İsrail ile ticaretin durması, arka planı ve olası sonuçları - 1
Günümüzde hiçbir ülke bir diğerinden tamamen bağımsız olarak ele alınamaz. Dolayısıyla ortak çıkarlar noktasında, her ülke bir diğerinin ticaret başta olmak üzere, uluslararası kurumların da belirlediği normlar doğrultusunda bir çeşit partneri ya da müttefikidir. Ancak son yıllarda yaşanan jeopolitik gelişmeler, çıkan savaşlar ve özellikle İsrail’in Gazze’deki katliamı bu durumu oldukça karmaşıklaştırdı.Geçtiğimiz Ekim ayında Hamas’ın gerçekleştirdiği kanlı bir olayla başlayan süreç, İsrail’in amansız ve durmak/durdurulmak bilmez saldırıları ile son zamanların belki de en kanlı, en acımasız, en merhametsiz savaşı haline evrildi. Şu aşamada 35 bin masumun öldürülmesine ve milyonlarca insanın yerinden sürülmesine tüm dünya şahitlik etmiş durumda. Aylardır sürdürdüğü katliama İsrail ne zaman son verecek sorusunun cevabını ise kimse bilemiyor.
ABD’deki protestolar genişledi
Bu durum başlarda kısıtlı birkaç ülke tarafından kınanırken, şimdilerde sadece ABD’de 140’ı aşkın üniversitedeki protestolarla yankı bulacak kadar genişlemiş durumda.
ABD Kasım ayında seçime gidiyor. Mevcut başkan Biden, ne yapacağını bilemez bir durumda… Bir taraftan İsrail’i silahla beslemeye devam ederken diğer taraftan da Filistin’e havadan gıda yardımı yapıyor. Biden’in İsrail ve Filistinliler arasında adeta sürüklenmekte olduğunu görüyoruz.
***
Ülkemize gelindiğinde ise en başından bu yana Sayın Cumhurbaşkanının sergilediği net bir tutum var. Bu tutum çok net olmasına rağmen özellikle İsrail’le ticaret yapılması noktasında çok sayıda tartışma çıktığına şahit olduk. Başlangıç noktası Mavi Marmara olayı olarak ele alındığında, Türkiye’nin İsrail’e çok sert tepki vermesi ancak günümüzde olduğu gibi bir ticari kısıta yönelmemesi bu tartışmalara sebep olmakta. Ancak bu gün gelinen noktada ilişki modelinin de değiştiğini gözlemliyoruz.
***
Türkiye’nin İsrail’e yönelik tutumundaki tartışmaları biraz daha açacak olursam; özellikle yerel seçimlerde AK Parti ile ittifak kurmayan YRP’nin tutumu ön plana çıkmaktadır. Ayrıca gazeteci Metin Cihan’ın Kırıkkale’deki bir silah fabrikası üzerinden sosyal medyada ortaya atmış olduğu iddialar da bu tartışmayı alevlendirmiş oldu. Bu konunun iç siyasetteki belirleyiciliği ve yerel seçim sonuçlarına etki edeceği de düşünülerek gündemde uzunca bir süre tutuldu. Diğer taraftan bu konunun iç siyasetteki belirleyiciliği ile yerel seçim sonuçlarına etkisi bana göre ekonominin gerisinde gelmiştir.
Yerel seçim sonuçlarında Türkiye’nin Filistin tutumundan farklı olarak ekonominin belirleyici olduğunu rahatça söyleyebilirim.
Ateşkesin sağlanamaması ticaretteki bağları da koparıyor
İç siyasette ise İsrail’in Gazzeliler üzerindeki katliamının bir türlü durmayışı yani ateşkesin bir türlü sağlanamamış olması ticaret bağlarının kopmasını da beraberinde getirmiştir. İlk ticaret kısıtı 9 Nisan’da 54 ürün grubu için gelmişti. Ancak bu girişim yeterli olmadı ki; geçtiğimiz hafta alınan kararla "Gazze'ye kesintisiz ve yeterli insani yardım sağlanana kadar" İsrail ile tüm ticaretin durdurulmasına karar verildi.
***
Cuma günü Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanı durana kadar ticareti askıya alma işleminin devam edeceğini söyledi. Dolayısıyla ateşkes sağlanana kadar alınmış olan bu radikal kararla bugüne kadar İsrail’le Türkiye arasında yürütülmüş ilişki modelinde bir değişime gidilmiş oldu.
Türkiye’nin tutumu örnek olabilir
Uzmanlar ise, Türkiye’nin buradaki tutumunun bazı Avrupa ülkelerine de örnek olabileceğini değerlendiriyor. Umarım İsrail’in zalimce yürüttüğü ve hiçbir kural tanımadığı bu savaş Türkiye gibi ülkelerin sayısının artması ile son bulacak ve ateşkes sağlanacaktır. Bölgede huzurun yeniden tesis edilmesi sadece ekonomik açıdan değil insanlık açısından da çok önemlidir.
***
● İsrail ile mevcut ticaretimiz ne kadardı ve hangi ürünleri kapsıyordu?
● Bu yaptırım İsrail’i nasıl etkiler?
Bu soruların cevaplarına da bir sonraki yazımda yer vereceğim.
Haftanın sözü: "Olsun hiç olmazsa hangi taraftan olduğum anlaşılır."-Bir damla su taşıyan karınca (İbrahim Peygamberi ateşte yakacaklarını duyan karınca, ağzına bir su damlası alır ve ateşe doğru götürür. Başka bir karınca “Görmedin mi ateş ne kadar alevli, senin bir damla suyun bu ateşe ne yapabilir ki? der. İşte bu sorunun cevabı olsun bu haftamızın yazısı ve bu haftanın sözü)