İslami finansa İngiliz desteği
İslami finansta Türkiye’deki potansiyel İngiliz hükümetinin de ilgisini çekti. İngiltere hükümeti, Londra Finans Merkezi ve Finansal Hizmetler Kurumu; İstanbul Finans Merkezi’ne üç alanda destek verme kararı aldı. Bu 3 alan İslami finans, sigorta-emeklilik ve varlık yönetimi olarak belirlendi.
İngiltere İstanbul Başkonsolosluğu, ‘Finansal Hizmetlerde Türkiye-Birleşik Krallık Ortaklığı Projesi’ne start vererek, iki ülkedeki finans oyuncularını bir araya getirmeyi hedefliyor. Londra finans piyasasının başrol oyuncularını Türkiye’deki finans piyasası ile buluşturmayı hedefleyen bu proje kapsamında, özellikle islami finansta merkez olan Londra’daki uzmanlar ile Türkiye’de bu alanda çalışan profesyonellerin işbirliği yapması amaçlanıyor.
Türkiye’den Kalkınma Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Borsa İstanbul'un da katkılarıyla başlatılan proje kapsamında; 2 Şubat 2016 tarihinde ‘Türkiye’deki Sermaye Piyasalarının geleceği ve potansiyelini açığa çıkarmak” başlıklı bir rapor açıklanacak. Ayrıca, 18-19 Şubat 2016’da islami finans, sigorta-emeklilik ve varlık yönetimi konu başlıklarını içeren “Finansal Hizmetlerde Türkiye ve Birleşik Krallık Ortaklığı’ ile bir konferans yapılacak. Söz konusu konferans ile iki tarafın özel sektör oyuncularının bir araya getirilmesi ve sonrasında işbirliği yapması amaçlanıyor. Kamu ve özel bankalar ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği ile de görüşülen proje kapsamında iki ülke temscilerinden oluşan bir çalışma grubu kurulması için faaliyetlere başlandı.
Güçlü Türkiye güçlü Birleşik Krallık
Finansal Hizmetlerde Türkiye-Birleşik Krallık (UK) Ortaklığı projesinin detaylarını İngiltere İstanbul Başkonsolosu Leigh Turner’dan dinledik. Sözlerine “Güçlü bir Türkiye Güçlü bir İngiltere demek” diyerek başlayan Turner, “Biz Türkiye’nin geleceğine, hızlı büyüme potansiyeline inanıyoruz. Bunun da ancak güçlü bir finans sektörü ile mümkün olacağından hareketle bu alandaki işbirliklerini geliştirmek amacıyla yola çıktık. Türkiye’nin büyümesini en yüksek seviyeye çıkarmak ve katkıda bulunmak istiyoruz. Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyoruz. Aynı zamanda açıklanan ekonomik reform paketinin çok yararlı olacağını düşünüyoruz.
En fazla İslami finans uzmanı İngiltere’de
Borsa İstanbul ve Londra Borsası (London Stock Exchange-LSE) arasında imzalanan ortaklık anlaşmasını hatırlatan Turner, Avrupa’da İslami finans konusunda en fazla uzman ekibin Londra’da bulunduğunu söyledi.
İngiltere İstanbul Başkonsolosu Leigh Turner, şunları anlattı: “Türkiye’de İslami finans alanında çok büyük bir potansiyel var. Hükümet de bu potansiyeli daha fazla değerlendirmek için son yıllarda önemli adımlar attı. Biz Türkiye’deki bu potansiyeli İngiltere’nin deneyimi ile birleştirerek daha da güçlendirmek istiyoruz. Bu her iki taraf için de ‘kazan kazan’ durumu oluşturur. Küresel kriz sürecinde İslami finans ürünlerinin önemi daha fazla anlaşılmaya başlandı. Son birkaç yılda islami finans dünyada yüzde 23 büyüdü. Türkiye bu alanda çevresinde öncü bir ülke olabilir.”
İstanbul Finans Merkezi bir ivme kazanamadı
Uluslararası kuruluşlar açısından Türkiye’de finansal ekosistemin gelişiminin önemli olduğunu kaydeden Leigh Turner, İstanbul Finans Merkezi’ni (IFC-Istanbul Financial Center) bu kapsamda son derece kritik bir proje olarak değerlendirdi. Finansal ekosistemin gelişiminde finans merkezi projesinin sadece bir gayrimenkul projesi gibi algılanmasının doğru olmadığını belirten Turner şunları söyledi: “İstanbul Finans Merkezi şu ana kadar gereken ivmeyi kazanamadı. Bir gayrimenkul projesinden çok, yasıl altayapının ve finansal regülasyonların düzenlenmesi, uluslararası kuruluşları cezbedecek teşvik ve destek mekanizmalarının kurulması için önemli adımlar atılması gerekiyor.”
Katılım sigortasında potansiyel çok büyük
Bu proje ile Türk-İngiliz finansal kuruluşları arasında bir anlamda çöpçatanlık yapacaklarını da sözlerine ekleyen Leigh Turner, “Türkiye katılım sigortacılığında parmağını suya daldırdı ama sigorta sektörünün her alanında Türkiye’de büyük bir potansiyel var. Türkiye’de hala sigorta penetrasyonu çok düşük. Biz potansiyelin açığa çıkarılması için işbirliği yapmakta çok istekliyiz” diye konuştu.
HSBC’nin kendi kararı
İki ülkenin özel sektör temsilcilerinin finansal alanda karşılıklı iş yapma iştahlarının bulunduğunu özellikle vurgulayan Turner’a bu bağlamda HSBC’nin Türkiye’den çıkış kararını nasıl değerlendirdiğini sorduk. HSBC’nin yeniden yapılanma sürecinde global faaliyetleri kapsamında alınmış bir çıkış kararı olduğunu hatırlatan Turner, “Sadece Türkiye’ye yönelik bir karar değil. Başka ülkelerden de çıkma gereği görüldü. HSBC’nin kendisinin aldığı bir karar, İngiltere hükümetinin bu kararda herhangi bir katkısı yok. Türkiye finans sektöründe çok büyük bir potansiyel var. Aynı zamanda Türkiye’deki bankalar da çok rekabetçi ve güçlü. Bu da sektör için elbette çok olumlu bir durum” diye konuştu.