Iskalanan hedeflere büyüme de eklendi ama revizeden kolay ne var!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Enflasyon hedefini nasıl ıskaladığımızı artık ezberledik. Hem bu yılki öyle bir ıskalamaydı ki, daha yılın ilk ayının rakamını bile almadan yıllık hedefi değiştirmek durumunda kaldık. Yüzde 5.3 olan hedefi sabit tutarak, tahmini önce yüzde 6.6'ya, ardından yüzde 7.6'ya çıkardık. Tahmini ekim sonunda bir kez daha yükselteceğiz de, kaça çıkaracağız o henüz belli değil. Tahminin değiştirileceğini, önce Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dün de Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz açıkladı. Tahminde değişiklik yapılacağı ifade ediliyor edilmesine de, ekonomi yönetimi adeta mezarlıktan geçerken ıslık çalarcasına ya da yağmur duasına çıkmışçasına "Çift hane olmaz" (ya da yeter ki olmasın) temennisinde dile getirmekten de geri durmuyor. Bu arada, enfl asyon tahmininin değişeceğini neredeyse iki ay öncesinden hükümetin iki bakanından duymamız da nasıl bir Merkez Bankası bağımsızlığına işaret ediyor, değil mi! 

Gelelim en yeni veriye, büyümeye... Büyüme hızında ikinci çeyrek gerçekleşmesini de dün öğrendik. Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte yalnızca yüzde 2.1 büyüdü. Bu bir hayal kırıklığı mı, tartışılır. Kimse coşup gideceğimizi, öyle yüzde 3'ler, 4'ler düzeyinde büyüyeceğimizi beklemiyordu gerçi ama, şöyle yüzde 2.5-3.0 arasında bir oran gelse yine "Fena değil" diyecektik. Ama gele gele yüzde 2.1'lik bir oran geldi. 

Yüzde 2.1'in bir önemi var. Mevcut GSYH verileri, 1998 bazlı olarak açıklanıyor. 1998'den bu yana geçen bu yıl da dahil 16 yıllık dönemde ikinci çeyrekler bazında bu yılki kadar düşük bir oran hiç görülmemiş. İstisna, Türkiye ekonomisinin daraldığı yıllar. Türkiye ekonomisi 1999, 2001 ve 2009'da daralmıştı ve bu yılların ikinci çeyreklerinde de küçülme görülmüştü. Diğer 13 yılın en düşük ikinci çeyrek büyümesi bu yıl ortaya çıktı. Yüzde 2.1'in ne kadar küçük bir oran olduğunu daha iyi algılayabilmek için bu kıyaslamayı yapmak istedik. 

Yüzde 4 umudu kalmadı 

Türkiye, iki büyüklükte yıllık hedefini adeta sabitledi. Enfl asyonda hedef hep yüzde 5.3, büyümedeki hedef ise yüzde 4. Ancak, yılın ilk yarısına ilişkin gerçekleşme, büyümede yüzde 4'lük yıllık hedefi yakalamanın neredeyse olanaksız hale geldiğini gösterdi. Bu durum, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından da, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz tarafından da kabul edildi zaten. 

Yıllık bazda yüzde 4'e ulaşmak, ilk yarıda yüzde 3.3 olan büyümenin üstüne ikinci yarıda yüzde 4.6 büyüme sağlamakla mümkün olabilecek. Bu da, gerçekleştirilebilir bir oran olmaktan çok uzak. Kaldı ki, biz bırakınız ikinci yarıda büyümeyi hızlandırmayı, ilk yarıdaki düzeyin de altına inmezsek mutlu olmak durumundayız. 

Dile getirilen yıllık oranlar, daha doğrusu en az kötü diye umut şeklinde ifade edilen oranlar yüzde 3.5- 4.0 aralığında. Ancak, bu oranları yarımşar puan aşağı çekmek ve yüzde 3.0-3.5 bandı olarak almak çok daha gerçekçi. 
Şöyle de söyleyebiliriz; bu yılın büyümesinde yüzde 3'ün üstünde kalmayı başarı saymak gerekir. 

Yüzde 4.7'den, 2.1'e... 

Geçen yılın tümü için yüzde 4 olarak açıklanan büyüme yüzde 4.1'e revize edildi. Bu yılın ilk çeyreği için daha önce yüzde 4.3 olarak açıklanan büyüme hızı da, yüzde 4.7'ye olarak değiştirildi. 

Şimdi, ilk çeyrekteki yüzde 4.7'lik büyümeden, ikinci çeyrekte yüzde 2.1'e inmiş olduk. GSYH'nin dörtte birden fazlasını oluşturan imalat sanayindeki büyüme yüzde 5.3'ten yüzde 2'ye düştü. İlk çeyrek-ikinci çeyrek sırasına göre büyüme hızı toptan ve perakende ticaretteki yüzde 3.4'ten yüzde 0.3'e, ulaştırma ve depolamada yüzde 3.5'ten yüzde 2.8'e, finans ve sigorta faaliyetleri alanında yüzde 14.2'den yüzde 7.1'e, inşaat sektöründe ise yüzde 5.1'den yüzde 2.6'ya geriledi.

 Tarımda ise ilk çeyrekteki yüzde 3.6'lık büyümeden sonra ikinci çeyrekte yüzde 1.8'lik daralma yaşandı. Tarımdaki bu durum, özellikle üçüncü çeyrek için tehlike çanlarının çaldığının işareti. 

Yani üretim cephesinde durum hiç de parlak değil. Peki ya harcamalar yönüyle nasıl bir tablo var karşımızda? 
Hanehalklarının nihai tüketim harcamaları ilk çeyrekte yüzde 3.2'lik bir artış göstermişti. İkinci çeyrekteki artış neredeyse sıfırlandı ve yüzde 0.4 düzeyinde kaldı. Devletin nihai tüketim harcamalarındaki artış da yüzde 9.2'den yüzde 2.4'e indi. 

İlk çeyrekte yüzde 11.1 olan ihracat artışı ikinci çeyrekte yüzde 5.5'e geriledi. İthalat da ilk çeyrekteki yüzde 0.7'lik artıştan sonra ikinci çeyrekte yüzde 4.6 düştü.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar