İşadamının Çin’den vize alamama derdi
Celal Beysel, plastik üreticileri için Çin’de düzenlenen bir geziye katılmak için işadamı olarak vize başvurusunda bulunmuş. Alamadığı vize konusunu anlatırken, “İşadamı olarak pek çok ülkeden vize almak zorundayız. Zaman zaman sıkıcı durumlarla karşılaştığımız malum. Ama şimdiye kadar Çin vizesi kadar zorunu hatta imkansızını görmedim. Vize vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Anlatacağım durumun, TİM’i, Ekonomi Bakanlığı’nı ve Dışişleri Bakanlığı’nı ilgilendireceğini düşünüyorum” deyip yaşadıklarını özetleyerek anlatıyor.
Ben de sözü yaşadıklarını anlatması için ona bırakayım:
“Dünyanın çeşitli ülkelerinin plastik üreticilerini bir araya getirip, ülke gezileri düzenleyen bir organizasyon var. Bu her ülkedeki ilgili plastik derneklerini bir çatı altında toplayan, gayri resmi bir kuruluş. Bu kuruluş her sene bir ülkeye, inceleme gezisi düzenler. Bu gezilerde birbirlerine rakip insanlar, birbirlerinin firmalarını gezerler. Bu bir anlamda aradaki mesafeleri azaltıcı, rekabeti minimize edici sonuç verir. Herkes birbirinden bir şeyler öğrenir. Çoğu zaman eşlerin de katıldığı gezilerde sosyal bir ortam yaratılır. Tabii karşılıklı iş bağlantıları da yapılır.
Bu sene mart ayında Wenling’ten başlayan Çin gezisi var. Amerikalı, Avustralyalı, Hintli, Kazakistanlı ve Avrupalıların yanında ben de eşimle katılmaya karar vermiştim. Vize için Çin firmasından davetiye isteniyordu. O kolaydı, çünkü daveti yapan bir Çin firmasıydı. Ama yetmedi, Çin firmasının bulunduğu şehrin belediyesinin bu davetiye üzerine bir barkod yapıştırıp damgalaması şartı istendi. Şehir yetkilileri bu barkodu vermek için benim o firmadan mal ya da hizmet aldığımı ispatlamamı istiyorlar. Nasıl ispat edilecek? Kolay (!). Çin firmasından alışveriş yapıp para ödendiğini ispat eden bir akreditif ya da banka transfer swift belgesi yeterliymiş. Yani kısaca bir Çin firmasına para ödemediysem vize yok. İlerideki ticaretimiz kimseyi ilgilendirmiyor. Niye etsin ki? 2 trilyon doların üzerinde ihracat yapan Çin’den aldığımız mal 25 milyar dolar, sattığımız 2.4 milyar dolar. Yani Çin için ticaretimizin önemi sadece yüzde 1.5 bile değil. Gezinin programı belli, parası ödendi, uçak biletleri alındı. Ama ille de para transfer belgesi lazım, yoksa vize de yok. 2-6 Mayıs arasında Çin’de plastik fuarı var. Dünyadan birçok firma ürünlerini sergileyecek. Bu durumda bir plastik firması olarak fuarı gezmemiz mümkün olmayacak. Özetle, mal satmaya gidemeyiz, alacaksak da para göndermeliyiz. Çin’de plastikçilerin durumunu ancak böyle görebileceğiz.”
Son dönemde dünyada korumacılığın artmasıyla işadamlarımızdan bu tür karşılaştıkları olumsuzluklarla ilgili yakınmalar dinlediğim için Celal Beysel’in anlattıklarını sizinle paylaşıp, ekonomi yönetimine duyurmak istedim.