İspanya evine neden erken döndü?
12 Haziran’da başlayan Dünya Kupası büyük bir heyecan, müthiş maçlar ve sürpriz sonuçlarla devam ediyor. Kupanın en önemli favorilerinden birisi olarak gösterilen son şampiyon İspanya, hiçkimsenin beklemediği bir şekilde ilk maçını felaket bir sonuçla, ikinci maçını da silik bir oyunla kaybederek, 2014 Dünya Kupası’na erkenden veda etmek durumunda kaldı. Yine İngilizlerin büyük umutlarla Brezilya’ya gönderdikleri genç İngiltere de, ilk iki maçını kaybederek, evine döndü. Bu hafta son şampiyonun neden elendiğini irdeleyeceğiz.
“Küçüklerin büyüklere hiç saygısı kalmamış(!)”
Bugüne kadar oynanan maçlarda adeta “küçükler büyüklerine saygısızlık yaparak”, onları kupanın dışına ittiler. Şili, İspanya’yı 2-0’la geçerken, Uruguay İngiltere’yi 2-1 yenerek bu iki devi kupa dışına ittiler. Hiç hesapta yokken, İspanya ve İngiltere erkenden evlerine dönmek durumunda kaldılar.
Yine, D grubunun zayıf halkası olarak gösterilen Kostarika, 2006 Şampiyonu İtalya’yı 1-0, eski şampiyonlardan Uruguay’ı da 3-1 yenerek gruptan lider olarak çıkmayı garantiledi. En zayıf gruplardan birisi olarak gösterilen Kolombiya, Fildişi Sahilleri, Japonya ve Yunanistan’ın yer aldığı C grubunda Kolombiya, 2004 Eurocup Şampiyonu Yunanistan’ı 3-0 gibi bir sonuçla hezimete uğratıp Yunanlıları grup sonuna iterken, ölüm grubu olarak adlandırılan Kostarika, Uruguay, İtalya ve İngiltere’nin yer aldığı D grubunda Kostarika iki maçını da kazanarak altı puanla gruptan lider olarak çıkmayaı garantiledi.
Almanya’nın yer aldığı ve 4 puanla lider olduğu G grubunda Gana kazanacağı maçı 2-2 bitirerek, Almanlara ecel teri döktürdü.
Turnuvanın en değerli ve zengin iki takımı elendi
İngiltere 2.6 trilyon dolarlık ekonomisiyle dünyanın en büyük altıncı, İspanya ise 1.4 trilyon dolarlık ekonomisiyle dünyanın 14. ekonomisi konumunda. Takım değerleri olarak bakıldığında ise, İspanya 622 milyon euroluk değeriyle dünyanın en değerli takımı olurken, İngiltere ise 334 milyon euroluk değeriyle altıncı sırada yer alıyor.
Kısacası, en değerli ve zengin takımlardan ikisi, bu kez ekonomik ve parasal potansiyellerini sportif performanslarına yansıtamadılar ve göreceli olarak daha bütçeli takımlar tarafından kupadan saf dışı edildiler. Bu kez, ne yazık ki, “Para gol kaydedemedi!”
Goldman Sachs’a göre İspanya yarı final oynayacaktı!
UniCredit Bank’ın raporunun dışında bu kez de, 2014 Brezilya Dünya Kupası için Goldman Sachs’ın hazırlatmış olduğu “The World Cup and Economics 2014” isimli rapor, Brezilya’nın %48.5, Arjantin’in %14.1, Almanya’nın %11.4, İspanya’nın %9.8 ve Hollanda’nın da %5.6 şampiyon olma şansı olduğunu tahmin etmiş bulunuyor. Bu analiz sonuçları Brezilya ile Arjantin’in final oynayacağını, final de Brezilya’nın Arjantin’i yenerek şampiyon olacağını öngörüyor.
Bu araştırmaya göre final oynama şansı en yüksek iki takım olan Brezilya (%60.3) ve Arjantin’in (%34.3) final oynama olasılığının çok güçlü yüksek olduğu belirtilirken, Almanya’nın final şansı (%20 .8), İspanya’nın da (%21.8) olarak ifade edilmiş... Bu çalışmaya göre yarı final Brezilya- Almanya ile Arjantin- İspanya arasında oynanacaktı. Her ne kadar İspanya’nın elenmesi şampiyonluk öngörülerini etkilemese de, öngörülerin yarı final bacağı şimdilik sekteye uğramış görünüyor.
İspanya neden başarılı olamadı?
Son zamanlarda Şampiyonlar Ligi’nde de gördük ki, tiki taka ile baş edebilmenin yolu üstün mücadele gücü ve rakibi bozmaktan geçiyor. Pas trafiğini bozacak şekilde, alan daraltmak, etkin ve agresif pres yaparak rakibin pas trafiğini felç etmek mümkün. Bunu yaparken, pas yapamayan rakibi oyundan düşürdüğünüz gibi, aynı zamanda onun oyununu da bozarak sonuç alabilme şansınız var. Topu tiki taka oynayan ekibe vermediğinizde, rakibin topsuz oyun oynama yeteneği giderek düşmeye başlıyor ve bir süre sonra da, o mükemmel çalışan makine bozulmaya başlıyor.
İşte, bu anlayışı Dünya Kupası’nda da izledik. İspanyollardan daha fazla koşan, pres yapan, alan daraltan, agresif oynayan, orta sahayı hızlı ve dikine geçen takımlar İspanyolları alt etmeyi başardılar.
İstatistikler İspanyolların etkin ve verimli futbol oynayamadığını gösteriyor!
İspanya milli takımının gerek 5-1 yenildiği Hollanda maçında, gerekse 2-0 yenildiği Şili maçında olsun istatistiklere bakıldığında, her iki maçta da İspanya milli takımının yüzde 65 civarında topa sahip olmasına ve maç başına altı yüze yakın pas yapmasına karşın, İspanya evine neden erken döndü? EKOSPOR TUĞRUL AKŞAR [email protected] Oyuncuların düşük istek enerjileri ve yorgunluklarıyla da birleşince İspanyol milli takımı evine erken dönmek zorunda kaldı. bir türlü sonucu lehine değiştirebilecek etkinliği sağlayamadığını görüyoruz.
Yerimiz dar olduğu için istatistikleri burada yayınlayamıyorum ama, (daha geniş istatistikler için bkz. www.futbolekonomi.com) bu istatistiklerden çıkan sonuç özetle şu: İspanya topa daha çok sahip olmuş, daha fazla pas yapmış ama saha içi etkinliği düşük kalmış. Önemli ve tehlikeli alanlarda pas yapmaktan çok, rakibin izin verdiği 1.ve 2. bölgede top çevirmiş. İspanya etkisiz ve tehlikesiz alanlarda top dolaştırırken, Hollanda ve Şili orta sahayı daha çok uzun paslarla ve daha hızlı, daha az pas yaparak geçmişler. Rakipleri çapraz ve uzun paslarla gol yollarında etkili olurken; İspanya kısa pas yapmaktan vazgeçmemiş, verimsiz paslaşmayı sürdürmekte inat etmeye devam etmiştir. Pas yapmaktan şut atmayı unutan İspanyollar, önemli alanlarda etkili ve yeterli top kesmekte de zorlandılar.
Yani, top rakipteyken, yokları oynayan İspanyol futbolcular, doymuşluk ve fizik yetersizliğin kurbanı oldular. Belki de bir tükenmişlik sendromuna kapıldılar kim bilir. Bu istatistiklerin yeşil sahalardaki özeti, top İspanya’dayken takım oynamış, ancak top rakibe geçtiğinde İspanya hiç bir etkinlikte bulunmamış ve rakibin topla oynamasına, atak organizasyonuna izin vermişler.
İşte, bu etkin olmayan istatistiklerin gösterdiği verimsiz futbol, oyuncuların düşük istek enerjileri ve yorgunluklarıyla da birleşince İspanyol Milli takımı evine erken dönmek zorunda kaldı.