İşe iade davalarında boşta geçen sürelerin SGK’ya bildirimi
İş Mahkemeleri Kanunu ile işçi-işveren ilişkilerinde önemli bir yer edinen arabuluculuk görüşmeleri ile yeni uygulamalar getirilmiş ve anlaşmazlıkların dostane yöntemlerle çözümlenmesi amaçlanmıştır.
İşe iade talepleri arabuluculuk görüşmesinde tarafların vardıkları sonuçlar arabulucu nezaretinde son tutanak ile belgelendirilmektedir. Arabulucu tarafından düzenlenecek son tutanağın arabulucunun yanı sıra işçi ve işveren veya kanuni temsilcileri/avukatlarınca imzalanması gerekmektedir.
7036 sayılı Yasa’ya göre, anlaşma belgesinin icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacağı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Anlaşmayla sonuçlanan arabulucu görüşmelerinde düzenlenen son tutanak SGK iş ve işlemlerinde mahkeme ilamı vasfında kabul edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu 21. maddesine eklenen 7. fıkrada; “Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları hâlinde;
a) İşe başlatma tarihini,
b) Üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakların parasal miktarını (bu fıkrada çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş ücret ve diğer haklarının ödeneceği düzenlenmiştir),
c) İşçinin işe başlatılmaması durumunda ikinci fıkrada düzenlenen tazminatın parasal miktarını (anılan fıkrada mahkeme veya özel hakem tarafından feshin geçersizliğine karar verildiğinde ödenecek tazminat tutarının -en az 4 en çok 8 aylık ücret tutarında-) belirlemeleri zorunludur. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılır ve son tutanak buna göre düzenlenir. İşçinin kararlaştırılan tarihte işe başlamaması hâlinde fesih geçerli hâle gelir ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur” hükmü getirilmiştir.
***
Anlaşma olmazsa mahkemeye gider
İşçi ve işverenin arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. İş mahkemesinde işe iade kararı verilmesi durumunda işçinin işe iade kararından sonra 10 gün içerisinde işe başlamak üzere işverene başvurması gerekmektedir.
İşe başlamak üzere 10 gün içinde işverene başvuran işçiler için boşta geçen dört aya kadar olan süreye ilişkin primlerle ilgili SGK’ya ek prim ve hizmet belgeleri/muhtasar prim ve hizmet beyannameleri verilmek zorundadır. İşçi, mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içerisinde işe başlama talebinde bulunmasına rağmen işveren bir ay içinde işe başlatmadığı takdirde boşta geçen dört aya kadar süre ücretine ilave olarak dört-sekiz aylık ücret tutarında işe başlatmama tazminatı hakkı doğar.
İşçinin 10 gün içerisinde işe başlamak için işverene başvurmaması durumunda ise fesih geçerli hale gelir ve işçi bu süreyi kaçırdıktan sonra işe iadesini isteyemez. Bu durumda kararda öngörülen boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklara ilişkin SGK bildirimlerinin yapılması zorunluluğu işveren yönünden ortadan kalkmaktadır.
***
Arabulucuda anlaşılırsa…
İşçi ve işveren tarafının arabulucu tutanağında işe iade konusunda anlaşmaları dışında bazı hususları da belirlemeleri gerekmektedir. Buna göre, işe başlama tarihi, boşta geçen süre için işçiye ödenecek ücreti ve tazminatı da tutanakta yer almalıdır.
Ancak işçi ve işverenin işe başlamama noktasında anlaşmaları halinde ödenecek tutardan SGK primi kesilip kesilmeyeceği hususu tartışmalı bir hal almıştır.
SGK Başkanlığı’nın 28/02/2019 tarih ve E.3381987 Sayılı Genel Yazısı’nda, arabuluculuk faaliyeti sonucu işe iade dışında anlaşmaya varılması halinde; iş sözleşmesinin fesih tarihi işverence işçinin işten çıkartıldığı tarih olacağından ve işçiye iş güvencesi tazminatı ile en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödenmesi de söz konusu olmayacağından, iş akdinin feshinden sonraki süre için işverenin SGK’ya aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi verme yükümlülüğü olmayacaktır.
Bu anlamda arabulucu yolu ile çözüme varılması halinde iş akdinin fesih tarihi işçinin işten çıkarıldığı tarih olduğundan, bu aşamada öngörülen ücretler nedeniyle sigortalı adına ek bir prim gün sayısı kazancı, işverenler açısından da ek aylık prim ve hizmet belgesi düzenlenme yükümlülüğü oluşmamaktadır.