İşe iade davalarında sorunlar bitmedi

Resul KURT
Resul KURT İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK [email protected]

21.08.2013 tarihinde Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklerin işe iade davası sonucu SGK’ya karşı yapılması gereken işlemlerde üç önemli etkisi olmuştur.

Bunlardan birincisi işe iade davası sonucunda sigortalı işten ayrılış bildirgesi verilmesi ve sürelerinde yapılan düzenleme,

İkincisi ise aylık prim ve hizmet belgesi verilmesi sürelerinde yapılan düzenleme,

Üçüncüsü ise prim ödeme sürelerinde yapılan düzenlemedir. SGK Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü, bu uygulamalara ilişkin birçok sorunu henüz çözme noktasında olamadığı gibi, maalesef SGK Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü iş hukukunun önemli detaylarına da vakıf olunmadığından, tüm uyarılarımıza rağmen hatalı işlem ve uygulamalarını düzeltmemiştir. Uyarılarımız, köşe yazılarımız ve bilimsel makalelerimiz sonrası SGK bazı kritik hususlarda değişiklik olsa da bu yeterli olmamış, sorunu kökten çözememiştir. Hukukta ben yaptım oldu mantığı olmadığı gibi, farklı kişi ve kurumlara farklı uygulamalar yapılarak hukuk ihlal edilmemelidir.

İşçinin işe iade davasını kazanması durumunda 5 farklı durum ortaya çıkmaktadır. Buna göre SGK tarafından yapılacak mevzuat çalışmalarında;

1) işçinin 10 işgünü içinde işe başlamak üzere işverene başvurması ve işverenin usulüne uygun işe başlatma daveti üzerine işçinin işe başlaması,

2) işçinin 10 işgünü içinde işe başlamak üzere işverene başvurması ve işverenin usulüne uygun işe başlatma daveti üzerine işçinin işe başlamaması,

3) İşçinin 10 işgünü içinde işe başlamak üzere işverene başvurması ve işverenin usulüne uygun işe başlatma daveti üzerine işçinin işe başlamak üzerine başvurusuna rağmen işverenin işçiyi işe başlatmaması,

4) İşçinin 10 işgünü içinde işe başlamak üzere işverene başvurusuna rağmen işverenin işçiyi işe başlatmaması,

5) işçinin 10 işgünü içinde işe başlamak üzere işverene başvurmaması,

Hususları dikkate alınarak hem prim belgelerinin verilmesi süresi, kanun türü (örneğin prim teşviklerinden yararlanma şartları), belge türü (örneğin işten çıkarma sonrası emekli olup işe iade davası açanlar), hem primlerin ödenmesi süresi ve hem de sigortalı işten ayrılış bildirgesi verilme süresi ve şartları. Dolayısıyla tüm bu hususları açıklayacak ve gerekirse iş hukuku alanında uzman akademisyen, hukukçu ve iş müfettişlerinden de destek alarak hatalı SGK uygulamaları ayıklanmalı ve konuya vakıf kişiler nezdinde SGK’nın itibar kaybetmesi engellenmelidir.

21.08.2013 tarihinde Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin “Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin Düzenlenmesi, verilmesi ve saklanması” başlıklı 102. maddesi; “4857 sayılı İş Kanunu’nun 21’inci maddesine istinaden iş mahkemelerince veya özel hakem tarafından verilen kararlar uyarınca, göreve iadesine karar verilen sigortalı personelin kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunması ve işverenin usulüne uygun daveti üzerine işe başlaması halinde, davete ilişkin tebligatın alındığı tarihin veya işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde, sigortalı personelin işe başlamak için işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebligatın alındığı tarihin içinde bulunduğu ayı takip eden aybaşından,

…” Şeklinde değiştirilmiştir.

Yapılan değişiklikle önceki uygulamadan farklı olarak işçinin işe başlatılmaması durumunda mahkeme kararının işçiye tebliğ tarihini izleyen onuncu iş gününün içinde bulunduğu ayı takip eden gün değil, işçinin işverene işe başlamak üzere başvurduğu tarihi izleyen yada işverenin işçiyi usulüne uygun işe başlatma talebinin işçi tarafından tebliğ tarihini izleyen aybaşından başlamak üzere,  kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek süreler içinde verilecek ek veya asıl aylık prim ve hizmet belgeleri yasal süresi içinde verilmiş kabul edilecektir.

Yönetmelikte yapılan değişiklik sonucunun farklı yorumlara sebebiyet vermesi nedeniyle uygulamada işçinin işe başlatılmaması durumunda işçinin işe başlamak için işverene başvurduğu tarih baz alınarak aylık prim ve hizmet belgesinin izleyen dönemde verilip verilmediğine bakılarak İPC uygulanmaktadır. Örneğin her ayın 23’ünde belge verme yükümlüsü olan özel sektör işverenine 1 Ekimde başvuran işçi ile 30 Ekimde başvuran işçinin belge verme süresinin 23 Kasım olduğu kabul edilmektedir. Bu uygulama 01 Ekimde başvuran işçi için eski uygulamadan farklı bir sonuç doğurmaz iken 30 Ekimde başvuran işçi için eski uygulamadan daha kısa bir sürede belge verilmesini gerektirmektedir. Ayrıca da hukuken tanınmış bir hakkın vatandaşın elinden alınması anlamına gelmektedir.

Yönetmelik değişikliği ile işçinin işveren başvurduğu tarihi izleyen aybaşından başlamak üzere izleyen aybaşından başlamak üzere SGK tarafından çıkarılacak tebliğde belirtilecek süreler içinde verilecek ek veya asıl aylık prim ve hizmet belgeleri yasal süresi içinde verilmiş kabul edileceğinden yukarıda verdiğimiz 01 Ekimde başvuran işçi içinde 30 Ekimde başvuran işçi içinde belge verme süresi 23 Aralık olacaktır. Çünkü yönetmelik işçinin işverene başvurduğu tarihi izleyen aybaşından başlamak üzere tebliğde belirtilen sürede verilen belgeler yasal süresinde verilmiş sayılır dediğinden ve tebliğde ise henüz yasal düzenleme yapılmadığından ve eski uygulamada olan 10 işgününü izleyen döneme atıf yapıldığından tebliğ ile açıklama yapılıncaya kadar işçinin işverene başvurduğu tarihi izleyen aybaşını izleyen ayın 23 üne kadar verilen belgelerin yasal süresinde verilmiş sayılması gerekmektedir.

21.08.2013 tarihinde Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin “Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesi” başlıklı 25. maddesinde yapılan değişiklik sonrası işten ayrılış bildirgesinin işe iade davaları sonrası da verilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Ancak önceki işten çıkış tarihinde verilen işten ayrılış bildirgesinin ne şekilde iptal edileceği de düzenlenmemiştir.

İşe iade davasını kazanan sigortalının haksız olarak işten çıkarıldığına karar verilmesi ve işçinin 10 işgünü içinde işe başlamak için başvuruda bulunmasına rağmen işe başlatılmaması durumunda bu defa haksız işten ayrılış tarihinin 120 gün sonrasına yeniden işten ayrılış bildirgesi düzenlenerek kuruma verilmesi gerekecektir. Sigortalının haksız fesih sonrası usulüne uygun olarak işe başlama başvurusuna rağmen işe başlatılmaması durumunda, 120 günlük çalışma süresini de dikkate alarak yeniden işten ayrılış bildirgesinin düzenlenme süresi, sigortalı personelin işe başlamak için işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebligatın alındığı tarihin içinde bulunduğu ayı takip eden ayın sonudur.

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kötüniyet tazminatı 20 Eylül 2019