İşçinin sesini duyuruyor, tedarik zincirinde şeffaflık sağlıyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Ashoka, dünyanın ilk ve en geniş sosyal girişimci ağı. 1980’de ABD’de Bill Drayton tarafından kurulan Ashoka, acil toplumsal sorunlarına etkin ve kalıcı çözümler getiren sosyal girişimcileri tespit ediyor, onları küresel bir destek ağında buluşturarak potansiyellerini gerçekleştirmelerini ve çözümlerini yaygınlaştırmalarını sağlıyor. Kohl Gill, Ashoka’nın desteklediği, dünyaca tanınan bir sosyal girişimci. Gill’in sosyal girişim projesinin adı LaborVoices.

Şeffaflık üzerine çalışan birçok organizasyonda gönüllülük yapan Gill, 2008’de Güney Asya’daki işçi hakları ile ilgilenmiş. ABD’ye geri döndüğünde ise bir zamanlar annesinin de işçi olarak çalıştığı tekstil sektörünü dönüştürmek için LaborVoices’u kurmuş. LaborVoices, 2010’dan bu yana küresel iş pazarında ve tedarik zincirlerinde şeffafl ığı artırmak için çalışıyor.

LaborVoices, çalışanlarla mobil telefonları aracılığıyla ve kendi dillerinde iletişim kuruyor. Çalışma koşulları hakkında bilgi toplanmasını ve işçilerin kendi yerellerindeki imkan ve kaynaklardan haberdar edilmesini sağlıyor. İşçi sorunlarını duyurmakta da yardımcı olan LaborVoices böylece mevcut işçi örgütlenmelerini, acil telefon hatlarını, denetim ve teftiş faaliyetlerini tamamlayıcı bir rol üstleniyor.

İşçilere cep telefonları üzerinden ulaşarak Rana Plaza ve Soma gibi faciaları çok geç olmadan önleyen ve bunu bir iş modeline döken Labor Voices, 2016’dan bu yana Türkiye’de 84 tekstil atölyesi ile çalışıyor. Kohl Gill geçtiğimiz günlerde İstanbul’daydı. Sorularımızı yanıtladı:

- LaborVoices düşüncesi ne zaman ve nasıl doğdu?

Güney Asya’da Amerikan devletinin ILAB departmanının Kurumsal Sosyal Sorumluluk ofisinde çalışırken, tedarik zincirlerindeki şeff af olmayan süreçleri, süreçler içinde önlenebilecek işçi sorunlarını gözlemledim. Bu süreçte işçiler arasında cep telefonu kullanımının ne kadar yaygın olduğunu fark ettim. LaborVoices’ı da tüm bu gözlemlerim ve deneyimim sonucunda 2010 yılında kurdum. Kariyerimin önceki aşamalarında teknik altyapısı olan bir bilim insanı olarak, işçilerle mobil telefonları aracılığıyla işbirliği yapabileceğimi ve bunu yaparken de işçilere, fabrikalara ve markalara etik ticaret yapmalarında destek olabileceğimi biliyordum.

- Stratejiniz bilgi üzerine kurulu. Bilgi de bugünün yeni gücü. İşçiler işlerini kaybetmekten korkmadan her şeyi bildirmek istiyorlar mı?

Şu ana kadar gördüğümüz örnekler bunu gösteriyor. Bugün geldiğimiz noktada 40 binin üzerinde işçi düzenli olarak bize gözlemlerini aktarıyor. İşçilere fabrikalarındaki deneyimleri hakkında temel sorular soruyor ve oldukça gönülden cevaplar alıyoruz. Her ay çocuk işçi ya da cinsel taciz gibi hassas konular hakkında yüzlerce geri bildirim alıyoruz.

- LaborVoices’ı kaç kişi kullanıyor? Kullananlar özellikle hangi ülkelerden ve sektörlerden? Sistemi çoğunlukla kadınlar mı, erkekler mi kullanıyor?

En sık bildirdikleri sorunlar neler? LaborVoices’u Bangladeş ve Türkiye başta olmak üzere 40 binin üzerinde tekstil işçisi kullanıyor ve bu işçilerin çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Aldığımız geri bildirimlere göre en çok sorun yaşanılan konuların başında maaşlar, çalışma saatleri ve sözlü taciz konuları geliyor. Ayrıca, göçmen işçilerin suistimal edildiğini, insan kaçakçılığı yapıldığını ve çocukların işçi olarak kullanıldığını maalesef duyuyoruz.
Tekstil sektöründeki etkimizi genişletirken başka sektörlere de ulaşmayı, hatta sistemimize bu yıl üçüncü ve gelecek yıl dördüncü ülkeyi eklemeyi planlıyoruz.

- LaborVoices’ın küresel seviyede işçilerin hayatına ve çalışma koşullarına temel katkıları neler?

Öncelikle biz, işçilerin seslerinin duyulmasını ve tercih haklarının olmasını istiyoruz. Bunun için işçilere çalışma koşulları ile ilgili endişelerini rahatça dile getirebilecekleri bir alan sağlarken, işveren de fabrikasındaki çalışma koşulları ile ilgili hesap verme sorumluluğunu alıyor. Bu şekilde uluslararası markaların sorumlu şekilde hareket eden tedarikçilerden daha çok alım yaptığını gözlemledik. İşverenin koşulları geliştirmemesi durumunda, daha iyi işveren seçebilmeleri için işçilere bilgi sağlamak istiyoruz. Bu sayede, işçilere daha çok hizmet sağlamış olacağız, örneğin daha yeni ve daha iyi işlerde çalışabilmeleri için eğitilmelerine de yardım etmeyi planlıyoruz.

- Dünyanın her yerinde işçileri olan büyük markalarla ortaklıklarınız var mı?

Evet, Adidas ve VF Corporation gibi başlıca Avrupa Birliği’nde ve Amerika’da bulunan uluslararası markalar ile ürünümüzü tedarik zincirleri boyunca genişletmeye çalışıyoruz. Büyümemizdeki anahtar nokta ise, bütün sektörlere, işverenler hakkında gerçek zamanlı veriler sağlıyor oluşumuz. Bu sayede, markalar ve tedarikçiler bu bilgilere aylık veya yıllık olarak, fabrika denetimlerine şu anda harcadıklarından daha az harcayarak basitçe ulaşabiliyorlar.

"İşçilerin büyük bir bölümü haklarını bilmiyor"

“İşçilerin hakları konusuna gelirsek, işçiler hakları ile ilgili bilgilendirildiklerini iddia etseler de, işçilerin büyük bir bölümünün, fazla mesai ücretini hesaplamayı bilmediğini, haftalık azami çalışma saati sınırlarının ne olduğu konusunda da emin olmadığını ve doğum izni hakkındaki detayları bilmediklerini tespit ettik. Bu sebeple, işçilerin belli konulardaki haklarına dair bilgi edinebilmeleri için ücretsiz hatlar açtık ve onları sosyal medya kanallarımız üzerinden de bilgilendirmeye devam ediyoruz.”

“Türkiye'nin En İyi Tekstil Üreticileri Rapru'nu yayınlayacağız”

Türkiye’de hangi tekstil şirketleriyle, ne zamandan bu yana çalışıyorsunuz? Türkiye’de işçilerin temel sorunları sizce neler? İşçiler haklarının farkındalar mı? 2015’ten bu yana çeşitli tedarikçilerle çalıştık. Çalıştığımız tedarikçiler hakkında topladığımız verilere dair sıralamaları yayınladık ve bu Türkiye’de bir ilk. Tedarikçilerin büyük bir bölümünden verilerimize geri bildirim aldık ve tabii ki, bu yanıtları da yayınladık.

Verilerimizi anonim olarak, ücretsiz telefon hatları aracılığıyla, 6 aylık dönemin sonucunda Temmuz 2016’da bitecek şekilde topladık. Toplam 50 Türk firmadan, tekstil üretimi ünitelerinde çalışan 9 bin 949 işçiyi projemize dahil ettik; 3 bin 217 işçi (yüzde 34) kendi çalışma koşullarını değerlendirdi ve bu işçiler fabrikalarda en yaygın olarak şu sorunlarla karşılaştıklarını belirttiler: Arayan işçilerin yüzde 55’inin tuvalet ve kafeterya temizliğinde; yüzde 44’ünün sözlü taciz; yüzde 38’inin ise izin kullanmadan aralıksız 14 gün çalışmak konularında sorun belirttiği saptandı. Bu sorunlar ışığında, arayan işçilerden 14’ü çalıştıkları fabrikada çocuk işçi çalıştırıldığını bildirdi.

2 işçi de geri aramalar sonucunda bu durumu doğruladı. İşçilerden bir tanesi “O zamanlar fabrikada çocuk işçiler vardı. Şimdi işlerinden atıldılar. Denetim sırasında onları saklıyorlardı. Genellikle yazları çalışan 5-6 çocuk vardı. Burada 2-3 senedir işçiyim. Her yaz bu olur” şeklinde beyan verdi. Sıralamada, Per Boya, Elra Dizayn ve Cansu Tekstil en yüksek puanı alan, öncü tedarikçilerdi. Önümüzdeki günlerde sistemimizde aktif olarak yer alan tedarikçiler arasından, Türkiye’nin En İyi Tekstil Üreticileri Raporu’nu yayınlayacağız. Sistemimize gönüllü olarak yeni tedarikçilerde her zaman dahil olabilirler.

"Sosyal kredi raporunu sunuyoruz"

“Uluslararası markalara çalıştıkları tedarikçilerine dair bir çeşit ‘Sosyal Kredi Raporu’ sunuyoruz. Markalar Symphony adı verilen ürünümüzü, Birleşik Krallık’ın Modern Kölelik Yasası gibi uluslararası kanunlarını ihlal etmediğinden emin olmak için kullanıyorlar. Bu şekilde, büyük markaların hızlıca tedarikçilerine iyileştirme çalışmaları için yardım ettiğini ya da tedarikçilerini tamamen değiştirdiğini görüyoruz. Bu arada verilen yüksek rakamların da gösterdiği gibi Türkiye’de tekstil sektöründe korumasız konumdaki Suriyeli göçmen işçilerin durumu, modern kölelik anlamında büyük bir risk taşıyor. Gelecekte, gerçek zamanlı verilerimizi kullanan uluslararası organizasyonlar ve hükümetlerle, yerel ve uluslararası düzenlemelerin değişmesi için yakın çalışmalar yürütmeyi planlıyoruz. Biz herkesin birlikte hareket etmesini istiyoruz; böylece en iyi tedarikçiler rekabette üst sıralara yükselirken, aynı zamanda işçilerin sadakatini kazanacak ve büyük markalarla da iş yapabilme imkanı elde edecekler.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar