İşin özünü unutup tartışmada teferruat içinde debelenerek kaybolmak…
17 yıl sonra gerçekleşebilen İmamoğlu/ Yıldırım televizyon programının değerlendirilmesinin yapıldığı televizyon programında, yine işin özünün, adayların açıklamalarının tartışılmasını beklerken, yine bizi işin özünden uzaklaştıran bir teferruata takıldık.
Televizyonlardaki son tartışma programlarında işin özü kenara bırakıp, detayda yer alan bir teferruat öne çıkarılıp, onun üzerine saatler süren tartışmalar yapılarak bir kaşık suda fırtınalar yaratılmaya çalışılıyor. Siyasiler de bu anlamsız tartışmalara ertesi gün meydanlardaki söylemleriyle katılıyorlar. Tekrarlanan 23 Haziran İstanbul seçimleri öncesi de manzaray-ı umumiye böyle..
Geçen gün uzun yıllar sonra ilk kez yapılan Yıldırım/İmamoğlu tartışmasının değerlendirmesinin yapıldığı televizyon programında ve sonrasında da böyle oldu.
Nagıhan Alçı, daha önce çok kez karşılaştığım şekilde, konuşmasına gizem katarak, “Güvendiğim bir dostumdan olmasa söylemezdim” diyerek, programın moderatörü İsmail Küçükkaya’nın bir otelde Ekrem İmamoğlu ve kurmaylarıyla buluştuğu bilgisinin duyumunu aktardı.
Programa bağlanan Küçükkaya, kendisini görevlendiren iki partinin Genel Başkan yardımcılarının önerisiyle soru grupları konusunda tarafları bilgilendirme kararı aldıklarını, Bunun için İmamoğlu’nun basın toplantısı yaptığı otele gittiğini, kendisiyle 2-3 dakika konuştuktan sonra, üç danışmanına soru grupları bilgisini verdiğini, Yıldırım’ın danışmanına da telefonla aynı bilgiyi verdiğini açıkladı.
Bunun üzerine ayı konu için Binali Yıldırım’ın hemşehrisi olan basın danışmanı Ömer Sertbaş’a olayın gelişimi soruldu.” Küçükkaya beni aramadı. Bir otelde İmamoğlu ve kurmaylarıyla buluştuğu duyumunu alınca, ben arayıp bizimle niye buluşmadığını sordum. Bana o zaman soru grupları konusunda danışmanlarına bilgi verdiğini söyleyip bana da soru grupları bilgisini verdi.” dedi.
İnsan ne bekler. “Bu durum İmamoğlu’na avantaj sağladı mı, , soruların önceden verildiği tartışma sırasında ortaya çıkardı mı?” sorusuna yanıt arar. Ve bu konuyu irdeler. Hayır bu irdelenmiyor. Teferruat içinde tartışmanın başka mecrada sürdürülmesi yapılıyor.
Medya ve siyasilerde ikiye ayrılıp bu teferruattaki tartışmaya katıyorlar. Oysa, burada tartışmaya yansıyan bir avantaj olup olmadığı, sorularda Küçükkaya’nın tarafsızlık ilkesini kaybederek, taraflı davrandıysa bunun ele alınıp tartışılması, yani işin özünün tartışılması gerekir.
Niye böyle oldu? Sorusuna yanıtım ise, “Son dakika suçlamaları ve golleriyle” sonuç alma çabası buna neden oluyor. Seçmeni bunlarla yönlendirmeye çalışmayı bırakın, şu sor birkaç günde daha temiz bir propaganda izlenmesine yol açın. Seçmen de, biz de rahat birkaç gün geçirip oy kullanmak için sandık başına gidelim…