İşi sahiplenmek veya sahiplenmemek-2

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

Şu ifadeler size tanıdık geliyor mu?: “İşe kendini vermiyor; sanki yabancı gibi davranıyor. Verilen işi ucundan tutuyor. İşe asılmıyor. İş vermezsen öyle oturuyor, kendi iş yaratmıyor.Verdiğin top elinde kalıyor, ileriye taşımıyor. Gollük şut çekemiyor. Ortalıkta ruh gibi dolaşıyor; sanki başka bir gezegende. Gözü saatte; dolsa da gitsem diye bakıyor.” Bu tür ifadeleri bir çok yöneticiden duymuşumdur. Geçen haftadan başlayarak yazdığım konu, işte bu tür konuşmaların geçmeyeceği bir işyeri yaratmak üzerine.

Gallup Danışmanlık firmasının uzun yıllara dayanan “Çalışan Bağlılığı” (Employee Engagement) araştırmasından söz ediyorduk. Gallup bu araştırmasından işe bağlılığı gösteren, iş performansıyla doğrudan ilgili bulduğu 12 faktörden ikisini (1-Benden ne yapmam beklendiğini biliyorum 2- İşimi doğru yapmam için gerekli malzeme ve ekipmana sahibim) işlemiştim. Bu  yazımda da  faktörleri işlemeye devam edeceğim.

3-En iyi yaptığım işi yapma fırsatına sahibim

Bir şirketteki her işi bir kişi yapamayacağı için, iş-bölümü denen şey ortaya çıkmıştır. Şirkette her iş için bir kişi vardır. Ancak bu iş ve çalışan eşleşmesinin  isabetli olması gerekir.Bazen insanlar, en iyi yapacakları işin başında olmazlar. Çünkü belki işe girişten itibaren yanlış yerden başlamışlardır. Örneğin kişi, gara geldiğinde nereye gideceğine bakmadan ilk gördüğü trene atlayan yolcu gibi olabilir . Ya da  bir bakarsınız, çok iyi jokey olacak birisini basket takımına sokmuşsunuzdur; zavallım potanın altında tavadaki mısır tanesi gibi zıplayıp durur. Diğer taraftan, basket takımında olması gereken birisini de ata bindirmişsiniz; karikatür gibi gözükür, ayakları  nerdeyse bindiği atın ayakları gibi yere değmektedir.

Bir yönetici olarak veya işin sahibi patron olarak her fırsatta kendinize şu soruları sorunuz: Her çalışan, olması gereken yerde mi? Acaba onları tüm potansiyellerini kullandıkları kutularda mı çalıştırıyorum? Yoksa şirketimiz bir yetenek törpüleme, değer harcama  merkezi olarak mı çalışıyor?

4-Son 7 gün içinde iyi yaptığım bir işten dolayı takdir aldım

Şöyle bir deney düşünelim. Bir virtüöz  piyanistin resitaline gelenlere, salona girişte yüzer lira verelim.  Diyelim ki, “Resitalin sonunda alkışlamazsanız, bir yüz lira daha kazanacaksınız.” . Virtüöz piyanist performansını yapsın ve hiç alkışlanmasın. Bu hayali deneyde iddiam odur ki, gelecek konsere çıkacak virtüöz daha düşük bir performans gösterecektir. Bir şarkıcının konserinde her şarkı sonunda aldığı alkış, onun bir sonraki şarkıyı daha güzel söylemesine neden olur.

İş dünyasında çalışanlar da sahne sanatçılarından farklı değildir. Fark, sahnede ve icra edilen eserdedir. Çalışanlar da takdir bekler. “Adam işini yapıyor, parasını alıyor. Bir de takdir mi edeceğim?” diyen yöneticilere, patronlara  sık sık rastlarım. Ama sahnede eser icra eden kişi de işini yapmaktadır. Biz ona para vererek dinleriz;  fakat yine de her parçanın sonunda alkışlayarak takdirlerimizi bildiririz.

Çalışanlarınızı takdir etmekte cimri davranmayınız. İnsanlar takdir edilirse coşarlar, daha iyi iş çıkarırlar. İşe sahip çıkarlar.

5-Amirim için önemli birisi olduğumu hissediyorum

Organizasyon bir ekip işidir. Herkes işin bir tarafından tutar. Tutar ki, ortaya iş çıksın. Herkesin yaptığı iş kutsaldır, önemlidir. Eğer önemli değilse, o parçanın, işin içinde olmaması gerekir. Eğer bir iş tanımlanmışsa ve yapılıyorsa, bütünün bir parçası olarak önemlidir.  İşin her bir parçasını yapan kimseye, onun önemli olduğu hissettirilmelidir. Ekipteki herkese önemli olduğu hissettirilmelidir.  Önemli olduğunu hissetmeyen kişi, yaptığı işe de gereken önemi vermez. İşi ucundan tutar. Kendini ekibin bir parçası olarak görmez. İlk fırsatta kendisine önem verilen bir birlikteliği tercih eder.

Bir yönetici olarak düşünün bakalım: Çalışanlarınız  odanızdan “Patron bana ne kadar çok değer veriyor?” diye gururlanarak mı çıkıyorlar? Yoksa süngüsü düşmüş, omuzları daralmış, bitmiş tükenmiş olarak mı çıkıyorlar? Unutmayın ki, kişi odanızdan çıktığında işinin başına dönecek; sizin işinizin başına dönecek. Çünkü yaptığı işi kendi için yapmıyor, sizin için yapıyor.

Gelecek hafta da  faktörleri işlemeye devam edeceğim...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019