İşi geliştiriyoruz ya kendimizi?
Üniversite öğrencileri ile sohbet ediyoruz. Konu kariyer planlaması ve kendilerini, mesleklerine göre nasıl geliştirebilecekleri. Öğrenci mantığı ile en çok vurgulanan ve öne çıkan konunun “Sertifika alınması” olması, bizi çok da şaşırtmıyor. Aslına bakarsanız, verdiğim cevap onları şaşırtıyor. “Bir iş insanı ve yönetici olarak, bana göstereceğiniz sertifikalar, sizi değerlendirmekte kullanabileceğim en son unsurdur” diyorum. Hatta daha ileri giderek “Onlara bakmayabilirim bile” deyişimin karşılığında büyüyen gözleri dikkat çekiyor. Buna karşılık olarak “ Sertifika denilen kâğıtlar işe yaramayabilir amma aldığınız eğitimlerden sizde kalanlar çok işe yarayacaktır” diyerek biraz moral düzeltiyoruz.
İşin üzücü yönü, eğitim, seminer, konferans vb. etkinliklere katılarak kendi kişisel değerlerine katkıda bulunmaktan ziyade, “Sertifika Albümüne” katkıda bulunmaya çalışmaları. Bu davranış hem biraz tembellikten ve belki de biraz, seminer vb. etkinliklerde, kerameti kendinden menkul kişilerden alınan eğitimlerin kalitesinden kaynaklanıyor olabilir.
Genel gözlemimiz, sertifikaların çokluğu ile göz boyamaya çalışılması ki işe girişlerinde bu çokluğun ne kadar yardımcı olabileceği de o kadar şüpheli.
Gençleri bir kenarda tutarak, gerçek hayata gelelim. Kendinize sorun ve etrafınıza bakın lütfen, “Kendini geliştirmek için eğitime giden, seminere katılan kaç iş insanı gördünüz?” Hemen hemen her gittiğim şehirde aynı şeyleri duyuyorum. “Hocam burada eğitime değer verip gelen kişilerin kendileri de sayıları da bellidir.” Bunun nedenini araştırmak için konuştuğum çoğu iş insanının “Oradan bir iş çıkmaz” düşüncesini taşıdığını öğrenmek de pek keyifli olmasa gerek. Bu durumda gerçekten merak ettiğim ise eğitim, seminer vb. etkinliklerden ne tür bir iş çıkmasının beklendiği.
İş yerimize yatırım yapıyoruz, yeni bir tezgâh veya yazılım alıyoruz. Yeni işlere girip, onlar için gereken masrafları yapmaktan ve zaman harcamaktan kaçınmıyoruz. İşyerimiz çok kıymetli, tartışmasız ona hiç şüphe yok. Amma sektörümüzdeki ve dünyadaki gelişmeleri haber bültenlerinden izleyerek mi öğreneceğiz acaba? İşletmedeki verimliliği kontrol altına almak için, donanım ve yazılım yatırımı yapan Batılı şirket, acaba bu kararı hangi nedenle verdi? Yaptığı yatırım karşılığında beklenilen verimlilik artışının getirdiği kazancın kaynağı ne idi acaba?
Eğitim, seminer, panel gibi etkinliklere katılmak, o gün için değil amma daha sonra bizlere kazanç sağlayacak işlerdir. Buralardan kendimize katacaklarımız, daha sonra vereceğimiz kararların, işletmelerimiz için daha doğru ve daha etkin olmasını sağlayacaklardır. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından tertiplenen ve konuşmacı olduğum tüm Meclis Üyeleri Bilgilendirme Seminerleri'nde (MÜBS) salondaki herkese katılımlarından dolayı teşekkür etmiştim. Çünkü kendilerine katkı sağlamak için oradaydılar. Ayrıca, geldikleri yerlere döndüklerinde bu çabalarını devam ettirmelerini ve çalışanlarını da bu tür etkinliklere göndermelerini istedim.
Albert Einstein’ın dediği gibi “Bir ülkenin geleceği, o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır.”