İşçi maaşının bankadan yatmasında istisna var mı?
Okurumuz Berkay Sarıoglu, inşaat firmalarının önemli bir sorununu yazmış. Okurumuz "Maaşların Bankadan yatırılması Zorunluluğu getirildi. 10 işçi ve üzeri eleman çalıştıran firmaların maaşları bankadan yatırması gerekiyor. İnşaat işlerinde de durumun aynı olduğunu sizin yazınızdan biliyoruz. Çalıştığım şirketin 1-2 inşaatı var ve bu inşaatlarda 30 civarı işçi çalışıyor. Ama çoğu işçi 3-5 gün çalışıp çıkıyor ve devamlı işçi sayısı 5-6 kişiyi geçmiyor. Bir ay içinde bir işçi 5-6 gün çalışıp gidiyor. Bu işçiyi nerde bulurum bir daha. Bu zorunluluğun bir istisnası var mıdır? Nasıl hareket edeceğimizi bilemiyoruz." diyor.
Mevcut uygulamalara göre işçinin, gazetecinin ve gemi adamının; ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü istihkakının mevduat bankaları ile katılım bankaları aracılığıyla ödenmesi gerekiyor.
Türkiye genelinde en az 10 gazeteci / işçi / gemiadamı çalıştıran işverenler, çalıştırdıkları personele o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlü tutulmuştur. Yani maalesef bankadan...
Ancak personeline banka aracılığıyla ödeme yapması gereken işverenlerin, işyerlerinin bulunduğu yerde banka şubesi bulunmaması ya da çalışanlara mevduat bankaları ile katılım bankaları aracılığıyla ödeme yapılmasına imkân bulunmaması hâlinde ödemelerin TC Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü şubeleri aracılığıyla yapılabileceği düzenlenmiştir. Buna göre ya işçileri işe başlattığınızda banka hesap numaralarını da almanız veya bankadan yatırma imkânınız yoksa PTT üzerinden ödeme yapmanız gerekmektedir.
SGK sağlıkta GSS Genel Müdürü'nü buldu
Sosyal Güvenlik Kurumu daha önce defalarca gündeme getirdiğimiz gibi, sağlıkta ciddi sorunlar yaşıyor. Bu nedenle GSS genel müdürlüğü de sürekli sorun yaşanan yerlerden birisi. İşte ateşten gömlek olan SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü görevine, hem Tıp Fakültesi hem de Hukuk Fakültesi okumuş, SGK'da uzun bir süre birlikte müfettiş olarak çalıştığım Namık Kaya getirildi. GSS Genel Müdürlüğü'nde uzun bir süredir Daire Başkanlığı da yapan Namık Kaya gerçekten bu alanda büyük hizmetlerde bulunabilecek gibi görünüyor. Umarım dostum Namık Kaya sağlıkta sorunların çözümüne önemli katkılarda bulunur.
Eski şirket ortağı SSK'lı olabilir mi?
Uygulamada en çok sorun yaşanan alanlardan birisinin şirket ortaklarının SSK sigortalılığı olduğunu söylememiz sanırım yanlış olmaz. Birçok vatandaş doğru planlama yapamadığından dolayı emekli olurken mağdur olabiliyor.
Okurumuz Feyyaz Uçar, "Hissedarı olduğum şirkette hisselerimi devredip yönetici olarak çalışmaya başladım. Aynı zamanda başka bir şirkette hissem ve yönetim kurulu üyeliğim var. Bu durumda eski ortağı olduğum şirkette SSK'lı olmam sakınca yaratır mı? Bağ-Kur'lu olma durumum kalkar mı? SSK'dan emekli olabilir miyim?" diyor.
Bu kadar çok sorun yaşanan bir konu olunca ayrıntılı açıklama yapmakta yarar var. Hemen belirtelim ki, geçen yıl Torba Kanun'la yapılan değişiklikle, 1 Mart 2011 tarihinden itibaren yürürlüğe giren uygulama ile Bağ-Kur'luların bir başka yerde işçi olarak çalışmaları halinde 4/a (SSK) sigortalısı olabileceklerine yönelik bir düzenleme yapılmıştır. Gerçekten de birçok sorunu baştan çözmesinden dolayı bu değişiklik çok yararlı olmuştur.
5510 sayılı Kanun'a göre, 4-1/(b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden, 4-1/a bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler. Hatta şirket ortağı olduğu şirkette bilfiil üçüncü bir kişinin işini de yapsa, 1.10.2008 tarihinden sonra artık hiç kimse kendisine ait veya ortak oldukları işyerlerinden, 4-1/a bendi kapsamında sigortalı olmayacaktır.
Ancak, 1.10.2008 tarihinden önce, 5510 sayılı Kanun'un 4-1/(b) bendi kapsamında sigortalı oldukları halde, usulüne uygun şekilde kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden 4-1/a bendine tabi prim ödemesi olanların sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar devam ettirilmektedir.
Okurumuz bir anonim şirkette yönetim kurulu üyesi ortak olduğundan dolayı normal şartlarda Bağ-Kur sigortalısı olmak zorundadır.
Ancak Torba Kanun'la yapılan ve 1 Mart 2011 tarihinden itibaren yürürlüğe giren düzenlemeye göre, sigortalının aynı anda 4/a (SSK) ve 4/b (Bağ-Kur) kapsamında sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde kanun kapsamına girmesi halinde ise 4/a (SSK) kapsamında sigortalı sayılacak. Burada kişinin kendisine ait veya ortak olduğu bir işyerinden, 4/a (SSK) bendi kapsamında sigortalı gösterilmeyeceğini hatırlatmak istiyorum. Bu durumda okurumuz Feyyaz Uçar ortağı sahibi olmadığı şirkette 4/a (SSK) bendi kapsamında sigortalı olabilecek ve SSK primi ödendiği sürece Bağ-Kur primi ödemek zorunda kalmayacaktır. Ayrıca son 7 yılda SSK gün sayısının fazla olması durumunda da SSK'dan emekli olabilecektir.