İşe iade davası sonucunda işverenin davetine rağmen işine başlamayan işç

Ali YÜKSEL
Ali YÜKSEL YARGITAY KARARLARI aliyuksel@aliyuksel-hilmiozalp.av.tr

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2007/38730 E. 2009/ 7345 K. sayılı ve 18.03.2009 tarihli kararında işe iade davalarında işe davet edilen işçinin davete uygun olarak işbaşı yapmamasının sonuçlarını ifade etmiştir. Meseleyi işçinin işe iade talebinde samimi olması olarak formüle eden Yargıtay 9. Hukuk Dairesi işe iade kararından sonra işvereni tarafından işe davet edilen işçinin işbaşı yapmamasını işçinin işe iade talebinde samimiyetsizliği olarak değerlendirmiştir. İncelediğimiz karar sonuçları açısından son derece önem arz etmektedir. Bu kararla Yargıtay'ın işe iade kararından sonra işvereni tarafından işe davet edilmesine rağmen işbaşı yapmayan işçinin hakları noktasında, yerleşik hale gelmiş içtihatları ve anlayışını kökten değiştirdiğini söylemek mümkündür. Yargıtay daha önceki kararlarında işe davete rağmen işbaşı yapmayan işçinin boşta geçen süre ücretine hak kazanacağını belirtirken bu kararda işe başlayan işçinin boşta geçen süreye dair ücreti de alamayacağını açık ve seçik olarak belirtmiştir. İncelediğimiz karar esasen işe iade davaları sonunda ödenecek ücret ve tazminatlara ilişkin olarak muacceliyet tarihi, uygulanacak faiz ve tahsili usulü noktasında birçok bilgi ve yorum ihtiva etmektedir. Ancak biz bu yazımızda kararın sadece işçinin işe iade talebinde samimi olmasına ilişkin kısmı ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulunacağız. Kararın diğer kısımları ile ilgili değerlendirmelerimizi ise ilerleyen yazılarımızda bulabilirsiniz.

İncelemeye konu kararda davacı tazminat ve ücret alacaklarının tahsili için dava açmıştır. Karar yerel mahkemece kısmen hüküm altına alınmış ve devamla davalı işverenlikçe temyiz edilmiştir. Temyiz başvurusu üzerine dosya Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin önüne gelmiştir.

Yargıtay en başta uyuşmazlığın nerede odaklandığını tespite girişmiştir. Buna göre işe iade davası sonunda ödenmesi gereken boşta kalan süreye ilişkin ücret ve işe başlatmama tazminatında uygulanacak faiz ve faiz başlangıç tarihi konularında uyuşmazlık vardır.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir fesih olacaktır. Aynı maddenin 1. fıkrasına göre de, işveren işe iade için başvuran işçiyi 1 ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde mahkemenin takdir ettiği tazminat ve boşta geçen süre ücretini ödeyecektir.

Yargıtay kararında özellikle önem arz eden ve altı çizilmesi gereken husus işçinin işe iade yönündeki başvurusunun samimi olması gerektiğinin vurgulanmış olmasıdır. Yargıtay; işçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemeyeceğini vurgulamıştır. Başka bir anlatımla, Yargıtay, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığını kabul etmiştir. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olamayacaktır. Ancak geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı verilmelidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ücret zammı 29 Mart 2014
Örtülü ikale 19 Şubat 2014