İşletmelerimiz genç ve küçük
Çalışmak isteyenlere istihdam şansı tanıyanlara, işveren diyoruz. İşverenler bir kişi oluyor, ya da şirket kurarak kurumsallaşan işveren oluyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlemelerine göre Türkiye’de işveren konumunda 2 milyon 700 bin girişim var.
Girişimlerin yüzde 75’i ferdi mülkiyet statüsünde. Kişisel girişimler. Şirketleşen girişimlerden sadece yüzde 3’ü Anonim Şirket statüsünde.
Bizim işletmelerinizin yüzde 97’si, 25'den az çalışanı olan küçük işletmeler. 250 den fazla çalışanı olan işletmelerin, toplam işletmeler içindeki payı binde 2’nin altında.
250’den fazla çalışanı olan büyük işletmeler toplam işletmelerin onbinde 2’si kadar ama ülkedeki toplam istihdamın dörtte birini bu büyük işletmeler sağlıyor. Toplam katma değerin yarısını bu büyük işletmeler gerçekleştiriyor.
Bizde işletmelerin çoğu, yüzde 40 dolayındaki kısmı ticaret işletmeleri. İmalat sanayi ile uğraşan işletmeler toplam işletmelerin yüzde 13’ü kadar.
Her yıl çok sayıda yeni işletme kuruluyor ama, çok sayıda işletme de kapanıyor.
Örneğin 2014 yılında faaliyette olan 100 işletmenin 15’i yeni kurulan işletme ama aynı 100 işletmenin 12’si de kapandı.
İşte bunun için bizde işletmelerin yaşları küçük.
Faaliyet halindeki 100 işletmenin sadece 5’i 1990 öncesi kurulmuş işletme. 20’si 1990-2000 yılları arasında, 75’i ise 2000 yılından sonra kurulmuş işletme.
Özetle işletmelerimizin çok azı uzun geçmişe sahip ve fazla sayıda insana iş imkanı sağlayan işletmeler. Çoğu genç ve küçük işletmeler.
Her yıl yeni işverenlerin, yeni işletmeler kurması önemli ama, bu işletmelerin yaşaması gerekiyor. İşletmeler yaşayacak ki hem işveren zarara uğramasın, hem de istihdam ve üretime katkıları devam etsin.