İşe yaramazsa miktarı arttır

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

 

Sanırım başlık dünyanın pek çok ülkesinde  merkez bankaları tarafından  en geçerli strateji olarak kabul görüyor. Sadrazamın 3 zarfı fıkrası misali varlık alımları istenilen sonucu yaratmıyor ise daha fazla alım yapılması ile sorunun çözüleceği belirtiliyor. Bu sırada da "yan etkileri dikkatle takip ediyoruz" ve "şu anda balon oluşumundan tedirgin değiliz" açıklamalarının yapılması şart.

Öte yandan G. Kıbrıs'ta banka hesaplarına yüzde 6.75 vergi koyulması tüm dünyada, haklı olarak, dehşetle karşılanıp protesto edilirken Yen'in birkaç ay içinde 75'ten 100'e değer kaybetmesi hakkında sıradan bir Japon vatandaşının ne düşündüğünü henüz bilmiyoruz. Ancak elbette Yen satarak Türk, Brezilya, Meksika ve hatta Fransa tahvili alan yatırımcılar çok mutlu. ABD'de olduğu gibi tasarruflarını bono veya mevduatta değerlendiren ve reel zarara uğrayan kesimlerin cezalandırıldığı bir ortamda özel sektöre güvenmeyi tercih ederek Nikkei'ye yatırım yapanlar da kısmen mutlu.

Yatırımcılarla merkez bankaları arasında bir aşk ilişkisi olduğu yatsınamaz. Son 1 ay içinde ISM ve istihdam verileri de dahil olmak üzere pek çok ana gösterge kötüleşmiş olsa da Dow Jones yeni zirveler yapmayı başarıyor. Zira her kötü veri FED'le beraber geçirilecek dakikaların, ayların, yılları uzaması anlamına geliyor. Yen'in değer kaybı ihracatı belli ölçülerde destekleyecektir. Ancak 110 seviyesine yaklaştıkca G20'nin tavrının ne olacağını tahmin etmek zor değil. Japonya ve Güney Kore'nin ihracatlarının yüzde ellisinden fazlası aynı sektörlere denk düşüyor. Böyle bir ortamda G. Kore'nin ne hissettiğini bilmek zor olmasa gerek. Ancak benim kafamı kurcalayan soru hisseleri yerlerde dolaşan Sony, Panasonic, Sharp gibi şirketlerin rekabet güçlerini sadece kuvvetli Yen nedeni ile mi kaybetmiş oldukları. Bir zamanlar teknoloji denildiğinde ilk akla gelen bu şirketler sonraki yıllarda çok iyi ürünleri piyasaya sürdüler ancak pahalı olmaları nedeni ile satış mı yapamadı? Veya Yen bu hızda değer kaybederken kim Japon tahvillerine yatırım yapmak isteyecek. Demografik gerçekler nedeni ile zaten satış yapması gereken Japon emeklilik fonlarına spekülatörler ve hedge fonlar da katıldığında JGB getirileri, borçlanma maliyetleri, borçun bütçe içinde ağırlığı vs nasıl bir seyir izleyecek? Ve tüm bunlar ekonomiye nasıl bir etkide bulunacak.Yen bazında tarihi rekor seviyeye yükselen Altının işaret ettiği ve Japon yetkililerin söylediği gibi hiç test edilmemiş sularda büyük bir bahis oynanıyor.      

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019