“İşadamı çılgın olamaz!...”
“İşadamı çılgın olamaz!...”Çok şükür (!) öylesine yoğun ekonomi içi ve dışı ve hatta iç ve dış gündem konuları var ki konu seçmekte bir sıkıntı olmuyor. Yine de bazen insanın içinden daha farklı şeyler yazası geliyor. Madem bu köşe bize ayrılmış, bunu fırsat bilerek farklı şeyleri de gündeme getirmek istiyor insan. Belki de bunda entelektüel alt yapı sahibi olup olmamanın dışında sezgi ve tespitler öne çıkıyor. Bu yazımız da böyle bir şey… Hemen söyleyelim ABD yeni Başkanı Donald Tramp üzerine…
Donald Trump’ın 8 Kasım 2016 Salı günü tartışmasız bir sonuçla yeni ABD Başkanı olması adeta dünyayı salladı. Oysa Trump, bu işi çoktan kafasına koymuş ve 1.5 yıl önce çalışmaya başlamış. Çalışmalarında çok da farklı davranmış.
Her şeyden önce “Make America Great Again” (Amerika’yı yeniden muhteşem yap) seçim sloganı ile ilginç bir başlangıç yapmış. Bu slogan, 1979 yılında ABD iç pazarındaki kötüleşmeyi aşmak adına, 1980 yılı kampanyasında Donald Reagan tarafından daha önce kullanılmış. Yani Trump, ABD’deki mevcut durumu “kötü” gördüğü ve kamuoyunun da bunu algıladığını bildiği için bu ifadeyi benimsemiş.
Bu noktada şöyle bir soru akla geliyor: Barack Obama bu işi beceremedi mi?...
“Ne İsa’ya ne de Musa’ya yaramayan” Obama;
• Siyahi Afrika ırkından gelen biri olarak dünyada ve ABD’de siyahların umudu olamadı. Hatta içten içe beyaz ve ırkçı Amerikalıların hazmedemediği birisi oldu. Açıkçası, nüfusuyla ve varlığıyla Amerika yerlisi beyazlar bundan hiç ama hiç hoşnut olmadı.
• Müslüman bir aileden gelen kimliğiyle müslümanlara da tam mesajını veremedi. Özellikle çağdaş ve ılımlı islamı öne çıkaran politikalara yönelmedi.
• Amerikan güçlerini dünyanın öteki kısmından tümüyle çekemediği gibi son döneminde Ortadoğu ateşini derinden derine körükledi.
• Amerikalının alışkın olduğu veya beklediği dünya liderliğini tam olarak gösteremedi veya en azından hissettiremedi.
• Ama Amerikanın güneyindeki azılı düşman veya komünist düzene sahip Küba ile barışın yolunu açtı.
• Elbette çok iyi bir aile babası ve demokrat bir kimlik sahibi olarak iz bıraktı.
• … Obama 8 yıllık Başkanlığı boyunca “Ne İsa’ya ne de Musa’ya yaradı”.
İşte bu derinden hoşnutsuzlukları gören Donald Trump, başarılı bir iş adamı olarak kampanyasını ve söylemlerini buna göre geliştirdi:
• Çevrecilere ve iklim anlaşmalarına inanmadığını ve bunların havanda su dövmek olduğunu belirtti. Gerçekten de varlıklıların kirlettiği ve yok ettiği dünyayı yeniden kazanmak adına yoksullara yardım modeli çok akla yatkın ve gerçekçi gelmiyor.
• NATO denen yapıyı demode bulduğunu açık yüreklilikle ifade etti. NATO, gerçekten ne yapıyor? Türkiye’nin içinde bulunduğu bu kötü koşullar bile NATO’nun varlığını tartışılır kılıyor.
• Radikal Müslümanları ABD’den sınır dışı edeceğini söyledi. Aslında herkes ABD’nin yaşadığı ve hiçbir zaman unutmayacağı “11 Eylül 2001” tarihindeki kalıcı kabusu unutuyor. Bugün de dünyanın diğer coğrafyasında yaşananlar ve Müslüman ülkelerin tavrı her şeyi ortaya koyuyor.
• Meksika ile aralarında duvardan sınır öreceğini ve tahrik edici ifadeyle parasını da Meksika’ya ödeteceğini dile getirdi. Amerika’nın güneyinin, başta uyuşturucu olmak üzere, pek çok kötülüklerin giriş yolu olduğunu herkes biliyor.
• Trump, ayrıca kadınlara, bürokrasiye, iç politikaya yönelik sivri laflar da etti.
Trump’ın aykırı söylemlerinin siyasette iş yaptığını ve alıcı bulduğu anlaşılıyor. Bütün basın ve kamuoyu araştırma kuruluşlarını ters köşe yaptığını herkes konuşuyor.
Tüm bu sonuçlarda, güçlü bir ekiple çalışmanın yanı sıra, Trump’un başarılı bir adamı olmasının da ciddi bir rolü var.
Yaptığımız işler gereği 40 yılı aşan bir süreden beri iş dünyasıyla iç içe olan biri olarak kalıcı ve başarılı iş adamı profilinin nasıl olduğu konusunda bilgi sahibi olduğumuzu söyleyebiliriz.
Gerçekten de bu yazıyı okuyan iş adamları da bilirler ki başarılı bir iş adamı:
• Her şeyden önce kazanmaya odaklıdır;
• Başkalarından farklı görmeye alışkın olmaktan dolayı sezgileri vardır;
• Karar verme becerisine sahiptir;
• İş yapma konusunda cesaretlidir;
• … Trump da böyle bir profil sergiliyor.
ABD’nin ve dünyanın en zenginleri arasında yerini alan Trump’ın 9 Kasım günü yaptığı zafer konuşmasının başındaki şu ifadeler çok dikkat çekiciydi: “İş hayatımda bugüne kadar dünyanın çeşitli yerlerindeki potansiyel yeni iş alanlarına yatırım yaptım ve kazandım. Aslında Amerika için de muhteşem potansiyel gelişme alanları var. Şimdi de Amerika için çalışacağım…”
Onun için iş adamı çılgın olamaz diyoruz. Trump’dan peşinen korkmak yerine çok dikkatli izlemek daha akıllıca olacak gibi.