İşçinin yeniden aynı işverene ait işyerinde çalışmaya başlaması halinde
YARGITAY KARARLARI / Av. Ali YÜKSEL
Av. Cihan AVCI
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2006/12556 E. ve 30.01.2007 tarihli ilamında işçinin aynı işverenin işyerinde iki dönem halinde çalışması ihtimalinde birinci döneme ilişkin kıdeminin hangi şartlar altında yıllık izin süresinin hesabında dikkate alınamayacağını belirtmektedir. Karar niteliği itibari ile doktrinde ve uygulamada duraksamalara sebep olan bir meseleye ilişkindir. Bu sebeple büyük önem arz etmektedir. Bu kararda belirtilen esaslar ışığında aynı işveren nezdinde iki dönem halinde geçen çalışmalarda yıllık izin süresi hesabının neye göre yapılacağı açık şekilde kaidelere
bağlanmıştır.
Bahse konu kararda davacı 1986 - 1990 yılları arasındaki hizmetinin yıllık izin süresinin hesabında dikkate alınması gerektiğinin tespiti talebinde bulunmuştur. Davalı yan ise davacının tespit davası
açmakta hukuki yararının bulunmadığını, 1990 yılında ihbar ve kıdem tazminatları ödenerek önceki çalışmaların tasfiye edildiğini, işçinin işvereni ibra ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Yerel mahkeme talebin kabulü yönünde karar vermiştir. Yerel mahkeme kararının Yargıtay’ca temyizen incelenmesinde karar bozulmuştur.
Yargıtay bozmaya ilişkin kararında daha evvelce kıdem tazminatı ile ilgili benzer taleplere dair yerleşik içtihatlarına atıf yapmıştır. Buna göre işçinin aralıklı çalışmalarında iş sözleşmesinin feshinin ardından, bir dönem için kıdem tazminatı ödenmiş olması halinde bahsi geçen çalışmaların tasfiye edilmiş olduğu sonucuna varılmaktadır. Kıdem tazminatı ödenmek suretiyle tasfiye edilen sürelerin işçinin aynı işverenin bir yada değişik işyerlerinde daha sonra gerçekleşen hizmet süresine eklenmesi, mümkün görülmemektedir. Buna karşın, iş sözleşmesi feshedildiği halde tazminatları ödenerek tasfiye edilmeyen hizmetlerin sonraki çalışma süresine ekleneceği, Yargıtayca kabul edilmektedir. İşte Yargıtay kıdem tazminatı kurumu için yaptığı bu değerlendirmesini yıllık izin içinde geçerli kılmış ve buna göre kıdem tazminatı ödenmek sureti ile tasfiye edilen hizmet sürelerini, yıllık izin süresinin hesabında dikkate almamıştır.
Karardan da açıkça anlaşılacağı üzere aynı işverenin işyerinde geçen birinci dönem çalışmalarının yıllık izin süresinin tespitine esas tutulması, ancak birinci dönem için kıdem tazminatı ödenmemesi halinde mümkündür. Eğer işçi birinci dönem sonunda kıdem tazminatı alarak işten ayrılmış ise ikinci dönemde yıllık izin hakkı değerlendirilirken birinci dönemdeki kıdemi dikkate alınmayacaktır.