerini halen eleman bulmamaktan yakınıyorlar.
Sık sık konuşmak çözüm bulmakta zorundalar, çünkü artık yatırım yaparken karşılaşılan en büyük sorun insan gücü.
Bu sorun bugünün sorunu değil tabiki. Kayserililerde bunu fark ettiklerinden 'Sanayi Şehri Kayseri, 'Spor Şehri Kayseri', 'Kültür Sanat Şehri Kayseri' ve 'Sağlık Şehri Kayseri' hedeflerinin yanına birde 'Eğitim Şehri Kayseri' hedefini koymuşlar.
Eskiden ot bitmez, temel tutmaz denilen Kayseri bugün üniversiteler kenti oldu.
Kayseri'de üniversite fikrinin olgunlaşması, 20 Nisan 1969'da Gevher Nesibe Tıp Fakültesi'nin temeline atılan ilk harçla başlar. O günlerde art niyetli birilerinin; "Bu topraklarda ot bitmez ki, temel tutsun!.." diyerek üniversite girişimini engellemeye kalkıştıkları 'Talasaltı'nın kıraç topraklarında, bugün enstitü binaları, yüksekokulları, araştırma-uygulama merkezleri, sportif ve sosyal amaçlı kültür siteleriyle 16 fakülteli bir üniversite yükseliyor, adı Erciyes Üniversitesi. Erciyes Üniversitesi çağdaş çizgiler taşıyan yapılanma modeli ile bugün Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden biri.
Kayseri, uzun bir aradan sonra ikinci üniversite heyecanını 2008 yılında öğretime açılan Melikşah Vakıf Üniversitesi, üçüncü üniversite heyecanını 2011 yılında Nuh Naci Yazgan Vakıf Üniversitesi ile yaşadı. Bunu, altyapı çalışmaları devam eden ikinci devlet üniversitesi Abdullah Gül Üniversitesi izleyecek. Bir zamanlar "makarr-ı ulema" yani "alimler şehri" olarak anılan Kayseri'de "Harward benzeri üniversite" düşleyen ' Kayseri sevdalısı' Kayserili işadamları Abdullah Gül Üniversite'nin biran önce eğitime başlaması için ellerini taşın altına koyuyorlar.
Üniversitelerin yanı sıra Kayseri'de yapılacak bilim merkezi de 'Eğitim Şehri Kayseri' hedefine ulaşmada önemli adımlardan biri olacak. Bilim merkezleri Avrupa ve Amerika'da oldukça yaygın. Buralarda çocuklar ve gençler deney yaparak, dokunarak, deneyerek öğreniyorlar. Okulda verilen fen eğitiminin en büyük destekçisi bu merkezler. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Harikalar Diyarı içerisine yapılacak olan Bilim Merkezi için TÜBİTAK ile işbirliği protokolü imzaladı. Çalışmanın biran önce tamamlanması için de hummalı bir şekilde çalışılıyor.
Tüm bu çabalar Kayseri'de işsizlik sorununa kısa vadede çözüm olmayacaktır. Ancak Kayserililerin eğitimli genç kuşaklar yetiştirerek geleceğini hazırlamaya başladığını somut örnekler gösteriyor. İşsizliğe eğitim formülünün çözüm olması ve meyvelerini en kısa zamanda vermesi temennisiyle.