İspanya ve Yunanistan ön planda
Yeşim Sarışen / Yapı Kredi Yatırım
Bu hafta İspanya ve Yunanistan kaynaklı haberlerin yine ön planda olması bekleniyor. 100 milyar euroluk banka yardım planı şartları belli olan İspanya'da, Perşembe günü zor geçen ihaleler sonrasında Valencia bölgesinin borçlarını ödemek için merkezi hükümetten yardım talebinde bulunulduğunun açıklanması, endişeleri artırdı. Dün basında yer alan haberlere göre ise 17 özerk bölgeden başka yardım talepleri de gelebilir. Bu anlamda İspanya ile ilgili gelişmelerin endişe yaratmayı sürdüreceğini düşünüyoruz. Diğer taraftan Eurogroup, İspanya'ya kullandırılacak 100 milyar euro tutarındaki banka yardımının şartlarını Cuma günü onayladı. İspanya banka yardım anlaşmasını bugün imzalıyor. Hatırlanacağı üzere 30 milyar euro tutarındaki ilk taksidin bu ayın sonunda ödenmesi kararlaştırılmıştı.
Yunanistan'da ise bu hafta Troyka heyeti ile görüşmeler başlıyor. Koalisyon hükümeti tasarruf paketi üzerinde anlaşma sağlamaya çalışıyor. Cuma günü Avrupa Merkez Bankası'nın, Yunanistan tahvillerinin 25 Temmuz'dan itibaren teminat olarak kabul edilmeyeceğini açıklaması ve Deutsche Welle'de çıkan haberde IMF'in Yunanistan'a artık yardım etmek istemediği haberi tüm piyasalarda baskı yaratabilir.
Makro veri tarafına baktığımızda hafta genelinde ABD'de istihdam ile ilgili sinyal veren veriler Avrupa ve Asya'da ise Temmuz ayı PMI endeksleri (Satınalma Yöneticileri Endeksleri) piyasalara yön verebilir. Hatırlanacağı üzere ABD'de 50'nin altına inerek daralma sinyali veren ISM (Tedarik Yönetimi Enstitüsü) imalat endeksi ile birlikte, Avrupa ve Çin'de açıklanan Haziran ayı PMI endekslerinin zayıf yöndeki sinyalleri büyüme endişelerinin güçlenmesine neden olmuştu. Euronun geleceği ile ilgili endişeler, Çin büyüme endişeleri, ABD ve Avrupa Birliği'ndeki yavaşlama piyasalar genelinde ana risk unsurları olmaya devam ediyor.
Bu hafta ABD'de GSYİH büyüme rakamı, dayanıklı tüketim mal siparişleri, haftalık işsizlik başvuruları ve yeni konut satışları açıklanıyor. FED Başkanı Bernanke, son açıklamalarında ek gevşeme sağlamayı değerlendirirken istihdam piyasasının duraksayıp duraksamadığına, deflasyon risklerinin artıp artmadığına bakacaklarını vurgulamıştı. Bu açıklamaların ardından istihdama yönelik sinyallerin ön planda olduğunu ve güçsüz rakamların ek adım beklentisini güçlendirebileceğini hatırlatalım. Avrupa tarafında Temmuz ayı PMI endeksleri ve reel sektör güven endeksi IFO takip edilecek önemli veriler. Asya tarafında ise Japonya'da ihracat - ithalat rakamları ve Çin'de HSBC PMI endeksleri odak noktasında. Yurtiçinde ise enflasyon raporu açıklanıyor.
Yurtiçine bakacak olursak geçtiğimiz hafta TCMB, piyasada oluşan beklentilerin aksine faizleri değiştirmedi. Bu doğrultuda İMKB'de Mayıs sonunda başlayan kısa vadeli yükseliş trendi içerisindeki harekette bankacılık hisselerine gelen kar satışlarının devam ettiğini görüyoruz. Önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarında yaşanabilecek bir yükselişin risk olduğunu ve negatif ayrışmaya neden olabileceğini hatırlatalım.