İSO Başkanı Bahçıvan’a göre Türkiye geleceğe taşımak için...

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan Türkiye’nin yeni başarı hikayesinin Türkiye’ye geleceğe taşıyacak faktörleri bağlı olduğunu belirtiyor.

“Üretimde nitelik sıçraması, katma değeri yüksek ürünler ve Ar-Ge: Sanayicilik yeni nesil bir anlayışla tüm dünyada yeniden değer kazanıyor. Dünyada üretim yapısında köklü bir değişim yaşanırken, önümüzdeki 10 yıl içinde sanayi 4.0 çevresinde 19 trilyon dolarlık bir fırsatın oluşacağı ifade ediliyor. Türkiye olarak bizim de bu pastadan payımızı almamız gerekiyor.

Bu süreçte bilim, eğitim,tasarım, Ar-Ge, teknoloji ve inovasyona önem veren, bu alanlara uzun vadeli yatırım yapan ülkeler kazanacak. Tüm üretim süreçlerinde teknoloji içeriğinin yükseltilmesine odaklanmalıyız. Bu kapsamda, hükümetimizin önümüzdeki yıllarda milli gelirden Ar-Ge’ye ayrılan payı yüzde 3’e çıkarma hedefi bu anlamda memnuniyet vericidir.

İhracatımız ile üretimimizde hem nitelik hem de nicelik bakımından bir yükselmeyi sağlayacak dönüşümü gerçekleştirmeliyiz. Yüksek teknolojili sanayi ürünlerinin ihracat içindeki payını, bugünkü bulunduğu yüzde 4 seviyesinden çok daha yükseğe çıkartmamız gerekiyor. Bu noktada üretimlerimize mutlaka daha çok katma değer, daha çok yenilik, daha çok akıl katmamız gerekiyor. İnovasyon üründen finansa kadar her alana yansıtılmalıdır. Böylece teknolojinin ağırlığının daha yüksek olduğu bir üretim ve ihracat kompozizyonu oluşturabiliriz. Yüksek katma değerli ürünlerin payının arttığı nitelikli ihracat, yeni hikayemizin olmazsa olmazıdır.

Ucuz ve kaliteli finansman: Bütün bu hedeflerin başarıyla hayata geçirilmesi noktasında sanayi için ‘kaliteli finansman’ unsuru öne çıkıyor. Sanayi kuruluşarımızın daha çok yatırım yapmak, daha çok istihdam sağlamak, ihracatını artırmak, daha nitelikli ve katma değeri daha yüksek ürünler üretmek için finansmana kolay erişime ihtiyacı var.

Söz konusu finansmanın kolay ulaşılabilir ve düşük maliyetli olması, doğru zamanda adresine ulaşarak güven vermesi gerekiyor. Son İSO 500 araştırmamızın ortaya koyduğu bir gerçek var: O da şirketlerimizin böyle kaliteli bir finansmana erişemediği takdirde yüklü bir bedel ödedikleridir. İSO 500 kuruluşlarının finansman giderleri 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 75.1 oranında artarak 28 milyar TL’ye yükselmiştir. Sanayi sektörü faaliyet karının yüzde 63.4’ünü finansmana harcamıştır. Hükümetimizin son dönemde finansmana yönelik olarak verdiği destekleri çok önemli ve değerli buluyoruz. Bu desteklerin ekonomimize katkısını önümüzdeki dönemde somut bir şekilde göreceğimize inanıyorum.

Yeni nesil kalkınma bankacılığı: Türkiye’nin büyük sanayi projelerini ve hedeflerini finansal açıdan destekleyecek bir modele şiddetle ihtiyaç var. Bu model İSO olarak uzun süredir savunduğumuz, 'Yeni Nesil Kalkınm Bankacılığı'dır. Dünyanın hiçbir ülkesinde tamamıyla özel sektör bankacılığına dayanan bir başarı hikayasi yok. Sanayileşmiş tüm ülkelerde mutlaka kamunun sanayi yatırımlarına destek olduğunu görüyoruz.

Bu kalkınma bankacılığı modeli olmadan, sadece özel sektör bankalarına dayanan sanayi ancak bir yere kadar gidebilir. Bu nedenle Yeni Nesil Kalkınma Bankamız olmalı ve özel sektör bankalarını da peşinden sürükleyecek bir rüzgar estirmelidir.

Bunlara ek olarak 21. yüzyılın yükselen değerlerinden biri iş birliği kültürüdür. Çağımızın üretim ve iş yapma anlayışı çalışanlar, paydaşlar, partnerler ve müşteriler arasında iş birliği kurmaya dayanıyor. Kurumlar, kişiler, fikirler ve süreçler arasında bağlantılar, ağlar oluşturulması hayati önem taşıyor.

Türkiye için düşünülen başarı hikayesinde üretken sermaye ile bilgi ve entelektüel sermaye arasında sıkı bağa ihtiyaç vardır. Bunun için üniversite-sanayi işbirliği önemsenip geliştirilmelidir.”

Bahçıvan’ın yeni ilgi çekici Türkiye hikayesi için önerileri bunlar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar