İşlerin geleceği
Dünya hızla değişiyor ve bu değişim çoğu zaman hepimizi hem heyecanlandırıyor hem de endişelendiriyor. Peki gelecekte bizi neler bekliyor? Bu sorunun cevabını bulmak için sıklıkla başvurduğum bir rapor yayımlandı.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF), 1971 yılında Prof. Klaus Schwab tarafından Cenevre, İsviçre’de kuruldu. Kuruluşun temel amacı, dünya çapındaki liderleri bir araya getirerek ekonomik, toplumsal ve çevresel sorunlara çözümler bulmak için bir platform oluşturmaktı. Her yıl Davos’ta düzenlenen zirvelerle ülke liderleri, şirket yöneticileri ve diğer etkili figürler bir araya gelerek şekillenmekte olan geleceği tartışır.
Bugün WEF, sadece ekonomiyle değil; teknolojik yenilikler, çevresel sürdürülebilirlik ve toplumsal eşitlik gibi konularla da ilgileniyor. İşte bu bağlamda yayımlanan “Geleceğin İşleri 2025” raporu, çok kıymetli veriler ve öngörüler sunuyor.
İç piyasada dönüşüm yaşanacak
Rapora göre, önümüzdeki beş yıl içinde iş piyasasında büyük bir dönüşüm yaşanacak. Bu dönüşümün temel itici gücü teknolojik yenilikler, demografik değişimler, yeşil dönüşüm ve ekonomik belirsizlikler. Raporda öne çıkan başlıklara göre, 2025- 2030 arasında 170 milyon yeni iş yaratılması bekleniyor, ancak bu dönemeçte 92 milyon iş de kaybolacak. Yani net bir 78 milyonluk iş artışından söz ediyoruz.
Hızlı büyüyen meslekler arasında finansal teknoloji mühendisliği, yapay zekâ uzmanlığı, veri bilimi ve yeşil enerji mühendisliği gibi alanlar ön plana çıkıyor. Yeteneklerde dönüşümüme baktığımızda ise 2025-2030 arasında mevcut becerilerin %39’unun değişmesi bekleniyor. Bu da yeniden beceri kazanma (Reskilling) ve yetkinlik artırmanın (Upskilling) çok kritik olduğunu gösteriyor. En kritik yetenekler ise analitik düşünce, yaratıcılık, esneklik ve liderlik olarak ön plana çıkıyor.
Rapor, teknolojinin etkilerini özellikle vurguluyor. Üretken Yapay Zekâ (Generative AI) gibi yenilikler iş yapış şekillerimizi değiştirirken, iş gücü ve şirketlerin stratejilerinde büyük değişikliklere neden olacak.
Finans sektöründe adaptasyon
Bankacılık ve finans sektörü, dijitalleşme dalgasından en fazla etkilenen alanlardan biri. 2025-2030 döneminde geleneksel bankacılıkta operasyonel işlerin büyük kısmını yapay zekâ ve otomasyon devralacak. Bunun bir sonucu olarak banka memurluğu, veri girişi ve tahsilat gibi alanlar hızla gerileyecek. FinTek sektörü, sadece şirketler için değil, bireysel müşteriler için de yeni hizmetler sunuyor. Dijital ödeme sistemleri ve blokzincir teknolojileri bu alandaki temel trendlerden.
Yeni teknolojilerle birlikte yeni meslekler de doğuyor. Finans sektöründe öne çıkan yeni mesleklere baktığımızda veri analistleri ve veri bilimciler, özellikle yapay zekâ destekli karar verme süreçleri geliştirmek açısından ön plana çıkıyor. FinTek alanında yazılım ve sistem geliştirme uzmanlarının sayısı artıyor. Yeşil finans projeleri ve ESG (Environmental, Social, Governance) stratejileri yükselişte olacak. Tabi ki siber güvenlik de yeni tehditlere karşı kritik bir rol oynuyor.
Dönüşümün bir parçası olmak isteyen çalışanların, yeteneklerini yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Rapora göre analitik ve eleştirisel düşünce yani problemleri hızlı analiz etme ve çözüm üretme becerisi önemli olacak. Diğer yandan teknolojiyi sadece kullanmak değil, anlamak ve optimize etmek de kıymetli hale geliyor. Değişime ayak uydurmak için yeni fikirler üretebilmek, belirsiz durumlara adapte olabilmek ve stres yönetimi ile birlikte hayat boyu öğrenme anlayışı da çalışanları bir adım öne geçirecek.
Geleceğe dair pek çok belirsizlik olsa da bu dönüşümün özünde büyük fırsatlar yatıyor. Teknolojinin iş gücü dünyasını şekillendirdiği bir dönemde, uyum sağlayabilen ve yeniliğe açık bireyler ve kurumlar daima kazanacak. Unutmayalım ki, geleceğimiz bizim çabalarımız ve vizyonumuzla şekillenecek.
Güzel bir gelecek için…