IŞİD parayı nereden kimlerden buluyor?

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI [email protected]

Antalya’da yapılan G-20 zirvesinin hemen öncesinde IŞİD’in Paris’te yarattığı vahşet, zirvenin gündemini egemenliği altına aldı. G-20 toplantısı IŞİD vahşetinin gölgesi altında yapıldı. Hemen hemen tüm liderler tepkilerini dile getirdiler, teröre karşı işbirliğinin güçlendirilmesi gereğinden söz ettiler. 

Bunlar bir yönüyle hep duyduğumuz açıklamaların Paris’in sıcaklığıyla yeniden vurgulanarak tekrarlanmasından ibaretti. Aslında G-20 liderlerinin hepsi aynı sözleri söylüyor gözükse de aynı sözlere birbirlerinden farklı anlamlar yüklüyordu. Birlik görüntüsü aslında yüzeydeydi ve aralarında ciddi çatlarlar ve farklılıklar sürüyordu. 

Bu çatlakları ve farklılıkları en iyi gözümüze sokan açıklamayı da zirve sonrasında Rusya Devlet başkanı Putin yaptı. Putin, her geçen gün yeni bir insanlık dışı vahşet sergileyen IŞİD’i 40 ülkenin finanse ettiğini ve bu ülkeler arasında G-20 üyesi ülkeler de bulunduğunu söyledi. 

Aslında son dönemde IŞİD’le mücadele yaklaşımında finans kaynaklarını kesme stratejisi de öne çıkmaya başladı. Bunun bir nedeni IŞİD’in işgali altında bulunan topraklarda askeri başarıdan hala söz edilememesi. İkincisi IŞİD’in terörü işgal ettiği topraklar dışında Ortadoğu ve Batı’da başka ülkelere de bütün şiddetiyle kaydırma konusunda ortaya koyduğu kapasite. 

IŞİD böyle bir kapasiteyi, yaratttığı güçlü finansal yapı sayesinde ortaya koyabiliyor. Bu finansal altyapının kırılması, bu noktadan sonra sanıldığı kadar kolay da olmayacak. Çünkü IŞİD’in destekçisi mihrakların da suç ortaklığıyla kurulan finansal altyapı, oldukça farklı kaynaklara dayanıyor. 

IŞİD’in finanman yapısının hem iç hem de farklı dış kaynaklardan besleniyor olması, sistemin sarsılmasını zorlaştırıyor. IŞİD’in finans kaynaklarına topluca baktığımızda bu daha iyi anlaşılıyor. Musul’un işgali başta olmak üzere Irak’taki genişleme harekatı, IŞİD’in finansal gücünde sıçrama yarattı. Irak harekatı, IŞİD’e Irak ordusunun bırakıp kaçtığı ağır silahlara sahip olduğu için hem askeri olarak bir üst düzeye taşıdı, hem de Merkez Bankası ve diğer bankaların kasasındaki paralara el koyduğu için finansal olarak üst düzeye taşıdı. IŞİD’in sadece Musul’da Merkez Bankası kasasından el koyduğu para 429 milyon doları buluyor. 

IŞİD egemen olduğu topraklarda işadamlarından haraç alma, ihale ve ticari işlemlerde gelirin bir bölümüne el koyma, gelirden ve ticari işlemlerden vergi alma gibi gelir kaynakları yaratmış durumda. Irak topraklarında Irak hükümetinin memurlara verdiği maaştan IŞİD vergi kesiyor ve buradan düzenli bir gelir elde ediyor. Ayrıca el koyduğu mülkleri satarak gelir elde ediyor. Çiftçilerin tarım araçlarına el koyup sonra onları sahiplerine kiralayarak gelir elde ediyor. Tarım üretimine hakim olarak önemli bir gelir elde ettiği gibi un değirmenlerini işleterek sosyal bir hakimiyet ve baskı yaratıyor. 

Haraç alma, adam kaçırma, rehin alma yoluyla uluslararası alanda gelir yaratıyor. Köleleştirdiği kadınları cariye olarak veya seks için satıyor. Türkiye başta olmak üzere esrar satarak gelir elde ediyor. 

Başta Katar ve Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkelerinden ciddi finansal destek alıyor. Ayrıca bu ülkelerden ciddi miktarda bağış topluyor. IŞİD’in toplam gelirleri içinde en önemli paya sahip olan kalemlerden birisi doğalgaz ve petrol satışı. Doğalgaz esas olarak iç pazara satılıyor. Petrol ise hem iç pazara hem de dış pazara satılıyor. IŞİD’in buradan elde ettiği gelir miktarı günlük olarak 1.5-3 milyon dolar arasında olduğu tahmin ediliyor. 

IŞİD’in dışarıya petrol satışında başrolü Türkiye oynuyor. Bir dizi aracı kullanılarak sınırdan kaçak olarak sokulan binlerce varillik petrol Türkiye’de piyasaya sokuluyor. Uluslararası alanda bu konuda yapılan yorumlar, bu dev çarkın, hükümet ve devlet yetkililerinin izni ve hatta nemalanması olmadan sürdürülemeyeceği noktasında odaklanıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar