İşe giriş sırasında işçiden alınan senetlerin mahiyeti
Av. Cihan AVCI
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/ 3062 E., 2009/ 18488 K. Sayılı ve 02.07.2009 tarihli kararında işverenlerce işçilerden işe giriş sırasında alınan senetlerin geçerliliği ve mahiyetini değerlendirmiştir. Karar uygulamada çok sık görülmekte olan işçiden işe giriş aşamasında alınan senetlerle ilgili ilkeleri ortaya koymuştur. Bu kararla birlikte bir anlamda uygulamadaki duraksama ve ikili uygulamalara da son verilebilecektir.
İncelememize konu Yargıtay kararında, davacı işçi davalı işveren tarafından kendisinden teminat senedi alındığını, diğer davacı olan abisinin de kefil olarak senede imzasının alındığını, davalı firmadan ayrılmasına rağmen teminat senedinin işveren tarafından kendisine iade edilmediğini iddia ederek borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı işveren savunmasında; dava konusu senedin boş olarak düzenlenmediğini, öyle olsa dahi bunun yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, mal verilmediğinin veya senedin teminat senedi olduğunun da yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafın tanık dinletme talebine muvafakat etmediklerini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu senedin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 288'inci maddesinde belirtilen senetlerden olup, aksinin ispatının aynı nitelikte yazılı belge ile mümkün olduğunun, davacı taraf borçlu bulunmadığını yazılı delille ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi; kararında öncelikle kıymetli evraka bağlanan borç ilişkilerinde borç bulunmadığı yönündeki savunmaların ispatına dair Ticaret hukukuna özgü kuralları ortaya koymuştur. Buna göre, Ticaret Hukuku hükümlerine dayalı senetlerin, teminat kaydı içerdiğinde, poliçe, bono veya çek olsun vasfını kaybettiği, geçerli olmadığı, işçi ve işverenin taraf oldukları iş ilişkisinde başlangıçta işe girerken, işverenin teminat amacı ile bu tür senetler aldığının uygulama da görüldüğü ve bu durumun kanıtlanması halinde bu şekilde alınan senedin, teminat senedi niteliğinde sayılacağı ifade edilmiştir. Yargıtay'ın bu değerlendirmesinden işçiden başlangıçta alınan senetleri tamamen geçersiz saymadığını anlamaktayız. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi isabetli olarak işçiden işe girerken alınan senetlerin teminat senedi hükmünde olduğunu belirtmiştir. Ancak Yargıtay iş hukukunun işçiyi koruyucu yönüne işaret ederek yerel mahkemenin yazılı belge olmaması sebebi ile verdiği ret kararının hatalı olduğunu belirtmiştir. Buna göre işçi - işveren ilişkisinde alınan senetlerle ilgili olarak senedin boş olarak düzenlenip düzenlenmediği, senedin teminat senedi olup olmadığı gibi hususlar tanıkla da ispatlanabilecektir.
Bu karardan çıkartılacak en önemli sonuç, işçiden işe girerken alınan senetlerin teminat senedi olduğudur. Bu noktada işçiden alınan senedin boş olup olmadığı veya baştan alınıp alınmadığı (yani teminat senedi olup olmadığı) hususları tanıkla ispatlanabilecektir. İşte İş Hukuku'nu Ticaret Hukuku'ndan ayıran da budur.